yakıt - Turc Anglais Dictionnaire

yakıt

Sens de "yakıt" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 17 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yakıt fuel n.
That is why it is so important to phase in zero-sulphur fuels.
İşte bu nedenle sıfır sülfürlü yakıtların aşamalı olarak devreye sokulması büyük önem taşımaktadır.

More Sentences
Technical
yakıt fuel n.
Aviation fuel is not taxed, it is not subject to VAT and it is not covered by the Kyoto Protocol.
Havacılık yakıtı vergilendirilmez, KDV'ye tabi değildir ve Kyoto Protokolü kapsamında değildir.

More Sentences
yakıt gasoline n.
This car can go thirteen kilometers for every liter of gasoline.
Bu araba her bir litre yakıt başına on üç kilometre gidebilir.

More Sentences
Automotive
yakıt fuel n.
The proposal now before us aims at the complete removal of sulphur from these fuels by 2009.
Şu anda önümüzde bulunan teklif, 2009 yılına kadar bu yakıtlardan sülfürün tamamen kaldırılmasını amaçlamaktadır.

More Sentences
General
yakıt fuel oil n.
yakıt combustible n.
yakıt eilding [scottish] n.
yakıt eldin [scottish] n.
yakıt yealdon [scottish] n.
yakıt fewel n.
yakıt fire [uk] n.
Colloquial
yakıt motion-lotion n.
Technical
yakıt feeder n.
Computer
yakıt oil n.
Automotive
yakıt sauce n.
Petrol
yakıt elding n.
British Slang
yakıt juice n.

Sens de "yakıt" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
yakıt deposu fuel tank n.
The fuel tank in the car is full.
Arabanın yakıt deposu dolu.

More Sentences
nükleer yakıt nuclear fuel n.
The question of safety of nuclear fuel shipments is an urgent one.
Nükleer yakıt sevkiyatlarının güvenliği sorunu acil bir sorundur.

More Sentences
yakıt hücresi fuel cell n.
It might also monitor the assessment of the introduction of fuel cells.
Ayrıca yakıt hücrelerinin kullanılmaya başlanmasının değerlendirilmesini de izleyebilir.

More Sentences
dizel yakıt diesel fuel n.
Diesel fuel tax is one such area.
Dizel yakıt vergisi de bu alanlardan biridir.

More Sentences
yakıt tüketimi fuel consumption n.
Within the next few years, new engines will reduce fuel consumption and improve exhaust cleanliness.
Önümüzdeki birkaç yıl içinde yeni motorlar yakıt tüketimini azaltacak ve egzoz temizliğini iyileştirecektir.

More Sentences
fosil yakıt fossil fuel n.
EUR 300 billion have now been allocated world-wide to nuclear and fossil fuels.
Dünya genelinde nükleer ve fosil yakıtlara 300 milyar Avro tahsis edilmiştir.

More Sentences
yakıt tankeri oil tanker n.
A new oil tanker was launched.
Yeni bir yakıt tankeri denize indirildi.

More Sentences
Technical
fosil yakıt fossil fuel n.
In view of the limited deposits of fossil fuel, the importance of this development cannot be underestimated.
Sınırlı fosil yakıt yatakları göz önüne alındığında bu gelişmenin önemi küçümsenemez.

More Sentences
kullanılmış yakıt spent fuel n.
A country cannot unilaterally impose a ban on the import of spent fuel meant for reprocessing.
Bir ülke tek taraflı olarak yeniden işlenmek üzere kullanılmış yakıt ithalatına yasak getiremez.

More Sentences
nükleer yakıt nuclear fuel n.
That maximum limit, imposed by the Corfu Agreement, is 20% of the necessary nuclear fuel.
Korfu Anlaşması ile getirilen bu azami sınır, gerekli nükleer yakıtın %20'sidir.

More Sentences
yakıt göstergesi fuel gauge n.
The fuel gauge is broken.
Yakıt göstergesi bozulmuş.

