Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
mesure de confiance
brush something
Geçmiş
Cümleler
"brush something"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 95 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
brush against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sürtünmek
His arm
brushed against
mine.
Onun kolu benimkine
sürtündü.
More Sentences
2
Öbek Fiiller
brush up (on something)
f.
(bilgisini) geliştirmek
If you are going to go to America, you should
brush up
your English.
Eğer Amerika'ya gideceksen, İngilizceni
geliştirmelisin.
More Sentences
3
Öbek Fiiller
brush (up) against someone or something
f.
birine/bir şeye sürtünmek
4
Öbek Fiiller
brush (up) against someone or something
f.
birine/bir şeye sürünmek
5
Öbek Fiiller
brush (up) against someone or something
f.
birine/bir şeye hafifçe dokunmak
6
Öbek Fiiller
brush against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sürünmek
7
Öbek Fiiller
brush against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hafifçe dokunmak
8
Öbek Fiiller
brush something away (from something)
f.
bir şeyi (bir şeyden) süpürmek
9
Öbek Fiiller
brush something away (from something)
f.
bir şeyi (bir şeyden) fırçalayarak çıkarmak/temizlemek
10
Öbek Fiiller
brush by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla sürtünerek geçmek
11
Öbek Fiiller
brush something down
f.
bir şeyi fırçalamak
12
Öbek Fiiller
brush something down
f.
bir şeyi fırçalayarak temizlemek
13
Öbek Fiiller
brush something off someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi silkelemek
14
Öbek Fiiller
brush something off someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi fırçalamak
15
Öbek Fiiller
brush something off someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi fırçalayarak temizlemek
16
Öbek Fiiller
brush over someone or something
f.
birinin/bir şeyin üzerinde fazla durmamak
17
Öbek Fiiller
brush over someone or something
f.
birinden/bir şeyden şöyle bir bahsetmek
18
Öbek Fiiller
brush over someone or something
f.
birinden/bir şeyden üstünkörü bahsetmek
19
Öbek Fiiller
brush over someone or something
f.
birini/bir şeyi geçiştirmek
20
Öbek Fiiller
brush something up
f.
bilgisini tazelemek
21
Öbek Fiiller
brush something up
f.
bilgisini yenilemek
22
Öbek Fiiller
brush something up
f.
bilgisini geliştirmek
23
Öbek Fiiller
brush up (on something)
f.
(bilgisini) tazelemek
24
Öbek Fiiller
brush up (on something)
f.
(bilgisini) yenilemek
Idioms
25
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyle) kısa bir karşılaşma
26
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyle) kısa bir yüz yüze gelme
27
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim
28
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyi) kısaca deneyimleme
29
Deyim
a brush with (something)
i.
geçici/kısa (bir şey) deneyimi
30
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim
31
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyle) kısa bir karşılaşma
32
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyle) kısa bir yüz yüze gelme
33
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim
34
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyi) kısaca deneyimleme
35
Deyim
one's brush with (something)
i.
geçici/kısa (bir şey) deneyimi
36
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim
37
Deyim
paint something with a broad brush
f.
genel hatlarını çizmek
38
Deyim
paint something with a broad brush
f.
genel hatlarıyla anlatmak
39
Deyim
paint something with a broad brush
f.
ana hatlarıyla anlatmak
40
Deyim
paint something with a broad brush
f.
temel özelliklerini anlatmak
41
Deyim
paint something with a broad brush
f.
ayrıntılara girmeden anlatmak
42
Deyim
paint something with a broad brush
f.
derine inmeden/yüzeysel olarak anlatmak
43
Deyim
paint something with a broad brush
f.
genel bir resmini çizmek
44
Deyim
brush (something) under the mat
f.
halı altına süpürmek
45
Deyim
brush (something) under the mat
f.
gözden uzak etmek
46
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan gizlemek
47
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan saklamak
48
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
49
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
50
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
51
Deyim
brush (something) under the mat
f.
görmezden/bilmezden gelmek
52
Deyim
brush (something) under the mat
f.
farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
53
Deyim
brush (something) under the mat
f.
inkar etmek
54
Deyim
brush (something) under the mat
f.
yaptığını saklamak
55
Deyim
brush (something) under the mat
f.
yadsımak
56
Deyim
brush (something) under the mat
f.
yok saymak
57
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
halı altına süpürmek
58
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
gözden uzak etmek
59
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan gizlemek
60
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan saklamak
61
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
62
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
63
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
64
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
görmezden/bilmezden gelmek
65
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
66
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
inkar etmek
67
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
yaptığını saklamak
68
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
yadsımak
69
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
yok saymak
70
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyle dirsek temasında olmak
71
Deyim
brush someone or something aside
f.
kaale almamak
72
Deyim
brush someone or something aside
f.
önemsememek
73
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyle küçük bir bağlantısı olmak
74
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyle karşı karşıya gelmek
75
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyle burun buruna gelmek
76
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyi deneyimlemek
77
Deyim
brush (something) under the rug
f.
halı altına süpürmek
78
Deyim
brush (something) under the rug
f.
gözden uzak etmek
79
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten/kamuoyundan gizlemek
80
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten/kamuoyundan saklamak
81
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten kamuoyundan gizli tutmak
82
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
83
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
84
Deyim
brush (something) under the rug
f.
görmezden/bilmezden gelmek
85
Deyim
brush (something) under the rug
f.
farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
86
Deyim
brush (something) under the rug
f.
inkar etmek
87
Deyim
brush (something) under the rug
f.
yaptığını saklamak
88
Deyim
brush (something) under the rug
f.
yadsımak
89
Deyim
brush (something) under the rug
f.
yok saymak
90
Deyim
brush past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçmek
91
Deyim
brush past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızlıca sürtünerek geçmek
92
Deyim
brush past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla hafifçe dokunarak geçmek
93
Deyim
paint (someone or something) with the same brush
f.
(birini/bir şeyi) aynı kefeye koymak
94
Deyim
tar (someone or something) with the same brush
f.
(birini/bir şeyi) aynı kefeye koymak
95
Deyim
tar (someone or something) with the same brush
f.
(birini/bir şeyi) aynı şekilde değerlendirmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of brush something
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy