sendika - Turc Anglais Dictionnaire

sendika

Sens de "sendika" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
sendika union n.
Social partners, both company organisations and unions, probably have a large role to play in resolving this problem.
Sosyal ortaklar, hem şirket kuruluşları hem de sendikalar, bu sorunun çözümünde muhtemelen büyük bir rol oynayacaktır.

More Sentences
General
sendika syndicate n.
This sweet little old lady turned out to be the head of a crime syndicate.
Bu tatlı küçük yaşlı kadının bir sendikanın başı olduğu ortaya çıktı.

More Sentences
Trade/Economic
sendika syndicate n.
The prize was divided equally among the ten syndicate members.
Ödül on sendika üyesi arasında eşit olarak paylaştırıldı.

More Sentences
sendika union n.
In March, the Union submitted a communication proposing two courses of action.
Mart ayında, Sendika iki hareket tarzı öneren bir bildiri sunmuştur.

More Sentences
sendika trade union n.
The European Trade Union Confederation has also decided to make this issue its priority for this year.
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu da bu konuyu bu yıl için önceliği haline getirmeye karar verdi.

More Sentences
Politics
sendika union n.
This comes about via industry, environmental organisations and the unions.
Bu durum endüstri, çevre örgütleri ve sendikalar aracılığıyla gerçekleşmektedir.

More Sentences
Technical
sendika trade union n.
They have, through their trade union, acquired skills in order to pass them on to their pupils.
Sendikaları aracılığıyla öğrencilerine aktarmak üzere beceriler edinmişlerdir.

More Sentences
General
sendika industrial union n.
sendika hui [hawaii] n.
sendika group n.
sendika syndication n.
sendika synd abrev.
sendika synd. abrev.
Trade/Economic
sendika combination of workmen n.
sendika guild n.
Politics
sendika systasis [obsolete] n.
Technical
sendika labour union n.
Religious
sendika confriary n.

Sens de "sendika" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 147 résultat(s)

Turc Anglais
General
sendika üyesi union member n.
The union members were up in arms.
Sendika üyeleri ayaklanmıştı.

More Sentences
Trade/Economic
sendika temsilcisi shop steward n.
This time we need a practical and politically-neutral shop steward to serve all of us.
Bu kez hepimize hizmet edecek pratik ve siyasi açıdan tarafsız bir sendika temsilcisine ihtiyacımız var.

More Sentences
sendika temsilcisi union rep n.
Every union rep there first said that the contract was bad.
Oradaki her sendika temsilcisi başta sözleşmenin kötü olduğunu söylüyordu.

More Sentences
Politics
sendika kurmak associate v.
Workers, except police and military personnel, have the right to associate freely and form representative unions.
Polis ve askeri personel hariç, işçiler serbestçe örgütlenmek ve sendika kurmak hakkına sahiptir.