More Sentences
yakıt tüketimi fuel consumption n.
Already today, we can see a positive development and lower fuel consumption.
Bugün bile olumlu bir gelişme ve daha düşük yakıt tüketimi görebiliyoruz.

More Sentences
yakıt tankı fuel tank n.
The fuel tank in the car is full.
Arabadaki yakıt tankı dolu.

More Sentences
General
uçucu yakıt aerial fuel n.
ağır yakıt heavy fuel n.
yakıt tankeri fuel truck n.
yakıt mühendisliği fuel engineering n.
gaz yakıt gaseous fuel n.
dizel yakıt derv n.
ana yakıt deposu main fuel tank n.
sıvı yakıt fluid gas n.
yakıt alma durağı refuelling stop n.
alkollü yakıt alcohol fuel n.
ana yakıt filtresi main fuel filter n.
endüstriyel yakıt industrial fuel n.
yakıt göstergesi fuel indicator n.
ana yakıt borusu main fuel line n.
yakıt sarfiyatı fuel consumption n.
genelde ev yapımında ve yakıt olarak kullanılacak ağaç yetiştirmek için ayrılan alan woodlot n.
yakıt israfı fuel wastage n.
yakıt almak veya dinlenmek için otoyol kenarlarında bulunan alan service area n.
otomobille gezen kimselere yakıt ve diğer hizmetleri sunan işletme service station n.
katı yakıt solid fuel n.
katı yakıt solid propellant n.
yakıt kullanımı fuel usage n.
yakıt tasarrufu fuel saving n.
ana yakıt tankı main fuel tank n.
yakıt doldurma fuelling n.
yakıt yükleme fuelling n.
ek yakıt deposu additional fuel tank n.
yakıt deposu reservoir n.
yakıt tipi fuel type n.
yakıt uygunluğu fuel compatibility n.
sıvı yakıt fuel oil n.
yakıt yağ fuel-oil n.
yakıt göstergesi petrol gauge n.
yakıt deposu petrol tank n.
uzay gemisini uçuran yakıt propellant n.
ağır yakıt yanıkları heavy fuel burns n.
yakıt tasarrufu fuel-efficiency n.
yakıt tasarrufu fuel conservation n.
atomik yakıt atomic fuel n.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması carpooling n.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması ride-sharing n.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması covoiturage n.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması lift-sharing n.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması rideshare n.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması carpool n.
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması car-sharing n.
yakıt göstergesi gas gauge n.
yakıt yükleme fueling n.
yakıt doldurma fueling n.
sınırsız yakıt unlimited fuel n.
yakıt yükü (itfaiyecilik) fuel load n.
yakıt tankeri tank truck n.
yakıt tankeri tanker truck (us) n.
yakıt tankeri petrol tanker (uk) n.
bitki kökenli yakıt plant-based fuel n.
kalan yakıt fuel remaining n.
yakıt gideri fuel expense n.
(genelde yakıt olarak kullanılan) şeker kamışı artıkları cane trash n.
ocak veya fırınlarda yakıt koyulan delik teaze-hole n.
yakıt olarak kullanılan kuru sığır gübresi casings n.
bütün gece yetecek kadar yakıt allnight n.
yakıt olarak kullanılan odun eilding [scottish] n.
yakıt olarak kullanılan odun eldin [scottish] n.
otomatik dolumlu sobada olduğu gibi, ateşi kendi kendini besleyen bir yakıt haznesine sahip ocak magazine stove n.
yakıt olarak kullanılan kuru inek gübresi cowblakes n.
yakıt olarak kullanılan turba divot [scotland] n.
