|
- I cannot guarantee that with the Single Sky in operation this accident would have been prevented.
- Single Sky'ın faaliyette olması halinde bu kazanın önlenebileceğini garanti edemem.
- The Commission acted at an unprecedented speed after the Erika accident.
- Komisyon, Erika kazasının ardından benzeri görülmemiş bir hızla harekete geçmiştir.
- Drugs are not, though, an accident of fate to which one must resign oneself.
- Ancak uyuşturucular, kişinin kendini teslim etmesi gereken bir kader kazası değildir.
- When will we see a return to cleanliness and the end of this devastating accident?
- Ne zaman temizliğe geri dönüldüğünü ve bu yıkıcı kazanın sona erdiğini göreceğiz?
- In future, compensation should be paid from the guarantee fund of the country in which the accident occurred.
- Gelecekte tazminat, kazanın meydana geldiği ülkenin garanti fonundan ödenmelidir.
- The Prestige accident has already been mentioned by many people.
- Prestige kazasından daha önce pek çok kişi bahsetmişti.
- It is regrettable that the legislators should become wise and energetic only after an accident has happened.
- Yasa koyucuların ancak bir kaza meydana geldikten sonra bilge ve enerjik olmaları üzücüdür.
- On 21 November, Parliament made a strong statement on the Prestige accident.
- 21 Kasım'da Parlamento Prestige kazasıyla ilgili güçlü bir açıklama yaptı.
- It is estimated that it may be a year before we know all the details relating to the causes of this accident.
- Bu kazanın nedenlerine ilişkin tüm ayrıntıları öğrenmemizin bir yıl alabileceği tahmin edilmektedir.
- The accident which has taken place in Spain is really very serious.
- İspanya'da meydana gelen kaza gerçekten çok ciddi.
- The legal liability of industry in the event of an accident must be better defined and increased.
- Bir kaza durumunda endüstrinin yasal sorumluluğu daha iyi tanımlanmalı ve artırılmalıdır.
- Why have the staircases not been improved since my accident?
- Kazamdan bu yana merdivenler neden iyileştirilmedi?
- The accident also affected two other chemical plants in the vicinity.
- Kaza civardaki diğer iki kimya tesisini de etkilemiştir.
- And since they have been delayed, regrettably, the Prestige accident has taken place.
- Ve geciktikleri için maalesef Prestij kazası meydana geldi.
- The Prestige accident occurred on 19 November.
- Prestige kazası 19 Kasım'da meydana geldi.
- On 21 November, Parliament made a strong statement on the Prestige accident.
- 21 Kasım'da Parlamento Prestige kazasına ilişkin sert bir açıklama yapmıştır.
- It is vitally important to analyse the causes of the accident and draw the relevant political conclusions.
- Kazanın nedenlerinin analiz edilmesi ve ilgili siyasi sonuçların çıkarılması hayati önem taşımaktadır.
- Was this an accident, a malicious act or a terrorist attack?
- Bu bir kaza mı, kötü niyetli bir eylem mi yoksa bir terör saldırısı mı?
- These amounts, however, seem too high where there only one or few victims are involved in an accident.
- Ancak bu miktarlar, sadece bir ya da birkaç mağdurun kazaya karıştığı durumlarda çok yüksek görünmektedir.
- The accident that occurred at Seveso gave us the Seveso I directive.
- Seveso'da meydana gelen kaza bize Seveso I direktifini verdi.
- What is the repercussion of the Toulouse accident on the foreseen amendment of the Seveso II directive?
- Toulouse kazasının Seveso II direktifinde yapılması öngörülen değişikliğe yansıması nedir?
- The question is, where does an accident end and a natural disaster begin?
- Soru şu ki, kaza nerede biter ve doğal afet nerede başlar?
- That was a problem with regard to the accident involving the Erika.
- Erika'nın karıştığı kazayla ilgili olarak bu bir sorundu.
- On 3 October last year I made a declaration here in Parliament on the Toulouse accident.
- Geçen yıl 3 Ekim'de Toulouse kazasıyla ilgili olarak Parlamento'da bir açıklama yapmıştım.
- If safety were to be held constant at the 1996 level, this could result in a serious accident every week by 2015.
- Eğer güvenlik 1996 seviyelerinde sabit tutulursa, bu durum 2015 yılına kadar her hafta ciddi bir kazaya yol açabilir.
- Every accident involving petroleum products is a catastrophe we cannot afford.
