tükenmez

Sens de "tükenmez" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 18 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	tükenmez	inexhaustible adj.
In many spheres, the imagination of regulators is positively inexhaustible. Birçok alanda düzenleyicilerin hayal gücü kesinlikle tükenmez. More Sentences
General
2	General	tükenmez	ball-point n.
I bought this ball-point for two dollars. Bu tükenmezi iki dolara almıştım. More Sentences
3	General	tükenmez	biro n.
4	General	tükenmez	ball-point pen n.
5	General	tükenmez	infinite adj.
6	General	tükenmez	endless adj.
7	General	tükenmez	unfailing adj.
8	General	tükenmez	exhaustless adj.
9	General	tükenmez	interminable adj.
10	General	tükenmez	non-depletable adj.
11	General	tükenmez	unending adj.
12	General	tükenmez	nondepletable adj.
13	General	tükenmez	never-failing adj.
14	General	tükenmez	unexhaustible adj.
15	General	tükenmez	universal adj.
16	General	tükenmez	inexterminable [obsolete] adj.
Technical
17	Technical	tükenmez	nonconsumable adj.
18	Technical	tükenmez	non-depletable adj.

Sens de "tükenmez" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 65 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	tükenmez kalem	ballpoint pen n.
Write with a ballpoint pen. Tükenmez kalemle yazın. More Sentences
General
2	General	tükenmez kalem	ballpoint n.
Fill out the form in ballpoint. Formu tükenmez kalemle doldurun. More Sentences
3	General	tükenmez kalem	ballpen n.
Do you have a ballpen? Bir tükenmez kaleminiz var mı? More Sentences
4	General	tükenmez kalem	biro n.
Is that your biro? Bu senin tükenmez kalemin mi? More Sentences
5	General	tükenmez kalem	ball-point n.
I bought this ball-point for two dollars. Bu tükenmez kalemi iki dolara aldım. More Sentences
6	General	bitmez tükenmez (enerji)	tireless adj.
The tireless efforts of the rescue team saved several lives. Kurtarma ekibinin bitmez tükenmez çabaları, birçok kişinin hayatını kurtardı. More Sentences
7	General	bitmez tükenmez	interminable adj.
I was afraid that we would allow ourselves to get bogged down in interminable bureaucratic discussions. Bitmek tükenmek bilmeyen bürokratik tartışmaların içinde boğulup kalacağımızdan korkuyordum. More Sentences
Technical
8	Technical	tükenmez kalem	ball point pen n.
I need a ball point pen. Tükenmez kalem lazım. More Sentences
General
9	General	tükenmez kalem	ball pen n.
10	General	tükenmez kalem	pen n.
11	General	tükenmez kalem	ball-pen n.
12	General	tükenmez kalem	ball-point pen n.
13	General	bitmez tükenmez enerji	never ending energy n.
14	General	bitmez tükenmez enerji	everlasting energy n.
15	General	bitmez tükenmez enerji	unending energy n.
16	General	bitmez tükenmez enerji	inexhaustible energy n.
17	General	siyah tükenmez kalem	black pen n.
18	General	sevgiliye duyulan bitip tükenmez hasret	saudade n.
19	General	tükenmez kalem içi	ballpoint pen refill n.
20	General	kırmızı tükenmez kalem	red pen n.
21	General	tükenmez ya da dolma kalemin ucundaki konik kısım	nib n.
22	General	bitmez tükenmez olma	unendingness n.
23	General	bir tür tükenmez kalem	pentel n.
24	General	(tükenmez kalem) ağzını kapatmak	impen v.
25	General	bitmez tükenmez	exhaustless adj.
26	General	bitip tükenmez	no end of adj.
27	General	bitip tükenmez	exhaustless adj.
28	General	bitmez tükenmez	abiding adj.
29	General	bitmez tükenmez	without end adj.
30	General	bitmez tükenmez	endless adj.
31	General	bitip tükenmez	inexhaustible adj.
32	General	bitmez tükenmez	livelong adj.
33	General	bitmez tükenmez	unending adj.
34	General	bitmez tükenmez	unfailing adj.
35	General	bitmez tükenmez	inexhaustible adj.
36	General	bitmez tükenmez	unflagging adj.
37	General	bitmez tükenmez	unceasing adj.
38	General	bitmez tükenmez	perpetual adj.
39	General	bitmez tükenmez	long-standing adj.
40	General	bitmez tükenmez	never-ending adj.
41	General	bitmez tükenmez	never-failing adj.
42	General	bitmez tükenmez	unendly adj.
43	General	bitmez tükenmez	unexhaustible adj.
44	General	bitmez tükenmez	eterminable adj.
45	General	bitmez tükenmez	inexhaustive adj.
46	General	bitmez tükenmez	inexterminable [obsolete] adj.
47	General	bitmez tükenmez	incessable adj.
48	General	bitmez tükenmez	indeficient [obsolete] adj.
49	General	bitmez tükenmez	interminated [obsolete] adj.
Phrasals
50	Phrasals	mürekkepli/tükenmez kalemle yazmak	ink in v.
Proverb
51	Proverb	umut hiç tükenmez	hope springs eternal (in the human breast)
Idioms
52	Idioms	tükenmez kaynak	widow's cruse n.
53	Idioms	bitmez tükenmez kaynak	widow's cruse n.
54	Idioms	tükenmez kaynak	a widow's cruse n.
55	Idioms	bitmez tükenmez kaynak	a widow's cruse n.
56	Idioms	bitmez tükenmez güç kaynağı	rock of ages n.
57	Idioms	bitmez tükenmez çaba ile	hand and foot adv.
58	Idioms	bitip tükenmez (bir şey)	no end of (something) expr.
Politics
59	Politics	demokrasilerde çareler tükenmez	in democracies solutions are endless expr.
60	Politics	demokrasilerde çare tükenmez	in democracies solutions are endless expr.
Technical
61	Technical	tükenmez elektrot	nonconsumable electrode n.
62	Technical	tükenmez elektrotlu ark kaynağı	nonconsumable electrode arc welding n.
63	Technical	tükenmez sonda	nonconsumable probe n.
Medical
64	Medical	cerrahi operasyon sırasında kesilerin yapılacağı yerleri işaretlemek için kullanılan tükenmez kalem veya mürekkep benzeri bir madde	medical marker n.
Gastronomy
65	Gastronomy	tükenmez kalem	ball point n.