unemployment

Sens de "unemployment" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 7 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	unemployment n.	işsizlik
She has identified unemployment as one of the most serious economic and social problems faced by the European Union. İşsizliği Avrupa Birliği'nin karşı karşıya olduğu en ciddi ekonomik ve sosyal sorunlardan biri olarak tanımlamıştır. More Sentences
General
2	General	unemployment n.	işsizlik
She has identified unemployment as one of the most serious economic and social problems faced by the European Union. İşsizliği Avrupa Birliği'nin karşı karşıya olduğu en ciddi ekonomik ve sosyal sorunlardan biri olarak tanımlamıştır. More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	unemployment n.	işsizlik
She has identified unemployment as one of the most serious economic and social problems faced by the European Union. İşsizliği Avrupa Birliği'nin karşı karşıya olduğu en ciddi ekonomik ve sosyal sorunlardan biri olarak tanımlamıştır. More Sentences
Politics
4	Politics	unemployment n.	işsizlik
She has identified unemployment as one of the most serious economic and social problems faced by the European Union. İşsizliği Avrupa Birliği'nin karşı karşıya olduğu en ciddi ekonomik ve sosyal sorunlardan biri olarak tanımlamıştır. More Sentences
Statistics
5	Statistics	unemployment n.	işsizlik oranı
It is clear that many Member States still have much to do to reduce high levels of unemployment. Birçok Üye Devletin yüksek işsizlik oranlarını azaltmak için hala yapması gereken çok şey olduğu açıktır. More Sentences
General
6	General	unemployment n.	aylaklık
Trade/Economic
7	Trade/Economic	unemployment n.	işçisizlik

Sens de "unemployment" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 108 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	unemployment benefit n.	işsizlik parası
An additional EUR 2.5 billion will be required for unemployment benefit and for the Federal Institute for Employment. İşsizlik parası ve Federal İstihdam Enstitüsü için 2,5 milyar Avro daha gerekecektir. More Sentences
2	General	unemployment problem n.	işsizlik sorunu
It is precisely those countries with more unemployment problems that must work harder to implement these reforms. Bu reformları uygulamak için daha çok çalışması gerekenler, tam da daha fazla işsizlik sorunu yaşayan ülkelerdir. More Sentences
3	General	growing unemployment n.	artan işsizlik
The results will ultimately be reflected in growing unemployment and weakening competitiveness. Sonuçlar nihayetinde artan işsizlik ve zayıflayan rekabet gücü olarak yansıyacaktır. More Sentences
Trade/Economic
4	Trade/Economic	low unemployment n.	düşük işsizlik
On the other hand, there are other countries that have historically had low unemployment, whose unemployment is rising. Öte yandan tarihsel olarak düşük işsizlik oranlarına sahip olup da işsizlik oranları yükselen başka ülkeler de var. More Sentences
5	Trade/Economic	hidden unemployment n.	gizli işsizlik
Unemployment is rising constantly and exceeds 10%, not counting hidden unemployment. İşsizlik sürekli artıyor ve gizli işsizliği saymazsak %10'u aşıyor. More Sentences
6	Trade/Economic	hidden unemployment n.	gizli işsizlik
Unemployment is rising constantly and exceeds 10%, not counting hidden unemployment. İşsizlik sürekli artıyor ve gizli işsizliği saymazsak %10'u aşıyor. More Sentences
7	Trade/Economic	unemployment benefit n.	işsizlik yardımı
The third important amendment proposed by the Commission concerns unemployment benefits for cross-frontier workers. Komisyon tarafından önerilen üçüncü önemli değişiklik, sınır ötesi çalışanlara yönelik işsizlik yardımlarıyla ilgilidir. More Sentences
8	Trade/Economic	rate of unemployment n.	işsizlik oranı
The low rate of growth and the high rate of unemployment. Düşük büyüme oranı ve yüksek işsizlik oranı. More Sentences
9	Trade/Economic	unemployment benefit n.	işsizlik ödeneği
They also ignore externalised costs such as public aid and unemployment benefit. Ayrıca, kamu yardımları ve işsizlik ödeneği gibi dışsallaştırılmış maliyetleri de göz ardı etmektedirler. More Sentences
