volkan - Turc Anglais Dictionnaire

volkan

Sens de "volkan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 5 résultat(s)

Turc Anglais
General
volkan volcano n.
The volcano is belching out flames and smoke.
Volkan dışarıya alev ve duman fışkırtıyor.

More Sentences
Geography
volkan volcano n.
When a mountain is angered, it becomes a volcano.
Bir dağ öfkelenince volkan olur.

More Sentences
Geology
volkan volcano n.
When a mountain is angered, it becomes a volcano.
Bir dağ öfkelendiğinde, bir volkana dönüşür.

More Sentences
volkan vulcano n.
Abbreviation
volkan vol. n.

Sens de "volkan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 115 résultat(s)

Turc Anglais
Environment
aktif volkan active volcano n.
One of Jupiter's moons, Io, has active volcanoes on it.
Jüpiter'in uydularından biri olan İo, üzerinde aktif volkanlara sahiptir.

More Sentences
General
volkan ilmi volcanology n.
püsküren volkan spitfire n.
sönmemiş volkan spitfire n.
volkan özelliği gösteren volcanity n.
volkan ağzı vent n.
volkan kayağı volcano boarding n.
sönmek (volkan) become extinct v.
püskürmek (yanardağ/volkan) erupt v.
Technical
volkan bacası volcanic vent n.
volkan külü ejecta n.
iç mekan volkan fountain n.
çok tabakalı volkan külü mle (multi-layer ejecta) abrev.
Marine
volkan salyangozu volcano snail n.
Astronomy
mars'ta bir volkan olympus mons n.
Environment
aşırı volkan püskürmesi extremely large volcanic eruption n.
deniz dibi volkan püskürmesi subaqueous eruption n.
sönmüş volkan dormant volcano n.
volkan püskürme skalası scale of volcanic eruption n.
volkan külü toprağı volcanic ash soil n.
volkan küllerinin temizlenmesi removal of volcanic ash n.
volkan afeti volcanic disaster n.
volkan breşi volcanic breccia n.
volkan kuşağı volcanic belt n.
volkan külü volcanic ash n.
volkan bombası volcanic bomb n.
volkan püskürmesi volcanic eruption n.
volkan tehlikesi volcanic hazard n.
volkan krater crater n.
volkan lavı yatağı volcanic conduit n.
yapışkan volkan toprağı volcanic cohesive soil n.
volkan kimyası volcanic chemistry n.
volkan püskürmesi öncül fenomeni forerunning phenomena of a volcanic eruption n.
volkan püskürebilme endeksi volcanic expressivity index n.
volkan yapısı volcanic edifice n.
volkan gazları volcanic gas n.
volkan çamuru akıntısı volcanic mud flow n.
volkan tepesinin çökmesi collapse of volcanic edifice n.
volkan zinciri volcanic chain n.
Geography
endonezya'nın sumbawa adası'nda bulunan bir volkan tambora n.
volkan püskürtme activity n.
filipinler'de aktif bir volkan taal n.
kolombiya'da bir volkan tolima n.
meksika'da bir volkan nevado de toluca n.
yeni zelanda'da bir volkan tongariro n.
şili'nin merkezinde bulunan aktif olmayan bir volkan tupungatito n.
kraterinden gazlar çıkan volkan fumarole n.
sadece sülfürlü gazlar çıkan volkan krateri fumarole n.
volkan ağzı volcanic vent n.
volkan konisi cinder cone n.
volkan konisi volcanic cone n.
alaska'da bulunan aktif bir volkan krateri aniakchak n.
alaska'da bulunan aktif bir volkan krateri aniakchak crater n.
yeni zelanda'daki sönmüş bir volkan egmont n.
peru'nun güneyinde bir sönmüş volkan el misti n.
kenya ve uganda sınırındaki sönmüş bir volkan elgon n.
kenya ve uganda sınırındaki sönmüş bir volkan elgon mount n.
izlanda'da bir volkan hekla n.
kolombiya'da aktif bir volkan galeras n.
alaska'da bir volkan iliamna n.
meksika'da bir volkan citlaltépetl n.
meksika'da bir volkan pico de orizaba n.
meksika'da faal olmayan bir volkan orizaba n.
ekvador'da bir volkan cotacachi n.
ekvador'da bir volkan cotopaxi n.
volkan ağzında görülen kubbe biçimli tepecik dome n.
kalkan volkan dome n.
kalkan volkan volcanic dome n.
volkan ağzında görülen kubbe biçimli tepecik volcanic dome n.
meksika'nın güneyinde aktif olmayan bir volkan pico de orizaba n.
meksika'nın güneyinde aktif olmayan bir volkan citlaltepetl n.
martinik'in kuzeyinde yer alan bir volkan pelée n.
martinik'in kuzeyinde yer alan bir volkan pelée mount n.
meksika'nın güneydoğusunda bir sönmüş volkan orizaba n.
meksika'da bir sönmüş volkan pico de orizaba n.
vaşington'un güneybatısında aktif bir volkan st helens n.
kenarda gelişen volkan, krater gibi oluşumlara ait parasitic adj.
kenarda gelişen volkan, krater gibi oluşumlar ile ilgili parasitic adj.
Geology
doğu kongo'da aktif bir volkan nyamuragira n.
doğu kongo'da aktif bir volkan nyiragongo n.
bileşik volkan composite volcano n.
hareketli volkan active volcano n.
kalkan volkan shield volcano n.
kompozit volkan composite volcano n.
sönmüş volkan extinct volcano n.
üretken volkan active volcano n.
volkan zinciri chain of volcanoes n.
volkan külü volcanic ash n.
volkan patlaması volcanic eruption n.
volkan altı magma odası subvolcanic magma chamber n.
volkan bilimi volcanology n.
küçük volkan taşı lapillus n.
volkan bilimi vulcanology n.
volkan tepesindeki çanak şekilli bir jeolojik oluşum volcanic crater n.
volkan kanalında lavın birleşmesiyle oluşan bir volkanik kaya sütunu volcanic neck n.
volkan bombası bomb n.
volkan boynu core n.
volkan bacası core n.
volkan ağzına giden yolun içindeki malzeme plug n.
volkan kaynaklı olmayan nonvolcanic adj.
volkan altı subvolcanic adj.
patlamayan ancak sönmemiş (volkan) inactive adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) çoklu şekilde ortaya çıkan polygene adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) çoklu şekilde gelişen polygene adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez meydana gelen polygene adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez gelişim gösteren polygene adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) çoklu şekilde ortaya çıkan polygenetic adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) çoklu şekilde gelişen polygenetic adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez meydana gelen polygenetic adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez gelişim gösteren polygenetic adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) çoklu şekilde ortaya çıkan polygenic adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) çoklu şekilde gelişen polygenic adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez meydana gelen polygenic adj.
(kireç taşı, volkan birikintisi) birçok kez gelişim gösteren polygenic adj.
Sport
volkan kayağı volcano surfing n.