seashore - Turc Anglais Dictionnaire

seashore

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "seashore" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 9 résultat(s)

Anglais Turc
General
seashore n. deniz kıyısı
We go to the seashore in the summer.
Yazları deniz kıyısına gideriz.

More Sentences
seashore n. sahil
They made for the seashore.
Onlar sahile doğru gitti.

More Sentences
Trade/Economic
seashore n. deniz kıyısı
I prefer the mountains to the seashore.
Dağları deniz kıyısına tercih ederim.

More Sentences
Environment
seashore n. deniz kenarı
We go to the seashore in the summer.
Biz yazın deniz kenarına gideriz.

More Sentences
General
seashore n. kıyı
seashore n. lebiderya
seashore n. sahil kenarı
Law
seashore n. suyun azami kabarma noktası ile alçak su seviyesi arasındaki arazi
Geography
seashore n. karanın denize yakın olan kesimi

Sens de "seashore" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Anglais Turc
General
rock on a seashore n. kepez
seashore ecology n. kıyı ekolojisi
stretch of land along the seashore n. kıyı şeridi
stretch of land along the seashore n. kıyı kuşağı
national seashore n. kamu yararına açılmış ve abd hükümeti tarafından korunan sahil dinlence alanı
along the seashore adv. kıyı boyunda
along the seashore adv. deniz kıyısı boyunca
Marine
seashore resort development concept n. deniz kenarında sayfiye yeri geliştirme kavramı
seashore fishing n. sahil balıkçılığı
Botanic
seashore aster n. bataklık papatyası
seashore aster n. avrupa'daki tuzlu su bataklıklarında yetişen yaygın bir yıldız çiçeği
seashore mallow n. abd'nin güneydoğusundan new york'a kadar yayılmış odunsu kökleri olan çok yıllık bir bitki