Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yakın temas | close contact n. |
General | yakın temas | close touch n. |
General | yakın temas | close encounter n. |
General | yakın temas | osculation n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | yakın ilişki veya temas yoluyla etki yaratmak | rub off v. |
Idioms | ||
Idioms | (biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak | work hand and glove with (someone or something) v. |
Idioms | (biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak | work hand in glove with (someone or something) v. |
Biology | ||
Biology | farklı canlı türlerinin yakın fiziksel temas içeren kalıcı ortaklığı | consortium n. |
Printery | ||
Printery | iki malzemenin yüzeyleri arasında yakın temas sağlamak için içinden havanın çıkarıldığı bir makine | vacuum frame n. |