yakıt vagonu tender n.
yeniden yakıt almak refuel v.
yakıt elde etmek fuel v.
yakıt almak bunker v.
yakıt vermek fuel v.
yakıt sağlamak fuel v.
yakıt almak fuel up v.
yakıt doldurmak fill up fuel oil v.
yakıt doldurmak fuel up v.
yakıt almak fuel v.
arabaya benzin/yakıt koymak/almak fuel the car up v.
yakıt bitmek run out of gas v.
yakıt bitmek run out of petrol v.
(alev, yakma aleti) yakıt olarak kullanmak burn v.
yakıt tankını doldurmak gas (up) v.
(yakıt eklemeyi bırakarak) söndürmek starve v.
yakıt doldurulmuş fuelled adj.
yakıt doldurulmuş fueled adj.
alttan yakıt doldurulmuş underfired adj.
yakıt yönünden fakir lean adj.
balina yağını yakıt olarak kullanan blubber adj.
tek terkipli yakıt ile ilişkili monopropellant adj.
tek terkipli yakıt kullanan monopropellant adj.
sıvı yakıt verilmiş liquid-fueled adj.
yakıt miktarı fazla olan rich adj.
yakıt almadan unrefuelled adv.
Phrasals
araba yarışında yarıştan ayrılıp yakıt ikmaline/tamire girmek pit in v.
araba yarışında yakıt ikmali veya tamire girerek sıralamada geriye düşmek pit out v.
araba yarışında yakıt ikmali/tamir alanından çıkmak pit out v.
araca yakıt almak gas something up v.
Colloquial
araba yarışında yarıştan ayrılıp yakıt ikmaline/tamire girme pit in n.
araba yarışında yakıt ikmali/tamir alanından çıkma pit out n.
(yakıt, benzin) az kalmak be down v.
az yakıt harcayan great on gas adj.
yakıt performans iyi great on gas adj.
Idioms
aşırı yakıt tüketimini önleyen hız cruising speed n.
yakıt tasarrufu veya hızlı gitmek amaçlı arabayı yokuş aşağı boş viteste sürme mexican overdrive n.
yakıt almak take fuel on v.
yakıt ikmali yapmak take fuel on v.
araba yarışında yakıt ikmali veya tamir için duraklamak make a pit stop v.
çok az yakıt harcamak run off smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
fazla yakıt harcamamak run off smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak run off smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
yakıt tasarrufu çok iyi olmak run off smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
çok az yakıt harcamak run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
fazla yakıt harcamamak run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
yakıt tasarrufu çok iyi olmak run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
çok az benzin/yakıt harcamak run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
yakıt tasarrufu çok iyi olmak run off the smell of an oily rag [australia/new zealand] v.
yakıt almak take on fuel v.
yakıt ikmali yapmak take on fuel v.
Trade/Economic
ilave yakıt ücreti fuel surcharge n.
nükleer yakıt ve rafine petrol ve kok kömür üretimi sanayii nuclear fuel and refined petroleum and coke coal industry n.
yakıt kıtlığı fuel shortage n.
yakıt ilave ücreti fuel surcharge n.
yakıt ilave bedeli fuel surcharge n.
yakıt yardımı fuel allowance n.
yakıt tüketimi oil consumption n.
yakıt ek ücreti fuel surcharge n.
yakıt haznesi bunken n.
fazla yakıt harcama vergisi gas-guzzler tax n.
yakıt verimliliği standartlarına uymayan bir araba için alınan vergi gas-guzzler tax n.