- Petrol ürünlerinin karıştığı her kaza, göze alamayacağımız bir felakettir.
- The Commission acted at an unprecedented speed after the Erika accident.
- Komisyon, Erika kazasından sonra eşi benzeri görülmemiş bir hızla harekete geçti.
- The Prestige accident was huge and tragic and must not happen again.
- Prestige kazası çok büyük ve trajikti ve bir daha tekrarlanmamalı.
- I should also like to say that this was no accident.
- Bunun bir kaza olmadığını da belirtmek isterim.
- The risk of accident has grown, however, with the increase in traffic.
- Ancak trafikteki artışla birlikte kaza riski de artmıştır.
- It is very sad to hear of this horrific accident after so much recent bad news in Spain.
- İspanya'da son dönemde yaşanan onca kötü haberin ardından bu korkunç kazayı duymak çok üzücü.
- We have every reason to believe that Russian interests have been implicated in the Prestige accident.
- Prestige kazasına Rus çıkarlarının karıştığına inanmak için her türlü nedene sahibiz.
- On 3 October last year I made a declaration here in Parliament on the Toulouse accident.
- Geçen yıl 3 Ekim'de Toulouse kazasıyla ilgili olarak Parlamento'da bir açıklama yaptım.
- We would be putting motor vehicle accident victims in a class apart.
- Motorlu araç kazası mağdurlarını ayrı bir sınıfa koymuş oluruz.
- It has been the Presidency's intention to treat the Prestige accident extremely seriously.
- Başkanlık, Prestij kazasını son derece ciddi bir şekilde ele alma niyetinde olmuştur.
- Some say that it is the worst accident that has ever befallen the bird life of this part of Europe.
- Bazıları bunun Avrupa'nın bu bölgesindeki kuş yaşamının başına gelmiş en kötü kaza olduğunu söylüyor.
- In an accident like this, France was offered all possible expertise from other Member States.
- Böyle bir kazada Fransa'ya diğer Üye Devletlerden mümkün olan her türlü uzmanlık önerilmiştir.
- The accident at Bopal was followed by the Seveso II directive.
- Bopal'daki kazayı Seveso II direktifi takip etmiştir.
- It is about improved protection for accident victims in the European Union.
- Avrupa Birliği'nde kaza mağdurlarının daha iyi korunmasıyla ilgilidir.
- It has been the Presidency's intention to treat the Prestige accident extremely seriously.
- Başkanlığın niyeti Prestige kazasını son derece ciddi bir şekilde ele almak olmuştur.
- Just over a week after the accident it is still too early to draw any conclusions.
- Kazanın üzerinden henüz bir hafta geçmesine rağmen herhangi bir sonuca varmak için henüz çok erken.
- This does not mean we should not take due account of the Toulouse accident.
- Bu, Toulouse kazasını dikkate almamamız gerektiği anlamına gelmez.
- These aim at improving pedestrian safety in accident situations.
- Bunlar kaza durumlarında yaya güvenliğini artırmayı amaçlamaktadır.
- Naturally, no one can accept that an accident of this sort should lead to a disaster of such magnitude.
- Doğal olarak hiç kimse bu tür bir kazanın bu büyüklükte bir felakete yol açmasını kabul edemez.
- We have seen accident after accident.
- Kaza üstüne kaza gördük.
- We do not want to live through another accident like the Erika.
- Erika gibi bir kaza daha yaşamak istemiyoruz.
- I should also like to inform you of what happens when an accident like this occurs in one of the Member States.
- Ayrıca Üye Devletlerden birinde böyle bir kaza meydana geldiğinde ne olacağı konusunda da sizi bilgilendirmek isterim.
- The likelihood of an accident varies widely among different regions and continents.
- Kaza olasılığı farklı bölgeler ve kıtalar arasında büyük farklılıklar göstermektedir.
- Haven't seen one of these since the night of my accident.
- Kaza gecesinden beri bunlardan birini görmemiştim.
- But you haven't looked so well since your accident.
- Ama kazadan beri pek iyi görünmüyorsunuz.
- Tell them that kid got in an accident.
- Onlara çocuğun kaza geçirdiğini söyle.
- It's barely been two months since the accident.
- Kazanın üzerinden iki ay anca geçmiştir.
- A tremendous railway accident has hurried hundreds of passengers into another world.
- Büyük bir tren kazası yüzlerce yolcuyu başka bir dünyaya sürüklemiştir.
- We've put too much pressure on her since the accident.
- Kazadan beri ona çok fazla baskı yaptık.
