|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
yüzde yirmi |
twenty percent n.
|
|
That is an increase of twenty percent over a ten-year period.
Bu, on yıllık bir süre zarfında yüzde yirmi oranında bir artış anlamına gelmektedir.
More Sentences
|
2 |
General |
yüzde elli |
fifty percent n.
|
|
Fifty percent of a chimpanzee's diet is figs.
Şempanzenin diyetinin yüzde ellisi incirdir.
More Sentences
|
3 |
General |
yüzde on |
ten percent n.
|
|
We will spend ten percent of what Germany has spent on its reunification.
Almanya'nın yeniden birleşmesi için harcadığının yüzde onunu harcayacağız.
More Sentences
|
|
4 |
General |
yüzde oranı |
percentage n.
|
|
The Commission's proposal to increase the percentage annually must at this stage be omitted from the directive.
Komisyon'un yüzdelik oranın yıllık olarak arttırılmasına yönelik önerisi bu aşamada direktiften çıkarılmalıdır.
More Sentences
|
5 |
General |
yüzde 50 |
50 percent n.
|
|
He sells shirts at a 50 percent discount.
Gömlekleri yüzde 50 indirimle satıyor.
More Sentences
|
6 |
General |
(yüzde) çizgi |
line n.
|
|
She approached a mirror and examined the deep lines on her face.
Bir aynaya yaklaşıp yüzündeki derin çizgileri inceledi.
More Sentences
|
Colloquial |
|
7 |
Colloquial |
yüzde yüz |
a hundred percent expr.
|
|
I agree with Tom a hundred percent.
Tom'a yüzde yüz katılıyorum.
More Sentences
|
Speaking |
|
8 |
Speaking |
yüzde kaç? |
what percentage? expr.
|
|
What percentage of that income is then paid to the worker?
Bu gelirin yüzde kaçı işçiye ödeniyor?
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
9 |
Trade/Economic |
yıllık yüzde oran |
annual percentage rate n.
|
|
If you are curious about just how complex the calculation for annual percentage rate can be, check out the FDIC website.
Yıllık yüzde oranı hesaplamasının ne kadar karmaşık olabileceğini merak ediyorsanız, FDIC web sitesine göz atın.
More Sentences
|
10 |
Trade/Economic |
yüzde olarak |
in percentage terms expr.
|
|
In percentage terms, trains have certainly not retained their share in transport.
Yüzde olarak bakıldığında, trenler ulaşımdaki paylarını kesinlikle koruyamamıştır.
More Sentences
|
General |
|
11 |
General |
yüzde yüz |
hundred percent n.
|
|
12 |
General |
rublenin yüzde biri |
kopek n.
|
|
13 |
General |
sent amerikan dolarının yüzde biri |
cent n.
|
|
14 |
General |
fenik alman markının yüzde biri |
pfennig n.
|
|
15 |
General |
rublenin yüzde biri |
kopeck n.
|
|
16 |
General |
yüzde kızartı |
flush n.
|
|
17 |
General |
yüzde işareti |
percentage sign n.
|
|
18 |
General |
hindistan para birimi rupee'nin yüzde biri |
paise n.
|
|
19 |
General |
yüzde işareti |
percent sign n.
|
|
20 |
General |
yüzde yirmi beş |
twenty five percent n.
|
|
21 |
General |
bir hristiyanın kiliseye vermek üzere ayırdığı gelirinin yüzde onu |
tithe n.
|
|
22 |
General |
yüzde oranı |
rate per cent n.
|
|
23 |
General |
yüzde oranı |
centage n.
|
|
|
24 |
General |
yüzde rayici |
rate per cent n.
|
|
25 |
General |
yüzde değer |
percent value n.
|
|
26 |
General |
yüzde oranının düşmesi |
percentage decrease n.
|
|
27 |
General |
doların yüzde biri |
cent n.
|
|
28 |
General |
pound'un yüzde biri |
penny n.
|
|
29 |
General |
yüzde puan |
percentage point n.
|
|
30 |
General |
yüzde gülümse |
smile on the face n.
|
|
31 |
General |
yüzde dağılım |
percentage distribution n.
|
|
32 |
General |
yüzde işareti |
% (percent sign) n.
|
|
33 |
General |
yüzde ve boyunda oluşan bir mantar |
barber's itch n.
|
|
34 |
General |
rublenin yüzde biri |
copeck n.
|
|
35 |
General |
gelirin yüzde beşi |
five percent of revenue n.
|
|
36 |
General |
iç yüzde |
percent of domestic n.
|
|
37 |
General |
kümülatif yüzde |
cumulative percentage n.
|
|
38 |
General |
1 mali kwacha'sının yüzde biri değerindeki para birimi |
tambala n.
|
|
39 |
General |
yüzde bir |
centesm [obsolete] n.
|
|
40 |
General |
günün yüzde birine denk gelen 14 dakika 24 saniyelik dilim |
centiday n.
|
|
41 |
General |
sterin yüzde biri |
centistere [obsolete] n.
|
|
42 |
General |
metreküpün yüzde biri |
centistere [obsolete] n.