Politics
fosil yakıt teşviği fossil fuel subsidy n.
gıda ve yakıt fiyat şokları food and fuel price shock n.
gıda ve yakıt fiyatları food and fuel prices n.
yakıt geri kazanım tesisi fuel recycling plant n.
yenilenebilir yakıt renewable fuel n.
Industry
açık deniz noktalarındaki kıyılarda bulunan kabul tesislerine yakıt transferinde kullanılan bir sistem offshore bulk fuel system n.
yakıt veya gazın boru hattı sistemlerinden geçmesini yöneten araç dispatcher n.
geri kazanılmış katı yakıt solid recovered fuel n.
Technical
sıkıştırılmış kömür tozundan elde edilen yakıt carbonette n.
içten yanmalı motorlarda doğru oranda hava yakıt karıştırma işlemi carburation n.
yakıt olmayan enerji türü nonfuel n.
ana yakıt hücresi primary fuel cell n.
ana yakıt pompası main fuel pump n.
ağır yakıt heavy fuel oil n.
ağır yakıt heavy fuel n.
ağır yakıt heavy oil n.
alkollü yakıt alcohol fuel n.
alkollü yakıt endüstrisi alcohol fuel industry n.
ana yakıt deposu main fuel tank n.
ana yakıt kontrolü main fuel control n.
artık yakıt residual fuel n.
artık yakıt residual oil n.
ateşe dayanıklı yakıt hortumu fire resistant fuel hose n.
ateşe dayanıksız yakıt hortumu non-fire resistant fuel hose n.
atılabilir yakıt tankı expendable construction n.
basınçlı sıvı yakıt püskürtme memesi liquid fuel atomizing nozzle n.
yakıt boşaltılması defueling n.
benzin motoruna yakıt sağlayan depo gasoline supply tank n.
birincil referans yakıt primary reference fuel n.
bir uçağın belirli bir yakıt miktarı ile uçabileceği toplam süre endurance n.
birleşik ortalama yakıt verimliliği corporate average fuel economy (cafe) n.
boşaltma işleminden sonra sistemde kalan yakıt miktarı undrainable fuel n.
bir çevrimde silindire püskürtülen yakıt fuel per cycle n.
çift yakıt sistemi dual-fuel system n.
çok delikli yakıt enjeksiyonu multiport fuel injection n.
çarpışma durumunda yakıt sızıntısı fuel leakage in the event of a collision n.
cebri çekişli sıvı yakıt brülörlü kazan heating boiler with forced drought burner n.
değirmen hava/yakıt oranı mill air/fuel rate n.
dekoratif katı yakıt görünümlü gaz cihazları decorative fuel-effect gas appliances n.
damıtık yakıt distillate fuel n.
değişken kurslu yakıt püskürtme pompası variable stroke pump n.
damıtılmış yakıt distillated fuel n.
destile yakıt distillate fuel oil n.
dizel yakıt diesel fuel oil n.
direkt yakıt enjeksiyonu direct fuel injection n.
düşük yakıt pompası low fuel pump n.
dumansız yakıt smokeless fuel n.
dolaylı yakıt yakan fırın indirect fuel-fired furnace n.
düşük kaliteli yakıt low grade fuel n.
diyaframlı yakıt besleme pompası diaphragm type fuel supply pump n.
elektrikli yakıt ısıtıcısı fuel heater n.
erken yakıt buharlaşması early fuel evaporation n.
esnek yakıt flexible fuel n.
elektrikli yakıt ısıtıcısı electric fuel heater n.
elektronik yakıt enjektörü electronic fuel injector n.
elektronik yakıt enjeksiyonu electronic fuel injection n.
erimiş karbonatlı yakıt hücresi molten carbonate fuel cells n.
ek yakıt deposu additional fuel tank n.
etanol karışımlı dizel yakıt ethanol blended diesel fuel n.
