wages - Turc Anglais Dictionnaire

wages

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "wages" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 8 résultat(s)

Anglais Turc
General
wages n. ücret
I think this is fair because it partly makes up for the lower wages women receive when they work.
Bunun adil olduğunu düşünüyorum çünkü kadınların çalıştıklarında aldıkları daha düşük ücretleri kısmen telafi ediyor.

More Sentences
Trade/Economic
wages n. maaş
The wages of all employees were at once raised, and the hours shortened.
Bütün çalışanların maaşına derhâl zam yapıldı ve çalışma saatleri azaltıldı.

More Sentences
wages n. ücret
Secondly, the difference between unemployment benefits and wages is too small.
İkinci olarak, işsizlik yardımları ile ücretler arasındaki fark çok azdır.

More Sentences
General
wages n. gündelik
wages n. ecir
wages n. ücretler
Trade/Economic
wages n. karşılık
wages n. ücretler

Sens de "wages" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 122 résultat(s)

Anglais Turc
General
wages policy n. ücret politikası
The Commission proposed a productivity-related wage policy as far back as the Delors White Paper on Employment.
Komisyon, verimlilikle ilgili bir ücret politikasını daha Delors'un İstihdam Üzerine Beyaz Kitap'ında önermişti.

More Sentences
monthly wages n. aylık ücret
My monthly wage is 300,000 yen.
Benim aylık ücret 300.000 yen.

More Sentences
Trade/Economic
real wages n. gerçek ücret
This fall reflects the flexibility of real wages, which fell by some 25% between 1993 and 1997.
Bu gerileme, 1993 ve 1997 arasında % 25 kadar azalmış olan gerçek ücretlerin esnekliğini yansıtmaktadır.

More Sentences
wages and salaries n. ücretler ve maaşlar
Gender disparity is also prevalent when it comes to wages and salaries.
Ücret ve maaşlar söz konusu olduğunda da cinsiyet eşitsizliği yaygındır.