|
|
43 |
General |
geçerli yüzde |
valid percent n.
|
|
44 |
General |
yüzde 90,74 bakır ve 8,33 çinkodan oluşan alaşım |
abyssinian gold n.
|
|
45 |
General |
fazla maske kullanımı nedeniyle yüzde oluşan sivilce |
maskne n.
|
|
46 |
General |
demokratik kongo cumhuriyeti'nin zaire'nin yüzde birine eşdeğer olan para birimi |
likuta n.
|
|
47 |
General |
moğolistan'ın tuğrik'in yüzde birine eşdeğer olan para birimi |
mungo n.
|
|
48 |
General |
yüzde bir |
one percent n.
|
|
49 |
General |
yüzde bir |
one-hundredth n.
|
|
50 |
General |
yüzde ve özellikle burun üzerinde aşırı alkol tüketimi sonucu oluşan kızarıklık |
rum bud n.
|
|
51 |
General |
çift haneli yüzde |
double digits [us] n.
|
|
52 |
General |
yüzde karakteristik özellik |
favor [obsolete] n.
|
|
53 |
General |
yüzde karakteristik özellik |
favour [obsolete] n.
|
|
54 |
General |
yüzde noktası |
percentage point n.
|
|
55 |
General |
samoa'nın standart para biriminin yüzde biri |
sene n.
|
|
56 |
General |
tonga pa’angası'nın yüzde birine eşdeğer olan para birimi |
seniti n.
|
|
57 |
General |
estonya'da eskiden kullanılan ve kronun yüzde birine eşdeğer olan para birimi |
sent n.
|
|
58 |
General |
estonya kronunun yüzde biri değerinde olan eski bir madeni para |
sent n.
|
|
59 |
General |
lesotho'nun lotinin yüzde birine eşdeğer olan para birimi |
sente n.
|
|
60 |
General |
eskiden losotho'da kullanılan ve lotinin yüzde biri değerinde olan eski bir madeni para |
sente n.
|
|
61 |
General |
filipin pesosunun yüzde birine eşdeğer olan para birimi |
sentimo n.
|
|
62 |
General |
muaf tutulanlar haricindeki tüm hükümet programlarına eşit oranda uygulanan sabit yüzde kesintisiyle kamu harcamalarının otomatik olarak azaltılması |
sequestration n.
|
|
63 |
General |
gelirinin yüzde onunu kiliseye vermek |
tithe v.
|
|
|
64 |
General |
yüzde vermek |
give commission v.
|
|
65 |
General |
testlerde yüzde 90 başarılı olmak/çıkmak |
get a 90 percent rate of success in the tests v.
|
|
66 |
General |
yüzde almak |
get a percentage v.
|
|
67 |
General |
(sahada/kapasitesinin) yüzde yüzünü vermek |
give a hundred percent v.
|
|
68 |
General |
kirayı yüzde 10 arttırmak |
raise the rent by 10 percent v.
|
|
69 |
General |
kiraya yüzde 10 zam yapmak |
increase the rent by 10 percent v.
|
|
70 |
General |
kiraya yüzde 10 zam yapmak |
raise the rent by 10 percent v.
|
|
71 |
General |
kirayı yüzde 10 arttırmak |
increase the rent by 10 percent v.
|
|
72 |
General |
(yüzde) derin kırışıklıklar oluşturmak |
plough v.
|
|
73 |
General |
(yüzde) derin kırışıklıklar oluşturmak |
plow v.
|
|
74 |
General |
yüzde bir |
centesmial adj.
|
|
75 |
General |
yüzde bir |
hundredth adj.
|
|
76 |
General |
yüzde elli |
fifty fifty adj.
|
|
77 |
General |
yüzde olarak ifade edilen |
percentaged adj.
|
|
78 |
General |
yüzde yüz |
as sure as eggs is eggs adj.
|
|
79 |
General |
yüzde yüz garanti |
sure-fire adj.
|
|
80 |
General |
yıllık bazda yüzde olarak ifade edilen |
expressed as a percentage per annum adj.
|
|
81 |
General |
yüzde bir |
centesimal adj.
|
|
82 |
General |
yüzde birlik |
centesimal adj.
|
|
83 |
General |
yüzde yüz doğru |
foolproof adj.
|
|
84 |
General |
yüzde yüz amerikan |
all-american adj.
|
|
85 |
General |
yüzde yüz amerikan |
all-america adj.
|
|
86 |
General |
yüzde yüz doğal |
all-natural adj.
|
|
87 |
General |
yüzde on olan |
double-digit adj.
|
|
88 |
General |
yüzde onu aşan |
double-digit adj.
|
|
89 |
General |
yüzde yüz |
one hundred percent adv.
|
|
90 |
General |
yüzde yüz |
definitely adv.
|
|
91 |
General |
yüzde olarak |
by percentage adv.
|
|
92 |
General |
yüzde olarak |
in percentages adv.
|
|
93 |
General |
yüzde cinsinden |
in percentages adv.
|
|
94 |
General |
yüzde bir anlamı veren ön ek |
centi- pref.