endüstriyel yakıt industrial fuel n.
gaz yakıt gaseous fuel n.
fazla yakıt borusu leak-off pipe n.
gaz yakıt gas fuel n.
fazla yakıt borusu leak-off line n.
günlük yakıt tankı daily service oil tank n.
gövde yakıt deposu fuselage tank n.
günlük yakıt tankı day oil tank n.
günlük yakıt harcaması daily fuel consumption n.
günlük yakıt tankı daily fuel tank n.
günlük yakıt tankı day fuel tank n.
gemiye yakıt alma bunker supplying n.
günlük yakıt tankı daily oil tank n.
hava yakıt oranı air fuel ratio n.
hava yakıt karışımı air fuel mixture n.
hazır yakıt canned fuel n.
hipergolik yakıt hypergolic fuel n.
hidrojenle çalışan yakıt pili hydrogen-powered fuel cell n.
hidrojenle çalışan yakıt pilleri hydrogen-powered fuel cells n.
ışınlanmamış karışık oksit yakıt peletleri unirradiated mixed oxide fuel pellets n.
ikili yakıt yakıcısı dual fuel burner n.
ilave yakıt supplemental fuel n.
kalıcı şekilde takılmış yakıt sistemi permanently installed fuel system n.
katı oksit yakıt pilleri solid oxide fuel cells n.
kızak bağlantılı sıra tipi yakıt enjeksiyon pompası cradle-mounted in line fuel injection pump n.
katı yakıt yakma cihazı solid fuel burning device n.
katı yakıt solid fuel n.
kendinden sızdırmazlık sağlayan yakıt tankı self sealing fuel tank n.
kılavuz yakıt pilot fuel n.
kimyasal yakıt chemical fuel n.
katı mineral yakıt solid mineral fuel n.
katı yakıt yakan soba room heater fired by solid fuel n.
katı yakıt yakma ocağı solid fuel burning device n.
koyu renkli yakıt dark-colored oil n.
konut ısıtmada kullanılan yakıt domestic heating fuel n.
laboratuvar ölçekli mikrobiyal yakıt hücresi laboratory scale microbial fuel cell n.
motora bağlanan yakıt engine-mounted fuel n.
merkez yakıt tankı center fuel tank n.
montaj kiti yakıt tankı mount kit fuel tank n.
merkezi yakıt enjeksiyonu central fuel injection n.
merkezi port yakıt enjeksiyonu cpi -central port fuel injection n.
merkezi çok portlu yakıt enjeksiyonu central multi-port fuel injection n.
motora sağlanacak yakıt-hava karışımının miktarını belirleyen valf throttle n.
motorun ilk çalışmasında yakıt akışı ve ateşlemeyi başlatan kol start lever n.
motorlu-motor üzerinde yakıt ve elektrik donanımları engine-mounted fuel and electrical components n.
nem ve kül hariç yakıt analizi moisture and ash free analysis n.
oksijenli yakıt gazı karışımı oxy-fuel gas mixture n.
oksijenli yakıt gazı yalazı oxy-fuel gas flame n.
oksijen gaz yakıt sistemleri oxygen fuel gas systems n.
oksijenli yakıt gazı oxy-fuel gas n.
nükleer yakıt kabı can n.
oksijenli yakıt gazla kesme oxy-fuel gas cutting n.
özgül yakıt sarfiyatı specific propellant consumption n.
öğütülmüş yakıt külü pulverized fuel ash (pfa) n.
özgül yakıt miktarı specific fuel consumption n.
ön kıyı yakıt tankı leading edge tank n.
özellikleri garanti edilmiş yakıt guarantee fuel n.
öğütülmüş yakıt külü pulverised fuel ash (pfa) n.
özgül yakıt tüketimi specific fuel consumption n.
ön yakıt pompası hand primer n.
petrol/yakıt sızıntı seti oil spill kit n.
port yakıt enjeksiyonu port fuel injection n.
petrol/yakıt sızıntısı müdahale seti oil spill kit n.