10	Trade/Economic	unemployment insurance n.	işsizlik sigortası
Concerning social protection, an unemployment insurance scheme was launched in June 2000. Sosyal koruma ile ilgili olarak, Haziran 2000’de bir işsizlik sigortası sistemi devreye sokuldu. More Sentences
11	Trade/Economic	unemployment insurance n.	işsizlik sigortası
Concerning social protection, an unemployment insurance scheme was launched in June 2000. Sosyal koruma ile ilgili olarak, Haziran 2000’de bir işsizlik sigortası sistemi devreye sokuldu. More Sentences
12	Trade/Economic	unemployment rate n.	işsizlik oranı
Other criteria, including, in particular, the unemployment rate, should be taken into account. İşsizlik oranı başta olmak üzere diğer kriterler de dikkate alınmalıdır. More Sentences
13	Trade/Economic	mass unemployment n.	kitlesel işsizlik
This policy has stifled growth and stimulated the rise in mass unemployment. Bu politika büyümeyi engellemiş ve kitlesel işsizliğin artmasını teşvik etmiştir. More Sentences
14	Trade/Economic	high unemployment n.	yüksek işsizlik
Despite high unemployment in Germany, there are still at present many positions that remain unfilled. Almanya'daki yüksek işsizlik oranına rağmen, şu anda hala doldurulmamış birçok pozisyon bulunmaktadır. More Sentences
15	Trade/Economic	youth unemployment n.	genç işsizliği
Similarly, there is a very serious youth unemployment problem. Benzer şekilde, çok ciddi bir genç işsizlik sorunu var. More Sentences
16	Trade/Economic	reduce unemployment v.	işsizliği azaltmak
They therefore play a decisive role in the fight to increase jobs and reduce unemployment. Bu nedenle istihdamı artırma ve işsizliği azaltma mücadelesinde belirleyici bir rol oynamaktadırlar. More Sentences
Politics
17	Politics	unemployment benefit n.	işsizlik yardımı
The third important amendment proposed by the Commission concerns unemployment benefits for cross-frontier workers. Komisyon tarafından önerilen üçüncü önemli değişiklik, sınır ötesi çalışanlara yönelik işsizlik yardımlarıyla ilgilidir. More Sentences
Insurance
18	Insurance	unemployment insurance n.	işsizlik sigortası
Concerning social protection, an unemployment insurance scheme was launched in June 2000. Sosyal koruma ile ilgili olarak, Haziran 2000’de bir işsizlik sigortası sistemi devreye sokuldu. More Sentences
General
19	General	psychology of unemployment n.	işsizlik psikolojisi
20	General	voluntary unemployment n.	ihtiyari işsizlik
21	General	concealed unemployment n.	gizli işsizlik
22	General	types of unemployment n.	işsizlik türleri
23	General	involuntary unemployment n.	gayri iradi işsizlik
24	General	unemployment compensation n.	işsizlik ödeneği
25	General	unemployment insurance benefits n.	işsizlik parası
26	General	natural rate of unemployment n.	tabii işsizlik oranı
27	General	disguised unemployment n.	gizli işsizlik
28	General	temporary unemployment n.	geçici işsizlik
29	General	concealed unemployment n.	işgücü fazlası
30	General	unemployment insurance benefits n.	işsizlik ödeneği
31	General	seasonal unemployment n.	dönemsel işsizlik
32	General	active unemployment n.	aktif işsizlik
33	General	unemployment compensation n.	işsizlik parası
34	General	unemployment problem n.	işsizlik problemi
35	General	unemployment line n.	iş arayan insanlar sırası
36	General	get unemployment benefit v.	işsizlik ödeneği almak
Trade/Economic
37	Trade/Economic	open unemployment n.	açık işsizlik
38	Trade/Economic	open unemployment n.	açık işsizlik
39	Trade/Economic	frictional unemployment n.	arızi işsizlik
40	Trade/Economic	frictional unemployment n.	arızi işsizlik
41	Trade/Economic	wait unemployment n.	bekleyiş işsizliği
42	Trade/Economic	regional unemployment n.	bölgesel işsizlik
43	Trade/Economic	cyclical unemployment n.	devresel işsizlik
44	Trade/Economic	unemployment state insurance n.	devlet işsizlik sigortası
45	Trade/Economic	natural rate of unemployment n.	doğal işsizlik oranı
46	Trade/Economic	natural rate of unemployment n.	doğal işsizlik oranı
