yaslanmak - Turc Anglais Dictionnaire

yaslanmak

Sens de "yaslanmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 17 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yaslanmak lean v.
I leaned against the wall and lit a cigarette.
Duvara yaslanıp bir sigara yaktım.

More Sentences
General
yaslanmak lean v.
He laid down his pen and leaned back in his chair.
Kalemini bıraktı ve sandalyesine yaslandı.

More Sentences
yaslanmak rest v.
If you sit back and rest, you will feel much better.
Arkanıza yaslanıp dinlenirseniz, kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz.

More Sentences
yaslanmak lean against v.
Tom leaned against the mantelpiece.
Tom şömineye yaslandı.

More Sentences
yaslanmak steady v.
He steadied himself against the railing.
Korkuluklara yaslandı.

More Sentences
Idioms
yaslanmak lean on v.
If we want to lean on the WTO, we ourselves must act according to the rules set by the WTO.
DTÖ'ye yaslanmak istiyorsak kendimiz de DTÖ tarafından belirlenen kurallara göre hareket etmeliyiz.

More Sentences
Common Usage
yaslanmak repose v.
yaslanmak recline v.
General
yaslanmak repose on v.
yaslanmak rest against v.
yaslanmak rely on v.
yaslanmak abut v.
yaslanmak recumb v.
Phrasals
yaslanmak lean toward v.
yaslanmak loll on v.
Technical
yaslanmak recline v.
Math
yaslanmak osculate v.

Sens de "yaslanmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 45 résultat(s)

Turc Anglais
General
arkaya yaslanmak lean back v.
Tom leaned back.
Tom arkaya yaslandı.

More Sentences
Phrasals
arkasına yaslanmak lean back v.
Tom leaned back and closed his eyes.
Tom arkasına yaslandı ve gözlerini kapattı.

More Sentences
arkasına yaslanmak lie back v.
I want you to lay back and relax.
Arkana yaslanıp rahatlamanı istiyorum.

More Sentences
geriye yaslanmak lean back v.
Tom leaned back on the couch.
Tom kanepede geriye yaslandı.

More Sentences
arkasına yaslanmak settle back v.
Tom settled back.
Tom arkasına yaslandı.

More Sentences
(birine/bir şeye) yaslanmak lean back against (someone or something) v.
Tom leaned back against the wall.
Tom duvara yaslandı.

More Sentences
General
diğer tarafa yaslanmak bend over v.
sokulup yaslanmak cuddle up to v.
yastığa yaslanmak lie back on pillow v.
yastığa yaslanmak sink back against pillow v.
arkaya yaslanmak sit back v.
(masada) arkaya yaslanmak accumb v.
(bir şeye) yaslanmak uplean [obsolete] v.
diğer tarafa yaslanmak overbend v.
diğer tarafa yaslanmak overbow [obsolete] v.
Phrasals
bir şeye yaslanmak/dayanmak abut (up) against v.
(sert bir şeye) dayanmak/yaslanmak abut (up) against something v.
arkasına yaslanmak lean backwards v.
geriye yaslanmak lean backwards v.
'-e yaslanmak press on v.
geriye yaslanmak settle back v.
bir şeye yaslanmak slant against something v.
geriye yaslanmak/dayanmak lean back against (someone or something) v.
bir şeye yaslanmak abut on something v.
(bir şeye) yaslanmak back (someone or something) up to (something) v.
rahatça arkana yaslanmak lay back v.
(birine/bir şeye) yaslanmak lean back on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) yaslanmak lean on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) yaslanmak rest against (someone or something) v.
-e dayanmak/yaslanmak slant toward v.
(birine/bir şeye) yaslanmak stand against (someone or something) v.
(bir şeye) yaslanmak stand up against (something) v.
(birine/bir şeye) yaslanmak thrust against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) yaslanmak thrust up against (someone or something) v.
geriye doğru yaslanmak tip back v.
Phrases
(birine/bir şeye) dayanmak/yaslanmak slant toward (someone or something) v.
birine/bir şeye dayanmak/yaslanmak slant toward someone or something v.
Idioms
birine yaslanmak lean back on someone v.
rakibi tarafından sıkıştırılıp iplere yaslanmak (boksta) be on the ropes v.
(birine) yaslanmak get ahold of (one) v.
(birine) yaslanmak grab ahold of (someone) v.
(birine) yaslanmak grab hold of (someone) v.
Marine
teknenin yalpa yapmaması için rüzgar tarafına doğru yaslanmak hike v.
teknenin yalpa yapmaması için oturup arkaya yaslanmak hike out v.
(giden teknede) dengeyi sağlamak için geriye yaslanmak sit out v.