pilot yakıt püskürtme enjektörü pilot injection valve n.
petrol esaslı damıtılmış yakıt petroleum distillate fuel n.
roket makinelerinde yakıt olarak kullanılan hidrojen peroksit monofuel n.
püskürtmeli yakıt brülörlü kazan boiler with atomizing oil burner n.
reaktör yakıt çözeltisi reactor fuel solution n.
sabit yakıt tankı fixed fuel tank n.
püskürtme yakıt injection fuel n.
sıvı yakıt yakıcısı oil burner n.
sıvı yakıt fuel, liquid n.
seyreltik yakıt gazı lean fuel gas n.
sıvı yakıt ikmali refuelling n.
sıvı yakıt fuel oil n.
sıkıştırılmış doğal gaz yakıt sistemi bileşenleri compressed natural gas fuel system components n.
sıvı yakıt liquid fuel n.
sıralı çok portlu yakıt enjeksiyonu sequential multiport fuel injection n.
sıralı elektronik yakıt enjeksiyonu sequential electronic fuel injection n.
sıvı yakıt ikmali refueling n.
sıvı yakıt alma refueling n.
silindirik yakıt yağı tankı cylindrical fuel oil storage tank n.
sıvı yakıt alma refuelling n.
tüm yakıt tanklarındaki toplam yakıt miktarını gösteren yakıt miktar göstergesi totalizer n.
tüm yakıt tanklarındaki toplam yakıt miktarını gösteren yakıt miktar göstergesi totaliser n.
tank yakıt kapasitesi bunker capacity n.
tanktakı yakıt miktarını öğrenmeye yarayan çubuk dripstick n.
tozlaşmış yakıt pulverized fuel n.
tozlaştırılmış yakıt pulverized fuel n.
tanktaki yakıt miktarını bulmaya yarayan çubuk dripstick n.
tanktakı yakıt miktarını ölçmeye yarayan derecelendirilmiş çubuk driplesstick n.
takviye valfi (yakıt/yağ) replenishing valve n.
tek pistonlu yakıt püskürtme pompası single plunger pump n.
uçaktakı mevcut yakıt miktarı fuel on board n.
yakıt kesici fuel shut-off n.
ventüri boğazı yakıt enjeksiyonu throttle body fuel injection n.
uçaktaki mevcut yakıt miktarı fuel on board n.
yakıt seviye algılayıcısı/kaptörü fuel level sensor n.
uçağa yakıt alındıktan sonra uçağın kaldırabileceği yolcu ve kargo dahil yük miktarı payload n.
uzun dönem yakıt kesme long term fuel trim n.
üç yollu yakıt musluğu three-way fuel cock n.
yakıt tankı ısıtıcısı fuel tank heater n.
yakıt taşımak için kullanılan 5 galonluk konteyner jerry can n.
yakıt ikmali yapma refuelling n.
yakıt seviye şamandırası fuel gauge n.
yakıt sağlama tankı fuel supply tank n.
yakıt olarak kullanılan odun firewood n.
yakıt püskürtme memesi fuel atomizing nozzle n.
yakıt doldurma bağlantısı refuelling connection n.
yakıt distribütörü fuel distributor n.
yakıt regülatörü fuel regulator n.
yakıt dağıtıcısı fuel feeder n.
yakıt devresi süzgeçi coarse filter n.
yakıt kaynağı source of fuel n.
yakıt olarak kullanılan sebze yağı vegoil n.
yakıt enjeksiyonu fuel injection n.
yakıt hazırlama fuel preparation n.
yakıt seviye kaptörü fuel level sensor n.
yakıt sarfiyatı fuel consumption n.
yakıt temizleyicisi fuel separator n.
yakıt el besleme pompası fuel priming pump n.
yakıt bidonu yuvası fuel can holder n.
yakıt ikmali yapma refueling n.
yakıt basma pompası fuel lift pump n.
yakıt peleti fuel pellet n.
yakıt devreleri fuel systems n.
yakıt doldurma sistemi fuel oil filling system n.
yakıt ile yağlama fuel lubrication n.