More Sentences
General
low wages policy n. düşük ücret politikası
commission of fixing the minimum wages n. asgari ücret tespit komisyonu
lot wages n. götürü ücret
high wages policy n. yüksek ücret politikası
wages inequality n. ücret eşitsizliği
expansionary wages policy n. satın alma gücü politikası
duty of paying wages n. ücret ödeme borcu
weekly wages n. haftalık ücret
minimum wages n. asgari ücret
real wages n. reel ücret
apprentice wages n. çırak ücreti
daily wages n. gündelik
additional wages n. ücret dışı ödemeler
weekly wages n. haftalık
theories of wages n. ücret teorileri
daily wages n. yevmiye
expansionary wages policy n. expansif ücret politikası
day’s wages n. yevmiye
additional wages n. ek ödemeler
wages earners n. ücretliler
wages and labor productivity n. ücretler ve iş verimliliği
unpaid wages n. ücret alacağı
starvation wages n. açlık sınırı altında kalan maaş
withhold taxes from wages v. maaştan vergi kesmek
scale wages v. sabit bir oran veya ölçeğe göre ücreti azaltmak
Proverb
the wages of sin is death günahın karşılığı ölümdür
the wages of sin is death günahın kefareti ölümdür
Idioms
the wages of sin n. günahın kefareti
the wages of sin n. günahın karşılığı
freeze someone's wages v. maaşlarını dondurmak
freeze the wages v. maaşları dondurmak
freeze (one's) wages v. maaşlarını dondurmak
freeze (one's) wages v. (birinin) maaşını aynı seviyede tutmak/bırakmak
Trade/Economic
nominal wages n. satın alma gücünden bağımsız olarak sayısal değeri ile ölçülen ücret
advences wages n. avans ücretleri
fair wages n. adil ücret
minimum wages n. asgari ücretler
advance wages n. avans olarak verilen ücret
unit wages n. birim ücretler
apprentice wages n. çırak ücretleri
unproductive wages n. dolaylı işçilik ücretleri
unproductive wages n. endirekt işçilik
sliding scale of wages n. eşel mobil
equal wages for equal work n. eşit değerde işe eşit ücret
flexible wages n. esnek ücretler
subsistence theory of wages n. geçimlik ücret teorisi
efficiency wages n. etkinlik ücreti
daily wages n. gündelik ücret
tax of lump sum wages n. götürü ücret vergisi
task wages n. götürü ücret
schedule of wages n. haftalık ücret ödeme programı
hedonic theory of wages n. hedonik ücret teorisi
weekly wages n. haftalık ücret
equal wages for equal work n. hakkaniyetli ödeme
labour wages n. işçi ücreti
workers wages and expenses n. işçi ücret ve giderleri
wages and maintenance n. işçilik ve sosyal sigorta
index number wages n. indekse bağlı ücretler
indexed wages n. indekslenen ücretler
wages and other labour expenses n. işçi ücret ve giderleri
summary statement of wages and salaries n. maaş ve ücretler özet tablosu
salary and wages n. maaş ve ücretler
wages calculation n. maaş hesaplaması
civil servants wages and expenses n. memur ücret ve giderleri
wages against unworking n. mesaisiz ücretler
wages against working n. mesai karşılığı ücretler
average wages n. ortalama ücretler
advance of wages n. önceden ödenen maaş
advance on wages n. önceden ödenen ücret
unclaimed wages n. ödenecek ücretler
wages payable n. ödenecek ücretler
advance wages n. önceden ödenen ücret
advance of wages n. önceden ödenen ücret
piece wages n. parça başına ücret
money wages n. parasal ücret
real wages n. reel ücret
unclaimed wages n. talep edilmemiş ücretler
efficiency wages n. teşvik ikramiyesi
unclaimed salaries and wages n. talep edilmemiş maaşlar ve ücretler
reduction in wages n. ücret indirimi
bargaining theory of wages n. ücretin işçi ve işveren arasındaki pazarlık sonucu belirlendiğini savunan teori
iron law of wages n. ücretlerin tunç kanunu
bargaining theory of wages n. ücretlerin pazarlık teorisi
bargaining theory of wages n. ücretlerin toplu pazarlık teorisi
wages and salaries taxation n. ücret ve maaşların vergilendirilmesi
sticky wages n. ücretlerin yapışkanlığı
rise of wages n. ücretlerin artması
productivity wages n. verimlilik ekstra ödemeleri
rise in wages n. ücret zammı
wages and salaries taxation n. ücret ve maaşlardan kesilen vergi
subsistence theory of wages n. ücretlerin asgari geçim kuramı
brazen law of wages n. ücretlerin tunç kanunu
freeze on wages n. ücretlerin dondurulması
scale of wages n. ücret cetveli
marginal productivity theory of wages n. ücretlerin marjinal verimi kuramı
wages clerk n. ücret sorumlusu
iron law of wages n. ücretlerin demir kanunu
marginal productivity of wages n. ücretin marjinal verimliliği
efficiency wages n. verimlilik ücreti
responsiveness of wages to unemployment n. ücretlerin işsizliğe cevap verebilirliği
rise in wages n. ücretlerin artması
wages sheet n. ücret bordrosu
rate of wages n. ücret rayici
notice of wages n. ücret beyannamesi
assignment of wages n. ücretlerden kesinti yapma
freezing of wages n. ücretlerin dondurulması
brazen law of wages n. ücreti belirli bir sınırın altına düşürmenin olanaksızlığını açıklayan teori
sticky wages n. yapışkan ücretler
unproductive wages n. yardımcı işçilik ücretleri
unproductive wages n. yardımcı işçilik
freeze wages v. ücretleri dondurmak
Law
garnishee of wages n. maaş haczi
garnishee of wages n. maaşa haciz koyulması
bargaining theory of wages n. ücretlerin işçilerle işverenler arasında gerçekleştirilen pazarlık neticesinde kararlaştırıldığını savunan kuram
Industry
board wages n. ev hizmetlisine konaklama ve yemek şeklinde ödenen maaş
board wages n. yemek ve konaklama ödeneği
Military
advance on wages n. ücrete mahsuben avans
Slang
a man who lives off a prostitute's wages n. am biti