- Haven't seen one of these since the night of my accident.
- Kaza yaptığım geceden beridir bunlardan hiç görmemiştim.
- It's barely been two months since the accident.
- Kazanın üzerinden ancak iki ay geçti.
- But you haven't looked so well since your accident.
- Ama kazadan beri pek iyi görünmüyordun.
- But you haven't looked so well since your accident.
- Fakat, kazadan beridir pek iyi görünmüyordun.
- The Fukushima accident left Japan with three much larger reactor meltdowns.
- Fukuşima kazası Japonya'yı çok daha büyük üç reaktör erimesiyle yüz yüze bıraktı.
- Haven't seen one of these since the night of my accident.
- Kaza geçirdiğim geceden beri bunlardan birini görmedim.
- We've put too much pressure on her since the accident.
- Kazadan beri ona çok fazla baskı uyguladık.
- A tremendous railway accident has hurried hundreds of passengers into another world.
- Büyük bir tren kazası, yüzlerce yolcuyu öbür dünyaya göndermişti.
- He was injured badly in the accident.
- Kazada ağır yaralandı.
- Tom decided to give up skateboarding after his accident.
- Tom geçirdiği kazadan sonra kaykay yapmayı bırakmaya karar verdi.
- Did Tom say anything about his accident?
- Tom kaza hakkında bir şey söyledi mi?
- The government appointed a committee to investigate the accident.
- Hükümet kazayı araştırmak üzere bir komite atadı.
- Tom tried to make Mary's suicide look like an accident.
- Tom, Mary'nin intiharını bir kaza gibi göstermeye çalıştı.
- I don't want to be the one who tells Tom that Mary died in an automobile accident.
- Tom'a Mary'nin bir otomobil kazasında öldüğünü söyleyen kişi olmak istemiyorum.
- All the villagers know of the accident.
- Tüm köylüler kazayı biliyorlar.
- Tom was killed in a train accident.
- Tom bir tren kazasında öldü.
- I will not blame him for the accident.
- Kaza için onu suçlamayacağım.
- Was it an accident?
- O bir kaza mıydı?
- My right leg was injured in that accident.
- O kazada sağ bacağım yaralandı.
- The accident took place at a crossroads.
- Kaza bir kavşakta meydana geldi.
- I want to minimize the chances of another accident.
- Başka bir kaza olasılığını en aza indirmek istiyorum.
- Tom was in a motorcycle accident.
- Tom bir motosiklet kazası geçirdi.
- After he was injured in an accident, he could no longer walk.
- Bir kazada yaralandıktan sonra artık yürüyemiyordu.
- He never speaks of the accident.
- Kaza hakkında hiç konuşmuyor.
- When I was crossing the street, I saw an accident.
- Karşıdan karşıya geçerken bir kaza gördüm.
- After the accident, my left arm hurt for a long time.
- Kazadan sonra sol kolum uzun süre ağrıdı.
- They said it was an accident.
- Kaza olduğunu söylediler.
- Tom lost his life in a car accident.
- Tom bir araba kazasında yaşamını yitirdi.
- The criminal tried to make Tom's death look like an accident.
- Suçlu, Tom'un ölümünü bir kaza gibi göstermeye çalıştı.
- I think that accident could've been prevented.
- Sanırım o kaza önlenebilirdi.
- Tom survived the accident relatively unscathed.
- Tom kazayı nispeten yarasız atlattı.
- Tom didn't know anything at all about the accident.
- Tom kaza hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
- There was a terrible accident on the freeway.
- Otobanda korkunç bir kaza vardı.
- We cannot rule out the possibility of an accident.
- Kaza olasılığını göz ardı edemeyiz.
- Did Tom get hurt in the accident yesterday?
- Tom dün kazada yaralandı mı?
- The accident happened right before our eyes.
- Kaza tam gözümüzün önünde oldu.
- This accident resulted from the carelessness of the driver.
- Bu kaza, sürücünün dikkatsizliğinden kaynaklandı.
- Tom wants to know the cause of the accident.
- Tom kazanın nedenini bilmek istiyor.
- The accident stopped the traffic.
- Kaza trafiği durdurdu.
- How do you account for the accident?
- Kazanın nedenini nasıl açıklıyorsun?
- Tom wasn't the one who told me about Mary's accident.
- Mary'nin kazasını bana söyleyen Tom değildi.
- Do you know what time that accident happened?
- O kazanın saat kaçta olduğunu biliyor musun?