|
|
Phrases |
|
95 |
Phrases |
yüzde yüz |
beyond doubt adv.
|
|
96 |
Phrases |
yüzde yüz |
beyond a doubt adv.
|
|
97 |
Phrases |
yüzde yüz |
without (a) doubt adv.
|
|
98 |
Phrases |
yüzde yüz |
by all odds [us] adv.
|
|
Proverb |
|
99 |
Proverb |
hukukun onda dokuzu (yüzde doksanı) mülkiyettir |
possession is nine tenths of the law
|
|
100 |
Proverb |
deha/dahilik yüzde onu fikir gerisi gayrettir |
genius is ten percent inspiration and ninety percent perspiration
|
|
101 |
Proverb |
hukukun onda dokuzu/yüzde doksanı mülkiyettir |
possession is nine points/tenths of the law
|
|
102 |
Proverb |
dehanın/dahiliğin yüzde 10'u fikir yüzde 90'ı gayrettir |
genius is 10 percent inspiration and 90 percent perspiration.
|
|
Colloquial |
|
103 |
Colloquial |
yüzde elli şans |
fifty fifty chance n.
|
|
104 |
Colloquial |
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira |
three-point-two [us] n.
|
|
105 |
Colloquial |
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira |
three-two [us] n.
|
|
106 |
Colloquial |
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira |
three-two n.
|
|
107 |
Colloquial |
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira |
three point two n.
|
|
108 |
Colloquial |
yüzde elli şansı olmak |
have an even chance of (doing something) v.
|
|
109 |
Colloquial |
yüzde yüz/kesinlikle eminim ki |
bet you dollars to doughnuts expr.
|
|
110 |
Colloquial |
yüzde yüz |
one hundred percent expr.
|
|
111 |
Colloquial |
yüzde yüz |
(one's) bottom dollar expr.
|
|
112 |
Colloquial |
(birini/bir şeyi) yüzde yüz destekleyen |
all for (someone or something) expr.
|
|
113 |
Colloquial |
(birini/bir şeyi) yüzde yüz destekleyen |
all for (someone or something) expr.
|
|
114 |
Colloquial |
yüzde yüz |
dollars to doughnuts that [us] expr.
|
|
115 |
Colloquial |
yüzde elli daha |
half again as many/much expr.
|
|
Idioms |
|
116 |
Idioms |
yüzde doksan |
nine times out of ten n.
|
|
117 |
Idioms |
yüzde elli yüzde elli |
a coin flip n.
|
|
118 |
Idioms |
yüzde elli yüzde elli |
a coin toss [us] n.
|
|
119 |
Idioms |
yüzde yüz güven veren söz/anlaşma |
cast-iron promise or arrangement n.
|
|
120 |
Idioms |
yüzde bulunan küçük, belirgin ve karakteristik ben |
beauty mark n.
|
|
121 |
Idioms |
izleyicilerinin sadece yüzde onunun/çok azının anlayabileceği espri |
ten percenter n.
|
|
122 |
Idioms |
yüzde ellilik başarı |
bat five hundred v.
|
|
123 |
Idioms |
yüzde yüz/kesinlikle emin olmak |
bet (one's) shirt on (something) v.
|
|
124 |
Idioms |
yüzde yüz/kesinlikle emin olmak |
bet someone dollars to doughnuts v.
|
|
125 |
Idioms |
yüzde yüz başarı kaydetmek |
bat one thousand v.
|
|
126 |
Idioms |
yüzde yüz bir şey olmak |
be dollars to doughnuts that something happens v.
|
|
127 |
Idioms |
yüzde yüz/kesinlikle emin olmak |
bet dollars to doughnuts v.
|
|
128 |
Idioms |
yüzde elli şansı olmak |
have an even chance v.
|
|
129 |
Idioms |
yüzde yüz |
sure as the wind blows adj.
|
|
130 |
Idioms |
yüzde elli yüzde elli |
fifty-fifty adj.
|
|
131 |
Idioms |
yüzde yüz doğru |
(as) right as rain adj.
|
|
132 |
Idioms |
yüzde yüz doğru |
(as) true as steel adj.
|
|
133 |
Idioms |
yüzde yüz destekleyen |
all for expr.
|
|
134 |
Idioms |
yüzde bir (eşsiz/benzersiz) |
one in a hundred expr.
|
|
135 |
Idioms |
yüzde bir |
one in a hundred expr.
|
|
136 |
Idioms |
yüzde bir müstesna |
one in a hundred expr.
|
|
137 |
Idioms |
yüzde yüz kaliteli |
all wool and no shoddy expr.
|
|
138 |
Idioms |
yüzde yüz |
a hundred per cent expr.
|
|
139 |
Idioms |
yüzde yüz |
one hundred per cent expr.
|
|
140 |
Idioms |
yüzde yüz |
it's dollars to doughnuts expr.
|
|
141 |
Idioms |
yüzde yüz |
eggs is eggs expr.
|
|
142 |
Idioms |
yüzde yüz |
no buts (about it) expr.
|
|
143 |
Idioms |
yüzde yüz |
no ifs and buts (about it) expr.