47	Trade/Economic	cyclical unemployment n.	dönemsel işsizlik
48	Trade/Economic	natural unemployment rate n.	doğal işsizlik oranı
49	Trade/Economic	demand-deficient unemployment n.	eksik talep işsizliği
50	Trade/Economic	non-accelerating inflation rate of unemployment (nairu) n.	enflasyonu hızlandırmayan işsizlik oranı
51	Trade/Economic	frictional unemployment n.	geçici işsizlik
52	Trade/Economic	involuntary unemployment n.	gayri iradi işsizlik
53	Trade/Economic	non-voluntary unemployment n.	gayrı iradi işsizlik
54	Trade/Economic	disguized unemployment n.	gizli işsizlik
55	Trade/Economic	involuntary unemployment n.	gönülsüz işsizlik
56	Trade/Economic	involuntary unemployment n.	gönüllü olmayan işsizlik
57	Trade/Economic	disguised unemployment n.	gizli işsizlik
58	Trade/Economic	unemployment compensation n.	işsizlik yardımı
59	Trade/Economic	involuntary unemployment n.	irade dışı işsizlik
60	Trade/Economic	unemployment hysteresis n.	işsizliğin kalıcılığı
61	Trade/Economic	unemployment insurance law n.	işsizlik sigortası kanunu
62	Trade/Economic	unemployment premium n.	işsizlik sigortası primi
63	Trade/Economic	unemployment coverage n.	işsizlik sigortası
64	Trade/Economic	unemployment compensation n.	işsizlik tazminatı
65	Trade/Economic	voluntary unemployment n.	ihtiyari işsizlik
66	Trade/Economic	unemployment fund n.	işsizlik fonu
67	Trade/Economic	unemployment pool n.	işsizler havuzu
68	Trade/Economic	unemployment pay n.	işsizlik maaşı
69	Trade/Economic	unemployment compensation n.	işsizlik ödentisi
70	Trade/Economic	unemployment relief n.	işsizlik tazminatı
71	Trade/Economic	unemployment trap n.	işsizlik tuzağı
72	Trade/Economic	voluntary unemployment n.	iradi işsizlik
73	Trade/Economic	unemployment benefit n.	işsizlik ödentisi
74	Trade/Economic	unemployment allowance n.	işsizlik ödeneği
75	Trade/Economic	effect on unemployment insurance n.	işsizlik sigortasına etkisi
76	Trade/Economic	unemployment rate n.	işsizlik oram
77	Trade/Economic	unemployment line/lines n.	işsizler kervanı/ordusu
78	Trade/Economic	unemployment pay n.	işsizlik ödemesi
79	Trade/Economic	unemployment benefit n.	işsizlik tazminatı
80	Trade/Economic	unemployment compensation n.	işsizlik ödemeleri
81	Trade/Economic	unemployment insurance fund n.	işsizlik sigortası fonu
82	Trade/Economic	unemployment insurance fund n.	işsizlik sigortası fonu
83	Trade/Economic	registered unemployment n.	kayıtlı işsizlik
84	Trade/Economic	classical unemployment n.	klasik işsizlik
85	Trade/Economic	cyclical unemployment n.	konjonktürel işsizlik
86	Trade/Economic	chronic unemployment n.	kronik işsizlik
87	Trade/Economic	cyclical unemployment n.	konjonktürel işsizlik
88	Trade/Economic	chronic unemployment n.	kronik işsizlik
89	Trade/Economic	seasonable unemployment n.	mevsim işsizliği
90	Trade/Economic	chronic unemployment n.	müzminleşmiş işsizlik
91	Trade/Economic	seasonal unemployment n.	mevsimlik işsizlik
92	Trade/Economic	seasonal unemployment n.	mevsime bağlı işsizlik
93	Trade/Economic	seasonal unemployment n.	mevsimlik işsizlik
94	Trade/Economic	seasonal unemployment n.	mevsimsel işsizlik
95	Trade/Economic	real wage unemployment n.	reel ücret işsizliği
96	Trade/Economic	mass unemployment n.	toplu işsizlik
97	Trade/Economic	non-agricultural unemployment n.	tarım dışı işsizlik
98	Trade/Economic	technological unemployment n.	teknolojik işsizlik
99	Trade/Economic	full employment unemployment rate n.	tam çalışma işsizlik oranı
100	Trade/Economic	responsiveness of wages to unemployment n.	ücretlerin işsizliğe cevap verebilirliği
101	Trade/Economic	structural unemployment n.	yapısal işsizlik
102	Trade/Economic	structural unemployment n.	yapısal işsizlik
103	Trade/Economic	prevention of unemployment n.	işsizliğin önlenmesi
104	Trade/Economic	broad-defined unemployment n.	geniş tanımlı işsizlik
105	Trade/Economic	keep down unemployment v.	işsizliği azaltmak
106	Trade/Economic	bring down unemployment v.	işsizliği azaltmak
107	Trade/Economic	alleviate unemployment v.	işsizliği azaltmak
Politics
108	Politics	unemployment assistance n.	işsizlik yardımı