taşmak

Sens de "taşmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 42 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	taşmak	overflow v.
After the heavy rains, the river overflowed its banks. Sağanak yağışlardan sonra nehir yatağından taştı. More Sentences
General
2	General	taşmak	boil over v.
The milk boiled over. Süt taştı. More Sentences
3	General	taşmak	swell v.
The swollen streams and rivers carried off everything in their path. Taşan dereler ve nehirler önlerine çıkan her şeyi sürükleyip götürdü. More Sentences
4	General	taşmak	flood v.
The river flooded after the recent storms. Son fırtınaların ardından nehir taştı. More Sentences
5	General	taşmak	pour out v.
The crowd poured out of the stadium. Kalabalık stadyumdan taştı. More Sentences
6	General	taşmak	flow v.
The river flowed over its banks. Nehir kıyılarından taştı. More Sentences
7	General	taşmak	burst v.
The dam burst owing to the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden baraj taştı. More Sentences
Technical
8	Technical	taşmak	overflow v.
The river overflowed because of the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden nehir taştı. More Sentences
Automotive
9	Automotive	taşmak	overflow v.
The sink is almost overflowing. Lavabo taşmak üzere. More Sentences
General
10	General	taşmak	lap n.
11	General	taşmak	slop over v.
12	General	taşmak	pour forth v.
13	General	taşmak	get over v.
14	General	taşmak	surge v.
15	General	taşmak	spill over v.
16	General	taşmak	exuberate v.
17	General	taşmak	run over v.
18	General	taşmak	swim v.
19	General	taşmak	overbrim v.
20	General	taşmak	brim over v.
21	General	taşmak	gush v.
22	General	taşmak	emotionalise v.
23	General	taşmak	emotionalize v.
24	General	taşmak	well over v.
25	General	taşmak	effuse v.
26	General	taşmak	regorge v.
27	General	taşmak	exundate v.
28	General	taşmak	overcome v.
29	General	taşmak	overfloat [obsolete] v.
30	General	taşmak	oversail v.
31	General	taşmak	overspill v.
32	General	taşmak	overwell v.
33	General	taşmak	dauk v.
34	General	taşmak	outgush v.
35	General	taşmak	outpour v.
36	General	taşmak	outswell [obsolete] v.
Phrasals
37	Phrasals	taşmak	splash over v.
38	Phrasals	taşmak	spring forth v.
39	Phrasals	taşmak	vomit forth v.
40	Phrasals	taşmak	vomit forth v.
41	Phrasals	taşmak	squirt from something v.
Technical
42	Technical	taşmak	spill v.

Sens de "taşmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 138 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	dışına taşmak	overflow v.
After the heavy rains, the river overflowed its banks. Sağanak yağışlardan sonra, nehir kendi kıyılarının dışına taştı. More Sentences
2	General	dolup taşmak	overflow v.
He wasn't exactly overflowing with enthusiasm. Coşkuyla dolup taştığı söylenemezdi. More Sentences
3	General	dolup taşmak	bustle v.
The street was bustling with shoppers. Cadde alışveriş yapanlarla dolup taşıyordu. More Sentences
Phrasals
4	Phrasals	dolup taşmak	brim over v.
The report is brimming over with the politics of good intentions. Rapor, iyi niyet politikalarıyla dolup taşıyor. More Sentences
5	Phrasals	dışarı taşmak	pour out v.
The crowd poured out of the auditorium. Kalabalık, salondan dışarı taştı. More Sentences
6	Phrasals	(bir duyguyla) dolup taşmak	burst with (an emotion) v.
Her head was bursting with new ideas. Kafası yeni fikirlerle dolup taşıyordu. More Sentences
7	Phrasals	ile dolup taşmak	overflow with v.
Modern society is overflowing with all sorts of information. Modern toplum her türlü bilgi ile dolup taşıyor. More Sentences
8	Phrasals	(birileriyle/bir şeylerle) dolup taşmak	teem with (someone or something) v.
A Budget year can positively teem with supplementary and amending budgets and much carrying-over of appropriations. Bir bütçe yılı, ek ve değişiklik bütçeleri ve çok sayıda ödenek devri ile olumlu bir şekilde dolup taşabilir. More Sentences