|
|
144 |
Idioms |
yüzde yüz |
no ifs or buts (about it) expr.
|
|
Speaking |
|
145 |
Speaking |
hadi yüzde yirmi diyelim |
let's call it twenty percent expr.
|
|
146 |
Speaking |
insan beyninin yüzde kaçını kullanır? |
what percentage of our brains do we use? expr.
|
|
147 |
Speaking |
insanların yüzde kaçı oy kullanmadı? |
what percentage of people did not vote? expr.
|
|
148 |
Speaking |
insanlar beyinlerinin yüzde kaçını kullanır? |
what percentage of the brain do humans use? expr.
|
|
149 |
Speaking |
yüzde yüz katılıyorum |
I agree 100 percent expr.
|
|
150 |
Speaking |
yüzde kaçını? |
what percentage? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
151 |
Trade/Economic |
frangın yüzde birine denk gelen İsviçre para birimi |
rappen n.
|
|
152 |
Trade/Economic |
euro, dolar vb. para birimlerinin yüzde biri |
cent n.
|
|
153 |
Trade/Economic |
birçok ülkenin para biriminin yüzde biri |
cent n.
|
|
154 |
Trade/Economic |
yüzde bir yen değerinde eski japon sikkesi |
cent n.
|
|
155 |
Trade/Economic |
litvanya litasının yüzde biri |
centas n.
|
|
156 |
Trade/Economic |
ispanyolca ve portekizce konuşulan birçok ülkenin para biriminin yüzde biri |
centavo n.
|
|
157 |
Trade/Economic |
panama, uruguay ve şili'nin resmi para birimlerinin yüzde biri |
centesimo n.
|
|
158 |
Trade/Economic |
italyan liretinin yüzde biri |
centesimo n.
|
|
159 |
Trade/Economic |
ispanyol pesetasının yüzde biri |
centimo n.
|
|
160 |
Trade/Economic |
kosta rika, paraguay, peru ve venezuela para birimlerinin yüzde biri |
centimo n.
|
|
161 |
Trade/Economic |
abd ve kanada’da pound'un yüzde birine denk gelen para birimi |
new penny n.
|
|
162 |
Trade/Economic |
botsvana'da pulanın yüzde birine eşit para birimi |
thebe n.
|
|
163 |
Trade/Economic |
al/tut’ların yüzde kar/zararı |
buy/hold percentage of gain/loss n.
|
|
164 |
Trade/Economic |
aylık yüzde oranı |
per cent per month n.
|
|
165 |
Trade/Economic |
doların yüzde biri |
cent n.
|
|
166 |
Trade/Economic |
dikey yüzde gelir tablosu |
vertical percentage income statement n.
|
|
167 |
Trade/Economic |
dikey yüzde yöntemi |
vertical analysis n.
|
|
168 |
Trade/Economic |
dikey yüzde bilançosu |
vertical percentage balance sheet n.
|
|
169 |
Trade/Economic |
dikey yüzde analizi |
common-size percentage n.
|
|
170 |
Trade/Economic |
gecelik yüzde on faiz |
a ten percent interest charge overnight n.
|
|
171 |
Trade/Economic |
frankın yüzde biri |
centime n.
|
|
172 |
Trade/Economic |
gümrük tarifelerinde eşit yüzde indirimi |
equal percentage reduction of tariffs n.
|
|
173 |
Trade/Economic |
gerçekleşme ihtimali yüzde yarımdan az olarak hesaplanan durumlar |
tail risk n.
|
|
174 |
Trade/Economic |
gümrük tarifelerinde linear indirim ya da gümrük tarifelerinde yatay indirim ya da gümrük tarifelerinde eşit yüzde indirimi |
linear reduction of tariffs n.
|
|
175 |
Trade/Economic |
gümrük tarifelerinde linear indirim ya da gümrük tarifelerinde yatay indirim ya da gümrük tarifelerinde eşit yüzde indirimi |
horizontal reduction of tariffs n.
|
|
176 |
Trade/Economic |
kar/zarar yüzde |
percent gain/loss n.
|
|
177 |
Trade/Economic |
maliyet artı yüzde kar sözleşmesi |
cost-plus-percentage-fee contract n.
|
|
178 |
Trade/Economic |
maliyet artı sabit yüzde fiyatlaması |
cost plus fixed-fee pricing n.
|
|
179 |
Trade/Economic |
perakende satışlarda yüzde fiyat indirimi |
markdown n.
|
|
180 |
Trade/Economic |
sermayenin yüzde elliden fazlasının ana şirkete ait olduğu şirket |
majority-owned subsidiary n.
|
|
181 |
Trade/Economic |
standart sabit yüzde eklemeli fiyatlama sistemi |
standard markup pricing n.
|
|
182 |
Trade/Economic |
türk lirasının yüzde biri |
piastre n.
|
|
183 |
Trade/Economic |
tahsis edilen yüzde dağılımı |
allocated percentage n.
|
|
184 |
Trade/Economic |
yüzde yüz kontrol |
screening inspection n.
|
|
185 |
Trade/Economic |
yüzde oran |
percentage n.