- This is the same motorcycle that was left at the scene of the accident.
- Bu, kaza mahallinde bırakılan motosikletin aynısı.
- I'm fortunate to have survived the accident.
- Kazadan kurtulduğum için şanslıyım.
- I think that accident could've been prevented.
- Bence bu kaza önlenebilirdi.
- The plane accident cost the lives of 200 people.
- Uçak kazası 200 kişinin hayatına mal oldu.
- At the moment they think that the accident is due to his carelessness.
- Şu anda kazanın onun dikkatsizliğinden kaynaklandığını düşünüyorlar.
- The girl was visibly shaken after the accident.
- Kız kazadan sonra gözle görülür biçimde sarsıldı.
- I was in an accident.
- Ben bir kaza geçirdim.
- I'm not sure why Tom is being blamed for the accident.
- Kaza için neden Tom'un suçlandığından emin değilim.
- His careless driving caused the accident.
- Dikkatsiz sürüşü kazaya neden oldu.
- I told you it wasn't an accident.
- Bunun bir kaza olmadığını söylemiştim.
- The police made the witness explain in detail how the accident had happened.
- Polis tanığa, kazanın nasıl olduğunu ayrıntılı olarak anlattırdı.
- I was recently in an automobile accident.
- Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
- How many people were killed in the accident?
- Kazada kaç kişi öldü?
- Tom knew that was no accident.
- Tom onun bir kaza olmadığını biliyordu.
- Being injured in an accident, he could not walk.
- Kazada yaralandığı için yürüyemiyordu.
- How many people died in that accident?
- O kazada kaç kişi öldü?
- The police blamed the accident on the taxi driver.
- Polis, kaza için taksi şoförünü suçladı.
- Tom was at the scene of the accident, wasn't he?
- Tom kaza mahallindeydi, değil mi?
- He was a witness to the accident.
- Kazaya tanık olmuş.
- Sami's death was reported as an accident.
- Sami'nin ölümü kaza olarak rapor edildi.
- They gave different versions of the accident.
- Kazanın farklı versiyonlarını anlattılar.
- Dozens of people were injured in the terrible accident.
- Korkunç kazada onlarca kişi yaralandı.
- She broke down when she heard about the accident.
- O, kazayı duyduğunda yıkıldı.
- I haven't spoken with Tom since his accident.
- Onun kazasından beri Tom'la konuşmadım.
- It was not an accident.
- Bir kaza değildi.
- The accident was due to the negligence of the caretaker.
- Kaza, hizmetlinin ihmali nedeniyle meydana gelmiştir.
- He lost his eyesight in the accident.
- Kazada görme duyusunu kaybetti.
- Don't tell Tom about our accident.
- Tom'a kazadan bahsetme.
- This accident has caused him psychological trauma.
- Bu kaza onda psikolojik travmaya neden oldu.
- Tom's death was an accident.
- Tom'un ölümü bir kazaydı.
- Tom was never the same after his accident.
- Tom kazadan sonra asla eskisi gibi olmadı.
- None of us thought he was to blame for the accident.
- Onun kaza için suçlanacağını hiç birimiz düşünmedik.
- Tom got addicted to painkillers after his accident.
- Tom kazadan sonra bir ağrı kesici bağımlısı oldu.
- The accident wasn't his fault.
- Kaza onun suçu değildi.
- It's been three years since the accident.
- Kazadan bu yana üç yıl geçti.
- He never speaks of the accident.
- O, kazadan hiç bahsetmez.
- We actually saw the accident.
- Aslında biz kazayı gördük.
- Who else witnessed the accident?
- Kazaya başka kim tanık oldu?
- Tom's parents died in car accident on his wedding night.
- Tom'un ailesi düğün gecesinde araba kazasında öldü.
- The police don't think it was an accident.
- Polis bunun bir kaza olduğunu düşünmüyor.
- One of the boys who died in the train accident was named Tom.
- Tren kazasında hayatını kaybeden çocuklardan birinin adı Tom'du.
- The accident is reported in today's paper.
- Kaza bugünkü gazetede yer almaktadır.
- He attributed the accident to the bad weather.
- Kazayı kötü havaya bağladı.
- Nobody knows just how many people died in the accident.
- Kazada kaç kişinin öldüğünü kimse bilmiyor.
- We're sure it wasn't an accident.
- Onun bir kaza olmadığından eminiz.
- The investigating committee is looking into the cause of the accident.