General
9	General	dolup taşmak	seethe v.
10	General	ile dolup taşmak	pulse with v.
11	General	dolup taşmak	swarm v.
12	General	dolup taşmak	brim with v.
13	General	taşmak (su vb)	brim over v.
14	General	ile dolup taşmak	pulsate with v.
15	General	taşmak (kaynarken)	boil over v.
16	General	dolup taşmak	swarm with v.
17	General	sel gibi taşmak	flood v.
18	General	sabrı taşmak	be at the end of one's rope v.
19	General	sabrı taşmak	be at the end of one's tether v.
20	General	ile dolup taşmak	swarm with v.
21	General	ünlülerle dolup taşmak	be packed with celebrities v.
22	General	müşterilerle dolup taşmak	be full of customers v.
23	General	ile kaynamak/dolu olmak/dolup taşmak	be flooded with v.
24	General	ile dolup taşmak	be heaving with v.
25	General	heyecanla dolup taşmak	bubble v.
26	General	dolup taşmak	burst v.
27	General	kaynayıp taşmak	debulliate v.
28	General	kaynarken taşmak	overboil v.
29	General	dolup taşmak	overfill v.
30	General	fazlaca taşmak	overflood v.
31	General	aşırı taşmak	overflood v.
32	General	dışına taşmak	overspill v.
33	General	dışına taşmak	overwash v.
34	General	dolup taşmak	overwell v.
35	General	dışına taşmak	overwell v.
36	General	yavaşça taşmak	drip v.
37	General	dışarı taşmak	peal [dialect] [uk] v.
38	General	ötesine taşmak	outlie v.
39	General	dolup taşmak	simmer v.
40	General	(bir şey ile) dolup taşmak	stink v.
41	General	dolup taşmak	superabound v.
42	General	(su kütlesi) kıyıdan taşmak	surround [obsolete] v.
43	General	sabrı taşmak üzere	in a fume expr.
Phrasals
44	Phrasals	içinden taşmak	brim over v.
45	Phrasals	dolup taşmak	spill (over) into something v.
46	Phrasals	dolup taşmak	spill (out) into something v.
47	Phrasals	ile dolup taşmak	teem with v.
48	Phrasals	ile dolup taşmak	be abundant with v.
49	Phrasals	(tencereden vb) taşmak	to gush forth v.
50	Phrasals	(su) taşmak	run over v.
51	Phrasals	(tencereden vb) taşmak	gush out v.
52	Phrasals	(su vb) taşmak	slosh over v.
53	Phrasals	(su) taşmak	overflow v.
54	Phrasals	(kalabalık/insanlarla vb) dolup taşmak	overflow with someone v.
55	Phrasals	-ile dolup taşmak	brim over with v.
56	Phrasals	(tencereden vb) taşmak	pour forth v.
57	Phrasals	-e taşmak	overflow into something v.
58	Phrasals	(su) taşmak	well over v.
59	Phrasals	(su) taşmak	overrun v.
60	Phrasals	dışarı taşmak	spring forth v.
61	Phrasals	dışarı taşmak	vomit forth v.
62	Phrasals	dışarı taşmak	vomit forth v.
63	Phrasals	birinin bir özelliği dışına taşmak	ooze from v.
64	Phrasals	(bir şeyden) taşmak	spout from (something) v.
65	Phrasals	(bir şeyden) taşmak	squirt from (something) v.
66	Phrasals	dışarı taşmak	squirt from something v.
67	Phrasals	birinin/bir şeyin üzerine taşmak	gush over someone or something v.
68	Phrasals	bir şeyle taşmak	gush with something v.
69	Phrasals	(bir şeyden) dışarı taşmak	well out of (something) v.
70	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üstüne taşmak	spill over on (someone or something) v.
71	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üstüne taşmak	spill over onto (someone or something) v.