|
|
186 |
Trade/Economic |
yüzde ile ifade edilen durum |
percentage statement n.
|
|
187 |
Trade/Economic |
yüzde yüze varan iskontolar |
discounts up to 100% n.
|
|
188 |
Trade/Economic |
yüzde yüz rezerv bulundurma sistemi |
one hundred percent reserve system n.
|
|
189 |
Trade/Economic |
yüzde yüz iştirakli iş aktifleri |
wholly owned business assets n.
|
|
190 |
Trade/Economic |
yüzde yüz iştirakli iş |
wholly owned business n.
|
|
191 |
Trade/Economic |
yüzde ile belirtilmiş mali tablo |
percentage statement n.
|
|
192 |
Trade/Economic |
yüzde yüze varan iskontolar |
discounts up to 100 percent n.
|
|
193 |
Trade/Economic |
yüzde elli ortaklık |
fifty-fifty partnership n.
|
|
194 |
Trade/Economic |
yüzde olarak işlem başına kar ortalaması |
avg profit per trade n.
|
|
195 |
Trade/Economic |
yüzde elli ortaklık |
50 percent partnership n.
|
|
196 |
Trade/Economic |
yüzde noktası |
percentage point n.
|
|
197 |
Trade/Economic |
yüzde yüz iştirakli hisseler |
wholly owned shares n.
|
|
198 |
Trade/Economic |
yüzde oranı |
centage n.
|
|
199 |
Trade/Economic |
yüzde hisse |
percentage share n.
|
|
200 |
Trade/Economic |
yüzde ölçeği |
percent scale n.
|
|
201 |
Trade/Economic |
yüzde bir |
percentile n.
|
|
202 |
Trade/Economic |
yüzde yüze varan indirimler |
discounts up to 100% n.
|
|
203 |
Trade/Economic |
yüzde elli ortaklık |
fifty percent partnership n.
|
|
204 |
Trade/Economic |
yüzde yüz iştirakli şirketler |
wholly owned companies n.
|
|
205 |
Trade/Economic |
yüzde kiralama |
percentage lease n.
|
|
206 |
Trade/Economic |
yüzde beş alan |
five percenter n.
|
|
207 |
Trade/Economic |
yüzde yüz karşılık bulundurma sistemi |
one hundred percent reserve system n.
|
|
208 |
Trade/Economic |
yüzde yüze varan indirimler |
discounts up to 100 percent n.
|
|
209 |
Trade/Economic |
yüzde yüz iştirak |
wholly-owned subsidiary n.
|
|
210 |
Trade/Economic |
yüzde elli zamlı gündelik |
time and-a-half n.
|
|
211 |
Trade/Economic |
romanya ve moldova'da bir leyin yüzde birine karşılık gelen para birimi |
bani n.
|
|
212 |
Trade/Economic |
(beyaz rusya'da) rublenin yüzde biri |
kapeika n.
|
|
213 |
Trade/Economic |
güney kore wonu'nun yüzde birine karşılık gelen bir para birimi |
jeon n.
|
|
214 |
Trade/Economic |
bir avronun yüzde biri |
eurocent n.
|
|
215 |
Trade/Economic |
bir eurodoların yüzde biri |
eurocent n.
|
|
216 |
Trade/Economic |
naira'nın yüzde birine eşdeğer bronz sikke şeklinde nijerya para birimi |
kobo n.
|
|
217 |
Trade/Economic |
grivnanın yüzde birine eşdeğer bir ukrayna para birimi |
kopek n.
|
|
218 |
Trade/Economic |
grivnanın yüzde birine eşdeğer ukrayna para birimi |
kopiyka n.
|
|
219 |
Trade/Economic |
zairenin yüzde birine eşdeğer eski bir para birimi olan likutanın çoğulu |
makuta n.
|
|
220 |
Trade/Economic |
arnavutluk lekinin yüzde birine eşit para birimi |
qindar n.
|
|
221 |
Trade/Economic |
arnavutluk lekinin yüzde birine eşit para birimi |
qindarka n.
|
|
222 |
Trade/Economic |
arnavutluk lekinin yüzde birine eşit para birimi |
qintar n.
|
|
223 |
Trade/Economic |
katar riyalinin yüzde birine eşit olan para birimi |
qatari dirham n.
|
|
224 |
Trade/Economic |
azerbaycan manatının yüzde birine eşit olan para birimi |
qepiq n.
|
|
225 |
Trade/Economic |
kuzey kore'nin para birimi olan won'un yüzde biri |
jun n.
|
|
226 |
Trade/Economic |
riyalin yüzde birine eşit olan suudi arabistan para birimi |
halala n.
|
|
227 |
Trade/Economic |
korunanın yüzde birine eşit para birimi |
haler n.
|
|
228 |
Trade/Economic |
arnavutluk leki'nin yüzde birine eşit para birimi |
quintar n.
|
|
229 |
Trade/Economic |
bir korunanın yüzde birine eşit olan çek cumhuriyeti ve slovakya para birimi |
heller n.
|
|
230 |
Trade/Economic |
dram'ın yüzde birine eşdeğer bir ermenistan para birimi |
louma n.