More Sentences
General
yalnız sendika üyelerini çalıştıran fabrika closed shop n.
sendika memuru union official n.
sendika kartı union card n.
sarı sendika trade union collaborating with employer n.
sendika aidatı union dues n.
işçi sendika üyeleri labor union members n.
sendika binası union building n.
sendika bayrağı union flag n.
sendika üyelik aidatı union fee of membership n.
sendika kurma syndication n.
sendika ödünü takeaway n.
sözleşme görüşmeleri sırasında sendika verdiği taviz take-away n.
sendika ödünü take-away n.
sendika üyelerinin ücretlerinden yapılan aidat kesintisi checkoff n.
sendika işareti union label n.
sendika etiketi union label n.
sendika için yeni işçileri örgütleyen sendika çalışanı organizer n.
sendika için yeni işçileri örgütleyen sendika çalışanı organiser n.
yönetimi sendika üyelerine çeşitli alanlarda imtiyaz sunan bir dükkan türü preferential shop n.
sendika temsilcisinin o gün çalışacak ekipten seçtiği bir grup tersane işçisi shapeup n.
sendika temsilcisinin o gün çalışacak ekipten seçtiği bir grup tersane işçisi shape-up n.
sendika temsilcisinin o gün başvuran tersane işçisi grubundan bir kısmını seçerek işe aldığı sistem shape-up n.
sendika tarafından düzenlenen grev spot strike n.
sendika faaliyetleri yürüten bir çalışanlar birliği staff association n.
sendika temsilcisi steward n.
işçileri sendika oluşturmaya ikna etmek organize v.
işçileri sendika oluşturmaya ikna etmek organise v.
sendika karşıtı anti union adj.
sendika aleyhtarı anti union adj.
birden fazla sendika içeren multiunion adj.
(birleşik krallık ve avustralasya'da) kadın sendika temsilcisi moc (mother of the chapel) abrev.
Idioms
işçilerin haberi olmadan patronlarla sendika liderlerinin anlaşması sweetheart contract n.
işçilerin arkasından patronla sendikanın ya da sendika liderlerinin el sıkışması sweetheart contract n.
Trade/Economic
bir işçinin yetki alanı dışında bir iş yapmasına izin veren, yerel sendika tarafından verilen kart traveling card n.
açık sendika open union n.
aynı şirkette çalışan işçilerinin kurduğu sendika company union n.
bağımsız sendika independent union n.
belli bir alanda uzman olan işçilerin kurduğu sendika horizontal labor union n.
dikey sendika vertical labor union n.
grev sırasında rakip iki sendika arasında patlak veren müdahale krizi cross picketing n.
işverene sendika ödünleri givebacks n.
işveren ile sendika arasında imzalanmış sözleşme labour contract n.
işçinin kendi arzusuyla kazanmış olduğu ücretlerden bir bölümünü yazılı bir anlaşmaya dayanarak sendika aidatı wage assignment n.
mali sendika financial syndicate n.
mali sendika finance syndicate n.
müteselsil sorumlu sendika payları undivided accounts n.
onaylı sendika certified union n.
sarı sendika yellow union n.
sarı sendika company union n.
rakip sendika rival union n.
sanayi alanında örgütlü sendika vertical labor union n.
sendika belirleme seçimi consent election n.
sendika başkanı labor union leader n.
sendika sözleşmesi union agreement n.
sendika aidatı union due n.
sendika yetkilendirme belgesi certification of union n.
sendika aidatı union dues n.
sendika markası union label n.
sendika onayı olmadan yapılan grev wild-cat strike n.
sendika tasdiknamesi union certification n.
sendika temsilcisi chief shop steward n.
sendika ile işveren arasındaki bir anlaşma hot cargo clause n.
sendika karşıtı uygulamalar anti-union practices n.
sendika onayı alınmadan yapılan grev wildcat strike n.
sendika düşmanlığı union hostility n.
sendika lideri labor union leader n.
sendika aidatını vermeyen işçiyi cezalandırmak amacıyla eşyalarının sendika mensuplarınca saklanması rattening n.
sendika üyeleri union rank and file n.
sendika temsilcisi walking delegate n.
sendika üyeliğini muhafaza etme maintenance of membership n.
sendika kurallarına uyma zorunluluğu klozu disciplinary clause n.
sendika üyesi işçileri çalıştıran yer closed shop n.
sendika temsilcisi union representative n.
sendika güvenliği klozu union security clause n.
sınırlı sorumlu sendika payları divided accounts n.
sendika faaliyeti union activity n.
sendika vb. herhangi bir yasal ya da sosyal anlamda bir güvencesi olmaksızın çalışan insanların oluşturduğu istihdam precarious employment n.
sendika aidatı trade union contribution n.
