Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | tutuklanan | busted adj. | ||
Sami got busted for embezzlement. Sami zimmetine para geçirmekten tutuklandı. More Sentences |
||||
General | tutuklanan | apprehended adj. | ||
The criminal was apprehended by an off-duty policeman. Suçlu görev dışı polis memuru tarafından tutuklandı. More Sentences |