|
|
231 |
Trade/Economic |
kwanza'nın yüzde birine eşdeğer bir angola para birimi |
lwei n.
|
|
232 |
Trade/Economic |
makedonya cumhuriyeti'nin dinar'ın yüzde birine eşdeğer para birimi |
deni n.
|
|
233 |
Trade/Economic |
riyalin yüzde birine eşdeğer olan bir iran para birimi |
dinar n.
|
|
234 |
Trade/Economic |
yatırım yapılan başlangıç miktarının tiyatro yapımcılarından talep edilebilen yüzde 10 ila 20'lik ek kısmı |
overcall n.
|
|
235 |
Trade/Economic |
borsada işlem gören hisse senedinin yüzde 10 veya daha fazlasının en son hamili |
insider n.
|
|
236 |
Trade/Economic |
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim |
basis point n.
|
|
237 |
Trade/Economic |
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim |
bp (basis point) n.
|
|
238 |
Trade/Economic |
gambiya dalasisinin yüzde biri olan para birimi |
butut n.
|
|
239 |
Trade/Economic |
afganinin yüzde birine denk afgan para birimi |
pul n.
|
|
240 |
Trade/Economic |
afganinin yüzde birine denk afgan para birimi |
poul n.
|
|
241 |
Trade/Economic |
kredi borcunun görünür değerine ait yüzde puanı |
point n.
|
|
Politics |
|
242 |
Politics |
yüzde noktası |
percentage point n.
|
|
243 |
Politics |
yüzde değişikliği |
percentage change n.
|
|
Technical |
|
244 |
Technical |
yaklaşık yüzde 0,02 ila 0,05 oksijen içeren rafine bakır |
tough cake n.
|
|
245 |
Technical |
yaklaşık yüzde 0,02 ila 0,05 oksijen içeren rafine bakır |
tough pitch n.
|
|
246 |
Technical |
kırılmada yüzde uzama |
percent elongation at fracture n.
|
|
247 |
Technical |
kritik yüzde |
critical percentage n.
|
|
248 |
Technical |
parti yüzde kusurlu toleransı |
lot tolerance percent defective n.
|
|
249 |
Technical |
yüzde verim |
percentage of yield n.
|
|
250 |
Technical |
yüzde puan değişme |
percentage point change n.
|
|
251 |
Technical |
yüzde uzama |
percentage elongation n.
|
|
252 |
Technical |
yüzde boşluk |
percentage void n.
|
|
253 |
Technical |
yüzde puan değişimi |
percentage point change n.
|
|
254 |
Technical |
yüzde kesit alanı daralması |
percent reduction of area n.
|
|
255 |
Technical |
yüzde noktası |
percentage point n.
|
|
256 |
Technical |
yüzde elli dikdörtgeni |
fifth percent rectangle n.
|
|
257 |
Technical |
yüzde değişim oranı |
ratio of percentage change n.
|
|
258 |
Technical |
yüzde uyumsuzluk |
percent nonconforming n.
|
|
259 |
Technical |
yüzde değişme |
percentage change n.
|
|
260 |
Technical |
yüzde hataları |
percentage error n.
|
|
261 |
Technical |
yüzde yanılgı |
percentage error n.
|
|
262 |
Technical |
yüzde meyil |
percent of slope n.
|
|
263 |
Technical |
yüzde hata |
percentage error n.
|
|
264 |
Technical |
yüzde değişim |
percentage change n.
|
|
265 |
Technical |
yüzde yirmi beş dikdörtgeni |
twenty-five percent rectangle n.
|
|
266 |
Technical |
yüzde soğuk-iş |
percent cold work n.
|
|
267 |
Technical |
yüzde dağılımı |
percentage distribution n.
|
|
268 |
Technical |
yüzde yüz dağılma dikdörtgeni |
one hundred percent rectangle n.
|
|
269 |
Technical |
yaklaşık yüzde beş oranında antimon içeren kurşun alaşımı |
hard lead n.
|
|
270 |
Technical |
yüzde 65 bakır ve yüzde 35 çinko içeren pirinç |
high brass n.
|
|
271 |
Technical |
yüzde 0,9’dan fazla karbon içeren çelik |
hyper-eutectoid steel n.
|
|
272 |
Technical |
yüzde 35 ila 85 arasında akrilonitril içeren çeşitli sentetik kopolimer tekstil lifleri |
modacrylic n.
|
|
273 |
Technical |
yüzde 35 ila 85 arasında akrilonitril içeren çeşitli sentetik kopolimer tekstil lifleri |
modacrylic fiber n.
|
|
274 |
Technical |
karbon oranı yüzde 0.5 ila 0.95 arasında olan çelik |
plow steel n.
|
|
275 |
Technical |
(nükleer fizikte) mikrosaniyenin yüzde birini oluşturan bir zaman birimi |
shake n.
|
|
Computer |
|
276 |
Computer |
kullanılan yüzde |
percent used n.
|
|
277 |
Computer |
tamamlanan yüzde |
complete n.
|
|
278 |
Computer |
yüzde imi |
percent sign n.
