singing - Turc Anglais Dictionnaire

singing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "singing" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 11 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
singing n. şan
The next stage is of course the civilised society to which we all, whether engineers or singing teachers, are striving.
Bir sonraki aşama ise, ister mühendis ister şan öğretmeni olsun, hepimizin ulaşmak için çabaladığı uygar toplumdur.

More Sentences
General
singing n. ötüş
Birds were singing among the trees.
Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.

More Sentences
singing n. ötme
I wonder whether we feel today that all the institutions of the EU have done enough to let the small bird sing.
Bugün AB'nin tüm kurumlarının küçük kuşun ötmesi için yeterince çaba sarf edip etmediğini merak ediyorum.

More Sentences
singing adj. şarkı
My daughter, Kate, won a singing competition and I'm proud of her.
Kızım, Kate, bir şarkı yarışmasını kazandı ve ben onunla gurur duyuyorum.

More Sentences
Art
singing n. şan
Tom is a singing teacher.
Tom bir şan öğretmeni.

More Sentences
General
singing n. uğultu
singing n. çınlama
singing n. şakıma
singing n. şarkı söyleme
singing n. söyleme
singing adj. ötücü

Sens de "singing" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 76 résultat(s)

Anglais Turc
General
singing voice n. şarkı sesi
Tom has a very nice singing voice.
Tom'un çok güzel bir şarkı sesi var.

More Sentences
birds singing n. kuşların ötüşü
Listen to the birds sing.
Kuşların ötüşünü dinleyin.

More Sentences
singing lesson n. şan dersi
For our singing lessons, we would go to the music school across the road.
Şan derslerimiz için yolun karşısındaki müzik okuluna giderdik.

More Sentences
Speaking
he likes singing expr. şarkı söylemekten hoşlanır
He likes singing traditional songs.
Geleneksel şarkıları söylemekten hoşlanır.

More Sentences
General
singing bird n. ötücü kuş
singing master n. şan öğretmeni
singing voice n. nağme
singing pleasantly n. terennüm
sight-singing n. deşifre şarkı söyleme
singing artist n. ses sanatçısı
singing of birds n. kuşların ötüşü
singing society n. müzik topluluğu/korosu
singing society n. koro
singing revolution n. şarkı devrimi
singing lesson n. solistlik dersi
barbershop singing n. hep beraber şarkı söyleme
singing telegram n. özellikle özel günlerde birinin başka birine ilettiği genellikle kostümlü olan müzikal gösteri
singing telegram n. müzik ile iletilen mesaj
singing telegram n. bir sanatçı tarafından verilen müzikli mesaj
singing [us] n. nota kitabı şarkıları okumak için bir araya gelme
singing [us] n. şarkı söylemek üzere toplanma
all-singing adj. teknoloji harikası
Colloquial
all-singing all-dancing adj. mümkün olan her özelliğe sahip
Idioms
all-singing all-dancing adj. aranan bütün özelliklere sahip
all-singing all-dancing adj. teknoloji harikası
all-singing, all-dancing [uk] adj. teknolojik olarak çok gelişmiş
all-singing, all-dancing [uk] adj. cafcaflı
all-singing, all-dancing [uk] adj. son moda
all-singing, all-dancing expr. son teknoloji
all-singing, all-dancing expr. üstün teknoloji
all-singing, all-dancing expr. gelişmiş teknoloji
all-singing, all-dancing expr. ileri teknoloji
church ain't out till they quit singing expr. daha her şey bitmedi
church ain't out till they quit singing expr. henüz her şey bitmedi
all-singing expr. modern ve ileri
all-singing, all-dancing expr. son teknoloji
all-singing, all-dancing expr. çok gelişmiş
all-singing, all-dancing expr. son moda
Speaking
I'm singing a song here expr. burada şarkı söylüyorum
he likes singing expr. şarkı söylemeyi sever
she likes singing expr. şarkı söylemekten sever
she likes singing expr. şarkı söylemeyi sever
I like singing songs expr. şarkı söylemekten hoşlanıyorum
I like singing songs expr. şarkı söylemekten hoşlanırım
Informatics
singing margin n. kararlılık marjı
Gastronomy
singing hinny n. tavada pişirildiğinde ses çıkartan frenk üzümlü bir kek
Marine Biology
singing fish n. amerika'ya özgü, porichthys cinsinden olup parlak organlara sahip birçok kurbağa balığına verilen ad
Education
singing school n. müzik okulu
singing school n. gidenlerin şarkı söylemeyi öğrendiği sanat okulu
Art
singing master n. şan öğretmeni
Music
a capella singing n. enstrümansız söyleme
a cappella singing n. enstrümansız söyleme
throat singing n. gırtlak müziği
overtone singing n. gırtlaktan söyleme
overtone singing n. gırtlaktan şarkı söyleme
throat singing n. gırtlaktan söyleme
harmonic singing n. gırtlaktan söyleme
harmonic singing n. gırtlaktan şarkı söyleme
throat singing n. gırtlaktan şarkı söyleme
antiphonal singing n. karşılıklı koroların birbirine cevap verir nitelikte şarkı söylemeleri
sprechgesang ( spoken singing) n. konuşur gibi okunan şarkı
harmonic singing n. moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi
overtone singing n. moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi
gospel singing n. gospel müziği
community singing n. büyük topluluğun şarkı söylemesi
community singing n. topluca ilahi söyleme
close-harmony singing n. kapalı armoni ile şarkı söyleme
part singing n. birden fazla sayıda armonik bölümü okuma
scat singing n. caz müzikte anlamsız hecelerle şarkı söyleme
shape singing n. grup olarak sol-fa notasyonunu kullanarak eşliksiz şarkı söyleme tarzı
shape-note singing n. grup olarak sol-fa notasyonunu kullanarak eşliksiz şarkı söyleme tarzı
singing book n. müzik kitabı
singing book n. nota kitabı
singing flame n. açık bir boru içerisindeki hava titreşimi sayesinde nota üreten ateş
Ornithology
singing falcon n. dişisine ötüşü ile öne çıkan bir afrika şahini
singing hawk n. dişisine ötüşü ile öne çıkan bir afrika şahini