a bit - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
a bit biraz adv., expr.
  • It seems a bit pointless simply to tag along to Johannesburg as a kind of icing on the cake.
  • Johannesburg'a sadece pastanın üzerindeki krema olarak gitmek biraz anlamsız görünüyor.
  • We have now moved on a bit, and the Commission will next week be adopting the letter of amendment.
  • Şimdi biraz ilerledik ve Komisyon önümüzdeki hafta değişiklik mektubunu kabul edecek.
  • Fortunately, the average lifespan is quite a bit longer now.
  • Neyse ki, ortalama yaşam süresi artık biraz daha uzun.
Show More (1089)
a bit az adv.
  • If you'd eat a bit less, you'd lose a few pounds.
  • Biraz daha az yersen, birkaç kilo verebilirsin.
  • Tom is probably a bit older than Mary.
  • Tom muhtemelen Mary'den az daha yaşlıdır.
  • I was disappointed to see that my bonus was a bit less than I was expecting.
  • İkramiyemin beklediğimden biraz daha az olduğunu görünce hayal kırıklığına uğradım.
Show More (1)
a bit bir parça adv.
  • Her bad face doesn't scare me even a bit.
  • Onun kötü yüzü beni bir parça bile korkutmuyor.
  • I don't miss Tom a bit.
  • Tom'u bir parça özlemiyorum.
Show More (-1)