Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | small-scale adj. | küçük ölçekli | ||
We are particularly concerned about depleted uranium because depleted uranium is a small-scale nuclear weapon. Seyreltilmiş uranyum konusunda özellikle endişeliyiz çünkü seyreltilmiş uranyum küçük ölçekli bir nükleer silahtır. More Sentences |
||||
General | small-scale adj. | küçük çaplı | ||
Of course it was only a small-scale conflict. Tabii ki bu sadece küçük çaplı bir çatışmaydı. More Sentences |