tangible - Turc Anglais Dictionnaire

tangible

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "tangible" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 18 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
tangible adj. somut
Macro-economic progress has yet to trickle down into tangible economic benefits for the population at large.
Makro-ekonomik ilerleme henüz halkın geneli için somut ekonomik faydalara dönüşmemiştir.

More Sentences
General
tangible adj. elle tutulur
There is no tangible proof against him.
Ona karşı elle tutulur bir kanıt yok.

More Sentences
tangible adj. hissedilir
The tension in the room was almost tangible.
Odadaki gerginlik neredeyse hissediliyordu.

More Sentences
Common Usage
tangible adj. maddi
General
tangible n. mülk
tangible n. maddi varlık
tangible n. maddi mal
tangible n. maddi mülk
tangible adj. elle dokunulur/tutulur
tangible adj. gerçek
tangible adj. duyulur
tangible adj. dokunulabilir
tangible adj. müşahhas
Trade/Economic
tangible adj. maddi
Law
tangible adj. arazi, eşya ve mal gibi fiziksel nitelikteki mülklerle ilgili olan
tangible adj. arazi, eşya ve mal gibi fiziksel nitelikteki mülklere ait olan
tangible adj. fiziki
tangible adj. maddi

Sens de "tangible" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 67 résultat(s)

Anglais Turc
General
tangible assets n. maddi aktifler
tangible clue n. elle tutulur ipucu
tangible evidence n. somut delil
tangible contribution n. somut katkı
tangible information n. somut bilgi
tangible data n. somut bilgi
tangible data n. somut veriler
tangible data n. somut veri
tangible asset n. maddi varlık
tangible form n. somut/maddi hal
tangible infrastructure n. maddi altyapı
tangible possession n. maddi varlık
tangible possession n. maddi mal
tangible possession n. maddi mülk
Trade/Economic
debt to tangible assets n. borçların toplam varlıklara oranı
other tangible fix assets n. diğer maddi duran varlıklar
allowance for other financial tangible assets n. diğer mali duran varlıklar karşılığı
other tangible fixed assets n. diğer maddi duran varlıklar
other tangible assets n. diğer maddi duran varlıklar
other tangible assets n. diğer maddi varlıklar
other financial tangible assets n. diğer mali duran varlıklar
inventories and tangible fixed assets to be sold n. elden çıkarılacak stoklar ve maddi duran varlıklar
tangible asset n. fiziki kıymeti olan sabit varlık
tangible assets n. fiziki varlıklar
tangible product n. fiziki ürün
other tangible assets n. gelecek yıllar ihtiyacı stoklar
tangible property n. hakiki mülk
gains on disposal of tangible fixed assets in the ordinary course of business n. işin normal seyri sırasında maddi duran varlıkların tasfiyesinden haynaklanan kazançlar
tangible personal property n. kişisel fiziki mal
losses on disposal of tangible fixed assets in the ordinary course of business n. maddi duran varlıkların işin normal seyrinde kullanımından kaynaklanan zararlar
financial tangible assets n. mali duran varlıklar
tangible fixed assets n. maddi duran varlıklar
tangible long lived assets n. maddi duran varlıklar
revaluation fund of tangible fixed assets n. m.d.v. yeniden değerleme artışları
tangible value n. maddi eşya değeri
tangible assets n. maddi kıymetler
depreciation of tangible fixed assets n. maddi duran varlıkların amortismanı
tangible asset n. maddi kıymet
tangible-fixed assets n. maddi duran varlıklar
salvage value of tangible assets n. maddi varlıkların hurda değeri
tangible assets n. maddesel varlıklar
tangible common equity n. maddi özkaynak
tangible value n. maddi değerlerin toplamı
tangible damage n. maddi zarar
tangible asset n. maddi aktif
gross investment in tangible goods n. maddi mallara ilişkin brüt yatırım
tangible assets n. maddi duran varlıklar
tangible assets n. maddi varlıklar
tangible property n. maddi mallar
tangible assets n. maddi aktifler
tangible asset n. maddi duran varlık
surplus arising on revaluation of tangible fixed assets n. maddi duran varlıkların yeniden değerlendirilmesinden kaynaklanan fazlalık
tangible value n. maddi eşyanın değeri
tangible goods n. maddi mallar
tangible capital n. maddi sermaye
amounts written off tangible fixed assets n. maddi duran varlıklardan düşülen miktarlar
tangible personal property n. mülk
tangible value n. somut değer
payments on account and tangible assets in course of construction n. verilen avanslar ve yapılmakta olan yatırımlar
advances paid for tangible fixed assets n. verilen avanslar
on tangible fixed assets expr. maddi duran (sabit) varlıklara ilişkin
Law
tangible goods n. maddi mallar
tangible and intangible assets n. maddi ve maddi olmayan varlıklar
tangible rights n. maddi haklar
tangible proof n. somut kanıt
Politics
tangible assets n. maddi aktifler
Military
tangible military help n. somut askeri yardım