yakıt çevrimi fuel cycle n.
yakıt miktarı quantity of fuel n.
yakıt harcama fuel consumption n.
yakıt kaçağı borusu fuel leakage pipe n.
yakıt tankeri fuel truck n.
yakıt servis devresi fuel oil service system n.
yakıt borusu fuel pipe n.
yakıt basma borusu delivery pipe n.
yakıt-hava oranı fuel-air ratio n.
yakıt sevkıyatı fuel transport n.
yakıt tutuşma süreci fuel ignition period n.
yakıt tüketimi oil consumption n.
yakıt besleme valfi fuel supply valve n.
yakıt maddesi fuel element n.
yakıt kontrol ibresi fuel needle n.
yakıt pompa pistonu plunger n.
yakıt mıknatıs ventili electro-valve for fuel feed n.
yakıt filtresi kiti fuel filter kit n.
yakıt tankı fuel reservoir n.
yakıt unsuru fuel element n.
yakıt soğutucu oil cooler n.
yakıt miktarı fuel quantity n.
yakıt besleyicisi fuel feeder n.
yakıt filtresi fuel oil filter n.
yakıt servis tankı fuel day tank n.
yakıt besleme borusu delivery pipe n.
yakıt ısıtıcısı fuel heater n.
yakıt vuruntusu fuel knock n.
yakıt akım ölçeri fuel flow meter n.
yakıt kesme fuel cut-off n.
yakıt ekonomisi fuel economy n.
yakıt sevkiyatı fuel transport n.
yakıt çizelgesi fuel inventory n.
yakıt taşıma manifoldu fuel bleed manifold n.
yakıt nipeli fuel nipple n.
yakıt depolama tankları fuel oil storage tanks n.
yakıt dağıtımı fuel distribution n.
yakıt işleme fuel handling n.
yakıt ayarlama faktörü bunker surcharge n.
yakıt ikmal pompası refueling pump n.
yakıt akış hızı ölçeri fuel-flow meter n.
yakıt filtresi bacası fuel filter insert n.
yakıt nozulu fuel jet n.
yakıt kesme anahtarı fuel shut-off n.
yakıt soğutma donanımı fuel cooling installation n.
yardımcı yakıt auxiliary fuel n.
yakıt yakan kazan oil-fired boiler n.
yedek yakıt deposu auxiliary fuel tank n.
yakıt yoğunluğu fuel density n.
yakıt aktarma pompası fuel transfer pump n.
yakıt seviye sensörü fuel level sensor n.
yakıt kanalı fuel channel n.
yakıt boruları fuel lines n.
yakıt taşıma tankı fuel oil overflow tanks n.
yakıt pompası monitörü fuel pump monitor n.
yakıt seviye müşiri fuel sender gauge n.
yakıt enjeksiyon pompası kolu fuel injection pump lever n.
yakıt ısıtma devresi fuel oil heating system n.
yakıt doldurma ağzı veya kapağı fuel filler opening n.
yakıt ögesi fuel element n.
yakıt galerisi fuel gallery n.
yakıt setan sayısı cetane number n.
yakıt pompaları fuel pumps n.
yakıt bidonu fuel can n.
yakıt ön ısıtıcısı fuel pre-heater n.
yakıt sayacı fuel flow meter n.
yakıt külü fuel ash n.
yakıt yanma gecikmesi delay period n.
yakıt ısıtıcısı fuel oil heater n.
yakıt deney makinesi fuel test engine n.
yakıt tüketimi ölçer econometer n.
yakıt kontrol ünitesi fuel control module n.
yakıt püskürtme memesi oil pressure atomizing nozzle n.
yakıt mili fuel rack n.
yakıt hücreleri fuel cells n.
yakıt püskürteci fuel injector n.
yakıt pompası kiti fuel pump kit n.
yakıt püskürtme fuel injection n.
yakıt doldurma girişi fuel fill opening n.
yakıt alma fuel supply n.
yakıt tankı fuel vault n.
yakıt yardımcı pompası fuel boost pump n.
yakıt kaynağı fuel source n.
yakıt hortumu kiti fuel hose kit n.
yardımcı yakıt pompası auxiliary fuel pump n.