- Soruşturma komitesi, kazanın sebebini araştırıyor.
- Wire me at once, in case there should be an accident.
- Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek.
- According to the bus driver, it wasn't an accident.
- Otobüs sürücüsüne göre, o bir kaza değildi.
- You are responsible for this accident.
- Bu kazadan sen sorumlusun.
- The accident happened at this junction.
- Kaza bu kavşakta oldu.
- The accident happened because of our carelessness.
- Kaza bizim dikkatsizliğimiz yüzünden oldu.
- The accident was due to the negligence of the caretaker.
- Kaza bekçinin ihmali yüzünden oldu.
- It was an accident that was waiting to happen.
- Olmayı bekleyen bir kazaydı.
- Tom lost his wife in a car accident.
- Tom karısını bir araba kazasında kaybetti.
- The accident left him permanently paralyzed.
- Kaza onu kalıcı olarak felç bıraktı.
- She lost her son in a car accident.
- Oğlunu bir araba kazasında kaybetti.
- Fifteen people were killed or injured in the accident.
- Kazada on beş kişi öldü ya da yaralandı.
- There was a terrible accident on the freeway yesterday.
- Dün otobanda korkunç bir kaza vardı.
- We were witnesses of the accident.
- Kazanın tanıklarıydık.
- I said it was an accident.
- Bir kaza olduğunu söyledim.
- My car was badly damaged in the accident.
- Arabam kazada ağır hasar gördü.
- After the accident, my left arm hurt for a long time.
- Kazadan sonra sol kolum uzun bir süre acıdı.
- Mary hasn't talked to me since her sister's accident.
- Mary kız kardeşinin kazasından beri benimle konuşmadı.
- Tom died a few days after the accident.
- Tom kazadan birkaç gün sonra öldü.
- They were badly injured in a car accident.
- Bir araba kazasında ağır yaralandılar.
- Did Tom die in that accident?
- Tom o kazada öldü mü?
- What caused the accident?
- Kazaya ne neden oldu?
- I wish you had told me about the accident.
- Keşke bana kazadan bahsetseydin.
- We haven't really talked since the accident.
- Kazadan beri hiç konuşmadık.
- Since he was injured in an accident, he could no longer walk.
- Bir kazada yaralandığı için artık yürüyemiyordu.
- I have nothing to do with the accident, and I know nothing.
- Benim kaza ile bir ilgim yok ve bir şey bilmiyorum.
- Because of the accident, there was traffic on the bridge.
- Kaza yüzünden köprüde trafik vardı.
- When did the accident take place?
- Kaza ne zaman oldu?
- The accident happened right before my eyes.
- Kaza gözlerimin önünde oldu.
- The accident was due to the driver's carelessness.
- Kaza sürücünün dikkatsizliği yüzünden oldu.
- Tom had a little accident.
- Tom küçük bir kaza geçirdi.
- It is still unclear what caused the accident.
- Kazaya neyin sebep olduğu hâlâ belli değil.
- It was a freak accident.
- O garip bir kazaydı.
- He witnessed the accident on his way to school.
- Okula giderken kazaya tanık oldu.
- What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.
- Bu kazada beni en çok şaşırtan şey, avukatların olay yerine bu kadar hızlı gelmesiydi.
- Tom thinks it was an accident.
- Tom bunun bir kaza olduğunu düşünüyor.
- I caused an accident.
- Bir kazaya neden oldum.
- I told you it wasn't an accident.
- Sana bunun bir kaza olmadığını söyledim.
- We're sure that it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğuna eminiz.
- The accident took place the day before yesterday.
- Kaza dünden önceki gün gerçekleşti.
- He was injured badly in the accident.
- O, kazada ağır yaralandı.
- Do you know how the accident happened?
- Kazanın nasıl olduğunu biliyor musunuz?
- She died in a bike accident.
- O bir bisiklet kazasında öldü.
- The accident happened two hours ago.
- Kaza, iki saat önce oldu.
- We're sorry to tell you this, but Tom didn't survive the accident.
- Bunu söylediğimiz için üzgünüz ama Tom kazadan sağ çıkamadı.
- The accident happened on a side street.
- Yan sokakta kaza oldu.
- There was an accident on Fifth Avenue yesterday.
- Dün Beşinci Cadde'de bir kaza oldu.
- The news that her son was injured in the accident was a great shock to her.
- Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu.
- I've been trying to find out who was responsible for the accident.
- Kazadan kimin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyordum.
- There's been an accident.
