Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | vaccinate v. | aşılamak | ||
They had permission from the Commission to vaccinate and keep the animals alive. Hayvanları aşılamak ve canlı tutmak için Komisyon'dan izin almışlardı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | vaccinate v. | aşı yapmak | ||
Why is he stopping the safari parks from vaccinating to prevent disease? Neden safari parklarının hastalıkları önlemek için aşı yapmasını engelliyor? More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | vaccinate v. | aşılamak | ||
We already vaccinate our cattle for a whole array of diseases and consume them daily. Sığırlarımızı zaten bir dizi hastalık için aşılıyoruz ve onları her gün tüketiyoruz. More Sentences |
||||
Medical | vaccinate n. | aşılanan kişi |