yakıt taşıma devresi fuel bleed line n.
yakıt akış göstergesi fuel flow indicator n.
yakıt tapası fuel valve n.
yakıt kesme fuel trim n.
yakıt yüklü reaktör batch loaded reactor n.
yakıt ihtiyacı fuel demand n.
yakıt brülörü oil burner n.
yakıt filtresi fuel filter n.
yakıt doldurma devresi fuel oil filling system n.
yakıt pompası fuel pump n.
yakıt veri merkezi fuel data center n.
yakıt verimliliği fuel efficiency n.
yakıt pompası kam mili fuel injection camshaft n.
yakıt pompası feed pumps n.
yakıt dağıtım sistemi fuel dispensing system n.
yakıt tutuşma noktası ignition point n.
yakıt kapama musluğu fuel stop cock n.
yakıt ateşleme teli firing wire n.
yakıt buharı fuel vapor n.
yakıt deposu fuel tanks lines n.
yakıt yakma oil firing n.
yakıt seviye göstergesi fuel-level indicator n.
yakıt sirkülasyonu fuel circulation n.
yakıt soğutucusu fuel cooler n.
yakıt depolama fuel store n.
yakıt filtresi yuvası fuel filter housing n.
yakıt pompası rölesi fuel pump relay n.
yakıt süzgeci fuel oil filter n.
yakıt seviye göstergesi fuel gauge n.
yakıt deposu clunk tank n.
yakıt görünümlü gaz cihazları fuel-effect gas appliances n.
yakıt seçimi fuel choice n.
yakıt hortumu fuel hose n.
yakıt hücre fuel cell n.
yakıt verimli fırın fuel-efficient furnace n.
yakıt tüketimi power consumption n.
yakıt hattı fuel line n.
yakıt tankları tips n.
yakıt analizi fuel analysis n.
yakıt seviyesi alarmı fuel alarm n.
yakıt valfi fuel valve n.
yakıt hazırlama donanımı fuel preparation equipment n.
yakıt sistemi fuel system n.
yakıt çubukları fuel rods n.
yakıt memesi fuel nozzle n.
yakıt külü fuel oil ash n.
yakıt sıkıştırma silindiri plunger bushing n.
yakıt sağlama tankları fuel supply tanks n.
yakıt enjektörü fuel injector n.
yakıt borusu fuel line n.
yakıt püskürtme havası blast air n.
yakıt şartlandırıcı fuel conditioner n.
yakıt hücresi fuel cell n.
yakıt çubuğu fuel rod n.
yakıt basınç göstergesi fuel press regulator n.
yakıt gazı fuel gas n.
yakıt galerisi fuel manifold n.
yakıt hava oranı fuel-air ratio n.
yakıt özgül gücü fuel rating n.
yakıt dispenserleri fuel dispensers n.
yakıt püskürtme sistemi fuel injection system n.
yakıt test makinesi fuel test engine n.
yakıt süzgeci fuel filter n.
yakıt deposu gasoline supply tank n.
yakıt temini fuel supply n.
yakıt kaçağı fuel leak n.
yakıt basıncı fuel pressure n.
yakıt ayırıcısı fuel separator n.
yakıt basıncı regülatör devresi fuel pressure regulator circuit n.
yakıt göstergesi kiti fuel gauge kit n.
yakıt optimizasyonu fuel optimization n.
yakıt püskürtme pompaları fuel injection pumps n.
yakıt demeti fuel assembly n.
yakıt karışımı fuel mixture n.
yakıt tasarrufu fuel saving n.
yakıt miktarı ayar kolu injection pump rack n.
yakıt püskürtme (enjeksiyon) donanımı fuel injection equipment n.
yakıt pompaları fuel oil pumps n.
yakıt ayarlama faktörü bunker adjustment factor (baf) n.
yakıt brülörü fuel oil burner n.
yakıt devresi fuel line n.
yakıt tankları fuel tanks n.
yakıt filtresi ikazı fuel filter resistance n.
yakıt kaçağı devresi fuel leakage pipe n.
yakıt kaçağı fuel leakage n.