|
|
279 |
Computer |
yüzde birlik |
percentile n.
|
|
280 |
Computer |
yüzde biçemi |
percent style n.
|
|
281 |
Computer |
yüzde stili |
percent style n.
|
|
282 |
Computer |
yüzde bir |
as hundreths n.
|
|
283 |
Computer |
yüzde dağılımı |
percentage distribution n.
|
|
284 |
Computer |
yüzde cinsinden |
in percent expr.
|
|
285 |
Computer |
yüzde olarak |
in percent expr.
|
|
Informatics |
|
286 |
Informatics |
yüzde dağılımı |
percentage distribution n.
|
|
Telecom |
|
287 |
Telecom |
yüzde kullanım |
percent utilization n.
|
|
288 |
Telecom |
yüzde dağılımı |
percent allocation n.
|
|
Aeronautic |
|
289 |
Aeronautic |
gecikmiş uçuşların yüzde olarak belirlenmesi |
percentage delayed flights n.
|
|
Marine |
|
290 |
Marine |
kum yüzde oranı |
sand percentage n.
|
|
291 |
Marine |
konteyner kullanım yüzde oranı |
percentage of containerisation n.
|
|
Medical |
|
292 |
Medical |
yüzde nonsendromik multipl bazal hücreli karsinoma |
nonsyndromic multiple basal cell carcinoma on the face n.
|
|
293 |
Medical |
yüzde peteşi |
petechia on the face n.
|
|
294 |
Medical |
yüzde ve extremitelerde döküntü |
rash over the face and extremities n.
|
|
295 |
Medical |
aşırı alkol tüketimi sonucu yüzde oluşan kızarıklık |
rosedrop n.
|
|
296 |
Medical |
yüzde simetrik şekilde ortaya çıkan |
symmetrically localized on the face adj.
|
|
297 |
Medical |
yüzde yanakları ve burun kemerini etkileyen |
butterfly adj.
|
|
Anatomy |
|
298 |
Anatomy |
yüzde bulunan küçük çıkıntı |
monticulus n.
|
|
299 |
Anatomy |
kafatası genişliği uzunluğunun yüzde 70-75'i arasında olan |
orthocephalous adj.
|
|
Psychology |
|
300 |
Psychology |
yüzde engellenemeyen kızarma |
erythromania n.
|
|
Pharmaceutics |
|
301 |
Pharmaceutics |
yüzde 20 çinko oksitten oluşan ve cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir merhem |
zinc oxide ointment n.
|
|
Dermatology |
|
302 |
Dermatology |
yüzde alın, burun ve çeneyi kapsayan t şekilli alan |
t-zone n.
|
|
303 |
Dermatology |
ilk olarak yüzde görülen ve yara izi bırakarak iyileşen bir deri hastalığı |
lupus vulgaris n.
|
|
304 |
Dermatology |
genellikle yüzde kutanöz lezyonlar oluşturan bir deri hastalığı |
discoid lupus erythematosus n.
|
|
Optics |
|
305 |
Optics |
radyanın yüzde biri |
centrad n.
|
|
Veterinary |
|
306 |
Veterinary |
burun ve yüzde çarpılmalara ve iltihaba neden olan kronik bir domuz hastalığı |
atrophic rhinitis n.
|
|
307 |
Veterinary |
burun ve yüzde çarpılmalara ve iltihaba neden olan kronik bir domuz hastalığı |
rhinitis n.
|
|
Food Engineering |
|
308 |
Food Engineering |
yüzde nem |
percentage humidity n.
|
|
309 |
Food Engineering |
ilk damıtma sonrası elde edilen yaklaşık yüzde 20 oranında alkol içeren bir içki |
low wine n.
|
|
Gastronomy |
|
310 |
Gastronomy |
alkol oranı yüzde 80 ile 95 arasında değişen hafif aromalı bir viski |
light whiskey n.
|
|
311 |
Gastronomy |
en az yüzde 60 yağ içeren fransa'ya özgü yumuşak bir peynir türü |
double cream n.
|
|
312 |
Gastronomy |
en az yüzde 48 yağ oranına sahip bir krema türü |
double creme n.
|
|
313 |
Gastronomy |
en az yüzde 48 yağ oranına sahip bir krema türü |
heavy whipping cream n.
|
|
314 |
Gastronomy |
hacminin yüzde üçü ile beşi arasında şeker içeren (şampanya) |
sec adj.
|
|
Math |
|
315 |
Math |
yüzde birlik miktar |
hundredth n.
|
|
Geometry |
|
316 |
Geometry |
yüzde birlik sistemde dik açının yüzde biri |
grad n.
|
|
317 |
Geometry |
dik açının yüzde biri |
gon n.
|
|
Statistics |
|
318 |
Statistics |
hoşgörülen yüzde |
lot tolerance percent defective n.
|
|
319 |
Statistics |
yüzde diyagramı |
percentage diagram n.
|
|
320 |
Statistics |
yüzde sıralaması |
percentile rank n.
|
|
321 |
Statistics |
yüzde birlik |
percentile n.