72	Phrasals	sınırlarını aşıp (başka bir yere/şeye) taşmak	spill over on (something) v.
73	Phrasals	sınırlarından (başka bir yere/şeye) taşmak	spill over on (something) v.
74	Phrasals	sınırlarını aşıp (başka bir yere/şeye) taşmak	spill over onto (something) v.
75	Phrasals	sınırlarından (başka bir yere/şeye) taşmak	spill over onto (something) v.
76	Phrasals	(bir şeyle) dolup taşmak	brim over (with something) v.
77	Phrasals	(bir şeyle) dolup taşmak	brim with something v.
78	Phrasals	dışarı taşmak	bulge out v.
79	Phrasals	(bir duyguyla) dolup taşmak	burn with (something) v.
80	Phrasals	(bir duyguyla) dolup taşmak	burst with v.
81	Phrasals	kabın ağzından taşmak	lip (over) v.
82	Phrasals	kabın ağzından taşmak	lip (in) v.
83	Phrasals	(birinden/bir şeyden) taşmak	gush (forth) from (someone or something) v.
84	Phrasals	(birinden/bir şeyden) taşmak	gush (forth) out of (someone or something) v.
85	Phrasals	(birinden/bir şeyden) taşmak	gush (out) from (someone or something) v.
86	Phrasals	ile taşmak	gush with v.
87	Phrasals	(bir şeyle) dolup taşmak	jump with (something) v.
88	Phrasals	ile dolup taşmak	ooze with v.
89	Phrasals	-e taşmak	overflow into v.
90	Phrasals	(bir şeyle) dolup taşmak	seethe with (something) v.
91	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üzerine taşmak/dökülmek	slosh on (someone or something) v.
92	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üzerine taşmak/dökülmek	slosh onto (someone or something) v.
93	Phrasals	-e taşmak	spill into v.
94	Phrasals	-in içine doğru taşmak	spill into v.
95	Phrasals	(bir şeye/bir yere) taşmak	spill into (something or some place) v.
96	Phrasals	(bir şeyin/bir yerin) içine taşmak	spill into (something or some place) v.
97	Phrasals	-e taşmak	spill out v.
98	Phrasals	(bir şeye/bir yere) taşmak	spill out into (something or some place) v.
99	Phrasals	(bir şeyin/bir yerin) içine taşmak	spill out into (something or some place) v.
100	Phrasals	(bir şeye/bir yere) taşmak	spill over into (something or some place) v.
101	Phrasals	(bir şeyin/bir yerin) içine taşmak	spill over into (something or some place) v.
102	Phrasals	dışarı taşmak	surge out v.
103	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) dolup taşmak	swarm with (someone or something) v.
104	Phrasals	dolup taşmak	spill over v.
Colloquial
105	Colloquial	sabrı taşmak	go to town [australia/new zealand] v.
106	Colloquial	neşe ile dolup taşmak	kill v.
107	Colloquial	zevk ile dolup taşmak	kill v.
108	Colloquial	hayranlık ile dolup taşmak	kill v.
Idioms
109	Idioms	sabrı taşmak/tükenmek/kalmamak	have a bellyful (of something) v.
110	Idioms	kaynayıp taşmak	bubble over v.
111	Idioms	ötesine taşmak	lie beyond v.
112	Idioms	sabrı taşmak	reach the end of one's tether v.
113	Idioms	sabrı taşmak	be at the end of your tether v.
114	Idioms	sabrı taşmak	run out of patience v.
115	Idioms	sabrı taşmak	be at the end of your rope v.
116	Idioms	sabrı taşmak	be at the end of one's rope v.
117	Idioms	sabrı taşmak	be at the end of one's tether v.
118	Idioms	sabrı taşmak	wear thin v.
119	Idioms	sabrı taşmak	lose one's patience v.
120	Idioms	sabrı taşmak	reach the end of one's rope v.
121	Idioms	sabrı taşmak	be out of patience v.
122	Idioms	(birileriyle/bir şeylerle) dolup taşmak	be swimming with (someone or something) v.
123	Idioms	(bir şeyle) dolup taşmak	be bursting at the seams (with something) v.
124	Idioms	(bir şeyle) dolup taşmak	be bulging at the seams (with something) v.
125	Idioms	(bir şeyle) dolup taşmak	be full to bursting (with something) v.
126	Idioms	(bir şeyle) dolup taşmak	be bursting at the seams (with something) v.
127	Idioms	(bir şeyle) dolup taşmak	be bulging at the seams (with something) v.
128	Idioms	(bir şeyle) dolup taşmak	be full to bursting (with something) v.
129	Idioms	(bir şeyle) dolup taşmak	be bursting/bulging at the seams (with something) v.
130	Idioms	(bir şeyle) dolup taşmak	be full to bursting (with something) v.
131	Idioms	heyecanla dolup taşmak	burst with excitement v.
132	Idioms	mutlulukla/sevinçle dolup taşmak	burst with joy v.
133	Idioms	dolup taşmak	be chock-a-block v.
134	Idioms	dolup taşmak	burst one's seams v.
135	Idioms	sabrı taşmak/tükenmek/kalmamak	have a bellyful of v.
Technical
136	Technical	köpürerek taşmak	ebullition v.
Printery
137	Printery	(matbaa harfi) taşmak	pi v.
Archaic
138	Archaic	(muhteviyat) taşmak	disembogue v.