- Bir kaza oldu.
- It is he who is to blame for the accident.
- Kazadan o sorumludur.
- The accident happened late at night.
- Kaza gece geç saatlerde oldu.
- You were injured in a car accident, weren't you?
- Araba kazasında yaralandın, değil mi?
- The accident deprived them of their happiness.
- Kaza onları mutluluklarından etti.
- I'm not so sure it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğundan o kadar da emin değilim.
- One of the drivers fell asleep at the wheel, causing the accident.
- Sürücülerden biri direksiyon başında uyuyakalmış ve kazaya sebep olmuş.
- Tom wants to know what caused the accident.
- Tom neyin kazaya sebep olduğunu bilmek istiyor.
- Such things are often a result of accident rather than malice.
- Bu tür şeyler genellikle kötü niyetten ziyade kaza sonucudur.
- I told him all about the accident.
- Ona kazayla ilgili her şeyi anlattım.
- Tom and his wife adopted a girl whose parents had been killed in an automobile accident.
- Tom ve karısı, ailesi bir otomobil kazasında ölen bir kızı evlat edinmişler.
- I explained the accident to Tom.
- Kazayı Tom'a açıkladım.
- Tom was the first paramedic on the scene of the accident.
- Tom kaza mahalline giden ilk sağlık görevlisiydi.
- The man injured in the accident was taken to the hospital.
- Kazada yaralanan adam hastaneye götürüldü.
- That wasn't an accident.
- O bir kaza değildi.
- You were injured in a car accident, weren't you?
- Bir araba kazasında yaralandın, değil mi?
- Who caused the accident?
- Kazaya kim neden oldu?
- Tom was involved in a minor accident.
- Tom küçük bir kazaya karıştı.
- Did you tell Tom about Mary's accident?
- Tom'a Mary'nin kazasını anlattın mı?
- The police were on the scene of the accident.
- Polisler, kaza mahallindeydi.
- The accident arose from a simple mistake.
- Kaza basit bir hatadan kaynaklandı.
- We were not to blame for the accident.
- Kazanın suçlusu biz değildik.
- He survived the accident.
- O, kazadan sağ kurtuldu.
- Few passengers got injured in the accident.
- Kazada çok az sayıda yolcu yaralandı.
- It was not until yesterday that I heard about the accident.
- Düne kadar kazayı duymamıştım.
- It was an awful accident.
- Berbat bir kazaydı.
- She was hurt in the accident.
- O, kazada yaralandı.
- His wife was killed in the accident.
- Karısı kazada öldü.
- He is responsible for the accident.
- Kazadan o sorumludur.
- What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.
- Bu kazada beni en çok şaşırtan şey, avukatların olay yerine bu kadar hızlı ulaşması oldu.
- The accident happened in this manner.
- Kaza bu şekilde gerçekleşti.
- There's been another accident.
- Başka bir kaza oldu.
- When were you planning on telling Tom about your accident?
- Tom'a yaptığın kazayı ne zaman söylemeyi planlıyordun?
- He was injured in his left leg in the accident.
- Kazada sol bacağından yaralandı.
- His health has declined since the accident.
- Kazadan beri sağlığı kötüye gidiyor.
- He gave a detailed description of the accident.
- O, kazaya ayrıntılı bir açıklama getirdi.
- I got in an accident.
- Bir kaza geçirdim.
- Do you know what time that accident happened?
- Kazanın ne zaman olduğunu biliyor musun?
- If he had been careful then, the terrible accident would not have happened.
- O zaman dikkatli olsaydı, korkunç kaza olmamış olurdu.
- It is a pity that nobody was saved in the accident, isn't it?
- Kazada kimsenin kurtulamaması çok üzücü, öyle değil mi?
- I don't remember anything about the accident.
- Kaza hakkında bir şey hatırlamıyorum.
- She struggled to walk again after the accident.
- Kazadan sonra tekrar yürüyebilmek için uğraştı.
- My little brother was injured in the accident.
- Küçük erkek kardeşim kazada sakatlandı.
- The police made the witness explain in detail how the accident had happened.
- Polis, tanığa, kazanın nasıl olduğunu ayrıntılı olarak açıklattı.
- Tom survived the accident.
- Tom kazadan kurtuldu.
- The driver who caused the accident saw the man.
- Kazaya sebep olan sürücü adamı gördü.
- The accident took her son away from her.
- Kaza oğlunu ondan aldı.
- A drunk driver was responsible for the car accident.