sendika görevlisi trade union official n.
sendika işyeri closed shop n.
sendika işletmesi union shop n.
sendika örgütlenmesi unionization n.
sendika temsilcisi union steward n.
sendika avantajı union wage advantage n.
sendika memuru trade union official n.
sendika faaliyetleri union activities n.
sendika sözleşmesi union contract n.
sendika yetki belgesi authorization card n.
sendika örgütlenmesi unionisation n.
toplu müzakere yapmaya yetkili sendika collective bargaining agency n.
toplu sözleşme yapmaya yetkili sendika collective bargaining agency n.
toplu sözleşme yapmaya yetkili tek sendika sole bargaining agent n.
toplu sözleşme yetkisine sahip sendika certified union n.
zorunlu sendika üyeliği compulsory union membership n.
uluslararası sendika international union n.
yalnız sendika üyelerine çalışan işyeri closed shop n.
yalnız sendika üyelerini çalıştıran iş yeri closed shop n.
yeni üyeliğe kapalı sendika closed union n.
yalnız sendika üyelerini işe alan işyeri closed shop n.
yerel sendika temsilcisi local union rep n.
yerel sendika local union n.
yerel sendika temsilcisi local union representative n.
yerel sendika sözleşmesi local agreement n.
sendika üyesi unionist n.
ürünün sendika işletmesi tarafından üretildiğini gösteren etiket bug n.
baş sendika temsilcisi chief union representative n.
birden fazla özel sermaye şirketinin başka bir şirketi satın almak için sendika kurduğu alım teklifi club deal n.
sendika yanlısı pro-union adj.
sendika yanlısı prounion adj.
bir müessese ile sendika arasında wage arbitration expr.
Law
işçiler ve işverenler adına toplu sözleşme yapmaya yetkili tek sendika sole bargaining agent n.
yalnızca sendika üyeleri adına toplu görüşme bargaining for members only n.
Politics
sendika seçimlerinde delegelerin verdikleri oy card vote [brit] n.
milli sendika national union n.
sendika kurma hakkı right to establish trade unions n.
terörizm gibi yasadışı yöntemleri benimseyen sendika hareketi criminal syndicalism n.
kuzey amerika'da maden işçilerini temsil eden bir sendika united mine workers n.
kuzey amerika'da maden işçilerini temsil eden bir sendika united mine workers of america n.
sendika seçimlerinde nasıl oy kullanılacağını gösteren kart unity ticket [australia] n.
sendika karşıtı antilabor [us] adj.
Industry
imalat sanayi işçilerini temsil eden sendika amicus n.
sendika temsilcilerinin işçiler için yönetime yaptığı ücret artış talebi wage claim n.
sendika temsilcilerinin işçiler için yönetime yaptığı ücret artış talebi pay claim n.
sendika onayı alınmadan yapılan işçi grevi wildcat n.
sendika temsilcisi kadın mother of the chapel n.
sendika tarafından işverene sunulan daha iyi ücret ve koşul talebi log [australia] n.
çalışanların sıkıntılarını işverenle müzakere etmek üzere çalışanlar tarafından seçilen sendika üyesi committeeman n.
çalışanların sıkıntılarını işverenle müzakere etmek üzere seçtikleri sendika üyesi shop chairman n.
toplu sözleşme hususunda aynı sendika tarafından temsil edilen çalışan grubu bargaining unit n.
sendika onaylı işçi grevi constitutional strike n.
popülist sendika temsilcisi populist shop steward n.
kendi üyelerinin çıkarlarını gözeten sendika temsilcisi populist shop steward n.
(sendika) boykot etmek black [australia/new zealand] v.
sendika onayı alınmadan yapılan greve katılmak wildcat v.
sendika onayı alınmadan işçiler tarafından girişilen wildcat adj.
sendika onayı alınmadan işçiler tarafından üstlenilen wildcat adj.
(sendika) tek işverene bağlı tüm işçileri temsil eden inside adj.
(birleşik krallık'ta) ulusal sağlık sistemi çalışanlarını temsil eden bir sendika cohse (confederation of health service employees) abrev.
Social Sciences
abd ve kanada'daki işçileri temsil eden uluslararası bir sendika pace (paper, allied industrial, chemical and energy workers international union) n.
History
(faşistlerin yönetimindeki italya'da) sendika syndicate n.
Environment
çevreye zararlı olabilecek bir şeye getirilen sendika yasağı green ban [australia] n.
Printery
matbaada çalışan sendika üyeleri chapel [brit] n.
Abbreviation
ingiltere'de ileri ve yüksek eğitimde görev alan öğretmenler için çalışan bir sendika natfhe (national association of teachers in further and higher education) n.