temelde

Sens de "temelde" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	temelde	basically adv.
The Committee on Foreign Affairs has examined the Commission proposal and basically agrees with its approach. Dışişleri Komisyonu Komisyon teklifini incelemiş ve temelde yaklaşımına katılmıştır. More Sentences
2	General	temelde	essentially adv.
On financial markets we are essentially in agreement. Finansal piyasalar konusunda temelde hemfikiriz. More Sentences
3	General	temelde	fundamentally adv.
I fully support the Commission's proposal and it is fundamentally important that its content remains intact. Komisyon'un önerisini tamamen destekliyorum ve içeriğinin olduğu gibi kalması temel önem taşımaktadır. More Sentences
Colloquial
4	Colloquial	temelde	in principle adv.
Idioms
5	Idioms	temelde	under one's skin expr.
6	Idioms	temelde	under the skin expr.
Archaic
7	Archaic	temelde	physically adv.

Sens de "temelde" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrases
1	Phrases	bu temelde	on this basis expr.
I believe it is on this basis that we should carry on working in the future. Gelecekte de bu temelde çalışmaya devam etmemiz gerektiğine inanıyorum. More Sentences
General
2	General	eşit temelde adaylık	candidacy on equal footing n.
3	General	temelde tahıl ve bakliyat tüketimine dayalı bir diyet uygulayarak uzun ve sağlıklı bir hayat yaşamayı öngören bir öğreti	macrobiotics n.
4	General	temelde anlaşmak	be in substantial agreement v.
5	General	temelde olan	underlying adj.
6	General	temelde/esas olarak .... nedenle	mainly due to prep.
Phrasals
7	Phrasals	temelde odaklanmak	come down (to) v.
Phrases
8	Phrases	temelde/esas olarak .... nedenle	due mainly to expr.
Idioms
9	Idioms	özünde/temelde benzer olmak	be (all) brothers/sisters under the skin v.
10	Idioms	özünde/temelde birbirine benzemek	be (all) brothers/sisters under the skin v.
11	Idioms	özünde/temelde aynı duyguları paylaşmak	be (all) brothers/sisters under the skin v.
Law
12	Law	bir karineye dayanan ancak temelde mevcut olmayan yasal hak	colour of law n.
Politics
13	Politics	ayrımcı olmayan temelde	on a non-discriminatory basis expr.
Chemistry
14	Chemistry	esas olarak/temelde çözünür	practically soluble adj.
Biology
15	Biology	gametleri temelde vejetatif hücrelerle aynı boyut ve yapısal özelliklere sahip olan	hologamous adj.
Social Sciences
16	Social Sciences	birbirleri ile etkileşim içerisinde olan bir grubun temelde daha sonraki etkileşimlerinde referans alabileceği bilgi, inançlar, değerler ve geleneklerden oluşan sistemin bütünü	idioculture n.
17	Social Sciences	toplumu sosyalist temelde yeniden yapılandırarak clyde, iskoçya ve indiana'da sanayi toplumu kurmayı amaçlayan kimse	owenite n.
Geology
18	Geology	temelde olivin ve ortopiroksenden oluşan peridotit kayaç	mountain soap n.
Music
19	Music	temelde aynı yöntem ile ses üreten müzik aletleri	family n.