- Sarhoş sürücü araba kazasından sorumluydu.
- The accident happened because he wasn't careful.
- Kaza, o dikkatsiz olduğu için oldu.
- What happened was an accident.
- Olanlar bir kazaydı.
- That accident happened near his house.
- O kaza onun evinin yakınlarında oldu.
- They said it was an accident.
- Onlar bunun bir kaza olduğunu söylediler.
- Tom was involved in a terrible accident.
- Tom korkunç bir kazaya karıştı.
- Tom actually didn't see the accident.
- Tom aslında kazayı görmedi.
- The accident took place at that corner.
- Kaza şu köşede meydana geldi.
- Tom claimed that it was an accident.
- Tom onun bir kaza olduğunu iddia etti.
- Who's to blame for the accident?
- Kazanın suçlusu kim?
- I was the only one who got hurt in that accident.
- O kazada yaralanan tek kişi bendim.
- Tom was killed in an accident.
- Tom bir kazada öldü.
- I think Tom shouldn't tell Mary about the accident.
- Bence Tom Mary'ye kazadan bahsetmemeli.
- Yesterday, Tom was injured in a motorbike accident, so he can't attend gym class for the time being.
- Dün Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden şimdilik beden eğitimi dersine katılamıyor.
- Tom was involved in a minor accident.
- Tom ufak bir kazaya karıştı.
- I have nothing to do with this accident.
- Bu kaza ile ilgim yok.
- The accident destroyed all his hopes for success.
- Kaza onun tüm başarı umutlarını yok etti.
- Three people were killed in the accident.
- Kazada üç kişi ölmüş.
- I explained the accident to him.
- Ona kazayı anlattım.
- He attributed the accident to the bad weather.
- Kazayı kötü hava koşullarına bağladı.
- Who is the victim of the accident?
- Kazanın kurbanı kim?
- It is a pity that nobody was saved in the accident, isn't it?
- Kazada kimsenin kurtarılamaması üzücü bir durum, değil mi?
- Tom lost his son in a car accident.
- Tom bir araba kazasında oğlunu kaybetti.
- Was it an accident?
- Bir kaza mıydı?
- Tom is the one who caused the accident.
- Tom kazaya sebep olan kişi.
- Tom lost his son in a car accident.
- Tom oğlunu bir araba kazasında kaybetti.
- Tom almost died in that accident.
- Tom az kalsın ölüyordu o kazada.
- Tom described to the police officer how the accident had happened.
- Tom polis memuruna kazanın nasıl olduğunu anlattı.
- It obviously wasn't an accident.
- O belli ki bir kaza değildi.
- We narrowly missed the accident.
- Kazayı kıl payı atlattık.
- How did the accident happen?
- Kaza nasıl oldu?
- Do you think it might not have been an accident?
- Bunun bir kaza olmayabileceğini düşünüyor musun?
- After the accident, they connected him to a lot of machines.
- Kazadan sonra onu birçok makineye bağladılar.
- Probe into the cause of the accident.
- Kazanın nedenini araştırın.
- The accident happened through his carelessness.
- Kaza onun dikkatsizliği yüzünden oldu.
- There was an accident.
- Bir kaza oldu.
- All three of my sisters died in the accident.
- Kazada kız kardeşimin üçü öldü.
- I've been told Tom has been in an accident.
- Bana Tom'un kaza geçirdiği söylendi.
- She was injured in a car accident.
- O, bir araba kazasında yaralandı.
- The police informed us of the accident.
- Polis bizi kazadan haberdar etti.
- No one can understand how the accident happened.
- Kimse kazanın nasıl olduğunu anlayamıyor.
- She was injured in the car accident.
- Araba kazasında yaralandı.
- The question is who caused the accident.
- Esas soru kazaya kimin neden olduğu.
- Did you actually see the accident?
- Gerçekten kazayı gördün mü?
- The accident was due to the smog.
- Kaza sis yüzünden oldu.
- The police are now investigating the cause of the accident.
- Polis şu an kazanın nedenini araştırıyor.
- Tom struggled to walk again after the accident.
- Tom kazadan sonra tekrar yürümek için mücadele etti.
- I got my right leg hurt in the accident.
- Kazada sağ bacağımı incittim.
- He saw the accident on his way to school.
- Okula giderken kazayı gördü.
- I'm sure it was just a terrible accident.
- Eminim sadece korkunç bir kazaydı.
- Tom was killed in an automobile accident.
- Tom bir otomobil kazasında öldü.
