Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | visitation n. | ziyaret | ||
Sami arrived for his visitation day. Sami ziyaret günü için geldi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | visitation n. | ziyaret etme | ||
The prime minister's visitation to the region aroused some questions. Başbakanın bölgeyi ziyaret etmesi bazı soru işaretleri yaratmıştır. More Sentences |
||||
General | visitation n. | görüş (hakkı) | ||
The court granted the father visitation rights every weekend. Mahkeme babaya her hafta sonu görüş hakkı verdi. More Sentences |
||||
General | visitation n. | musibet | ||
The plague was seen as a visitation from God. Veba, Tanrı'dan gelen bir musibet olarak görülüyordu. More Sentences |
||||
General | visitation n. | (şaka amaçlı) teftiş | ||
My mother-in-law's visitation lasted for two weeks. Kayınvalidemin bizdeki teftişi iki hafta sürdü. More Sentences |
||||
General | visitation n. | (tanrı) dünyayı ziyaret | ||
The monk is waiting for God's visitation to the earth. Keşiş, Tanrı'nın yeryüzünü ziyaret etmesini bekliyor. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | visitation n. | hasta ziyareti | ||
General | ||||
General | visitation n. | felaket | ||
General | visitation n. | tanrıdan gelen şey | ||
General | visitation n. | hasta ziyareti | ||
General | visitation n. | ziyaret | ||
General | visitation n. | teftiş | ||
General | visitation n. | (tanrıdan gelen) bela/felaket | ||
General | visitation n. | resmi ziyaret | ||
General | visitation n. | resmi inceleme veya sorgulama amaçlı ziyaret | ||
General | visitation n. | görülmeye değer bir yeri ziyaret etme | ||
General | visitation n. | yardım maksatlı ziyaret | ||
General | visitation n. | (protestanlıkta) bir papazın dini çağırısı | ||
General | visitation n. | (protestanlıkta) bir papazın yaptığı resmi ziyaret | ||
General | visitation n. | hayvanların (kuşlar veya memeliler) alışılmadık bir zamanda göç etmesi | ||
General | visitation n. | geçici etki | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | visitation n. | denetleme | ||
Trade/Economic | visitation n. | kontrol | ||
Trade/Economic | visitation n. | teftiş | ||
Religious | ||||
Religious | visitation n. | meryem ana'nın kuzeni elizabeth'i ziyareti | ||
Religious | visitation n. | 2 temmuz'da kutlanan bir dini bayram | ||
Religious | visitation n. | (tanrı'dan gelen) ızdırap veya ceza | ||
Religious | visitation n. | doğaüstü etkinin veya ruhun ortaya çıkışı |