|
|
322 |
Statistics |
sıralı dağılımı yüzde yirmilik beş parçaya bölen dört noktadan her biri |
pentile n.
|
|
Physics |
|
323 |
Physics |
bilimsel bir büyüklüğün yüzde biri |
hundredth n.
|
|
Chemistry |
|
324 |
Chemistry |
yüzde 76 bakır, yüzde 22 çinko ve yüzde 2 alüminyum içeren alaşım |
aluminum brass n.
|
|
325 |
Chemistry |
bir gram suyun sıcaklığını 0°c'den 100° c'ye çıkarmak için gereken ısı miktarının yüzde biri |
mean calorie n.
|
|
326 |
Chemistry |
yüzde 0,9’dan daha az karbon içeren çelik |
hypo-eutectoid steel n.
|
|
327 |
Chemistry |
yüzde 0,80’den fazla karbon içeren (çelik) |
hypereutectoid adj.
|
|
Biology |
|
328 |
Biology |
genin beraber etki gösterdiği unsurların yüzde sıklığı |
penetrance n.
|
|
329 |
Biology |
yüzde ellinin üzerinde ölüm oranına yol açan bir mutasyon türü |
semilethal n.
|
|
Biochemistry |
|
330 |
Biochemistry |
yüzde çökelti |
percent solution n.
|
|
Marine Biology |
|
331 |
Marine Biology |
yüzde çözelti |
percent solution n.
|
|
Agriculture |
|
332 |
Agriculture |
bir sıvı içerisinde çözünmüş olan katı maddelerin yüzde oranı |
brix n.
|
|
Education |
|
333 |
Education |
yüzde veya not bakımından standardın biraz üzerinde olan |
plus adj.
|
|
Linguistics |
|
334 |
Linguistics |
yüzde aralığı |
percentile band n.
|
|
History |
|
335 |
History |
bir tugrik'in yüzde birine eşdeğer olan eski bir moğolistan para birimi |
mongoe n.
|
|
336 |
History |
bir tugrik'in yüzde birine eşdeğer olan eski bir moğolistan para birimi |
möngö n.
|
|
337 |
History |
gelirinin yüzde onunu kiliseye vermeyen |
untithed adj.
|
|
Environment |
|
338 |
Environment |
bir alanın genellikle yüzde ile ifade edilen karla kaplı bölümü |
snow cover n.
|
|
Meteorology |
|
339 |
Meteorology |
yüzde 95'inden fazlası bulutlarla kaplı (gökyüzü) |
overcast n.
|
|
Geology |
|
340 |
Geology |
ağırlıkça yüzde |
percentage by weight n.
|
|
341 |
Geology |
yaklaşık 66 milyon yıl önce dünya'ya çarparak canlıların yüzde yetmiş beşini yok eden asteroitin oluşturduğu çarpma krateri |
chicxulub crater n.
|
|
342 |
Geology |
ferromagnezyen mineral oranı yüzde 30 ile 60 arasında değişen (volkanik kayaç) |
mesocratic adj.
|
|
343 |
Geology |
(volkanik kayaçlar) yüzde 55 ile 66 arasında silika içeren |
intermediate adj.
|
|
Military |
|
344 |
Military |
yüzde elli vuruş sahası |
fifty-percent zone n.
|
|
345 |
Military |
yüzde elli vuruş sahası |
fifty percent zone n.
|
|
346 |
Military |
yüzde 82 vuruş sahası |
eighty-two percent zone n.
|
|
Baseball |
|
347 |
Baseball |
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten yüzde ile kale yüzdesinin toplamı |
ops (on-base plus slugging) abrev.
|
|
Chess |
|
348 |
Chess |
bir piyonun yüzde biri |
centipawn n.
|
|
349 |
Chess |
yüzde bir piyon |
centipawn n.
|
|
Wagering |
|
350 |
Wagering |
kasanın bahisten kazandığı yüzde |
hold n.
|
|
Theatre |
|
351 |
Theatre |
tiyatro yapımcılarının talep etmesi halinde finansör tarafından ek olarak başlangıç miktarının yüzde 10 ila 20'sinin tedarik edileceğini ifade eden sözleşme maddesi |
overcall n.
|
|
Photography |
|
352 |
Photography |
fotoğrafın bir diğer fotoğraf ile kapsadığı ortak alanın genellikle yüzde olarak ifade edilen miktarı |
overlap n.
|
|
Archaic |
|
353 |
Archaic |
inç'in yüzde biri |
gry n.
|
|
Slang |
|
354 |
Slang |
haksız yüzde/komisyon |
a rake-off n.
|
|
355 |
Slang |
yüzde çıkan sivilce |
guber n.
|
|
356 |
Slang |
(ortaya konulan bahisten yüzde veya belirli ücret karşılığında) oyunda olmayan krupiye olmak |
cut v.
|
|
357 |
Slang |
şarjı yüzde yüz |
charged up adj.
|
|
Modern Slang |
|
358 |
Modern Slang |
gülerken göz çevresinde oluşan veya yüzde kendiliğinden bulunan ve sevimli bulunan kabarıklık |
aegyosal n.
|
|