- He got killed in an automobile accident.
- Bir otomobil kazasında öldü.
- We must make a close analysis of the causes of the accident.
- Kazanın nedenlerini yakından analiz etmeliyiz.
- I don't blame you for the accident; it was not your fault.
- Kaza için seni suçlamıyorum, senin hatan değildi.
- The children were not to blame for the accident.
- Kazada çocukların bir suçu yoktu.
- Six months have passed since the author was killed in an accident.
- Yazar bir kazada öldüğünden beri altı ay geçti.
- I got my leg hurt in the accident.
- Kazada bacağımı incittim.
- Tom was the first to arrive at the scene of the accident.
- Tom kaza yerine gelen ilk kişiydi.
- Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
- Bayanlar ve baylar, havaalanındaki bir kaza nedeniyle varışımız gecikecektir.
- He lost his life in an accident.
- Bir kazada hayatını kaybetti.
- The accident has caused many deaths.
- Kaza birçok kişinin ölümüne neden oldu.
- Did Tom get hurt in the accident yesterday?
- Tom dünkü kazada yaralandı mı?
- The accident occurred on Friday.
- Kaza, cuma günü oldu.
- How many cars were involved in the accident?
- Kazaya kaç tane araba karıştı?
- It's been three years since the accident.
- Kazadan beri üç yıl oldu.
- The three people gave three different accounts of the accident.
- Üç kişi kazayla ilgili üç farklı ifade verdi.
- The man saw the driver who caused the accident.
- Adam, kazaya sebep olan şoförü gördü.
- Did you lose consciousness after the accident?
- Kazadan sonra bilincinizi kaybettiniz mi?
- It was not until yesterday that I heard about the accident.
- Ancak dün kazadan haberim oldu.
- Tom and Mary both died in the accident.
- Tom ve Mary kazada öldüler.
- She stopped appearing in public after her accident.
- Yaptığı kazadan sonra insan içine çıkmayı bıraktı.
- If the accident happens, report to me.
- Kaza olursa, bana bildir.
- We can't rule out the possibility that it was an accident.
- Bunun bir kaza olma ihtimalini göz ardı edemeyiz.
- Tom lost both his parents in the accident.
- Tom anne ve babasını kazada kaybetti.
- My brother was injured in the car accident.
- Kardeşim araba kazasında yaralandı.
- I want to know what caused the accident.
- Neyin kazaya sebep olduğunu bilmek istiyorum.
- Tom wanted to know the cause of the accident.
- Tom kazanın nedenini bilmek istedi.
- He was driving at over 120 kph when the accident happened.
- Kaza olduğunda o, saatte 120 kilometrenin üzerinde bir hızla gidiyordu.
- The accident caused a traffic jam.
- Kaza trafik sıkışıklığına neden oldu.
- Tom died in an accident.
- Tom bir kazada öldü.
- The accident happened at that crossing.
- Kaza şu kavşakta oldu.
- His carelessness resulted in the accident.
- Onun dikkatsizliği kazayla sonuçlandı.
- I told Tom all about the accident.
- Tom'a kazayla ilgili her şeyi anlattım.
- The police got to the scene of the accident.
- Polis kaza mahalline gitti.
- It was you that was responsible for the accident.
- Kazanın sorumlusu sendin.
- A sad accident took place yesterday.
- Dün üzücü bir kaza meydana geldi.
- Maybe Tom was in an accident.
- Belki Tom bir kaza geçirmiştir.
- At the time of the accident, almost all of the passengers on the bus were sleeping.
- Kaza sırasında otobüsteki yolcuların neredeyse tamamı uyuyordu.
- A lot of passengers were injured in the accident.
- Kazada birçok yolcu yaralandı.
- A terrible accident happened in his absence.
- Yokluğunda korkunç bir kaza oldu.
- Tom said he thought that he knew what had caused the accident.
- Tom, kazaya neyin sebep olduğunu bildiğini düşündüğünü söyledi.
- How did the accident come about?
- Kaza nasıl oldu?
- I survived the car accident and now I need a cigarette.
- Araba kazasında hayatta kaldım ve şimdi bir sigaraya ihtiyacım var.
- He lost his eyesight in an accident.
- Bir kazada gözlerini kaybetti.
- Tom lost his sight in an accident.
- Tom bir kazada görme yetisini kaybetti.
- The police are still investigating the cause of the accident.
- Polis hala kazanın sebebini araştırıyor.
- Tom got killed in an automobile accident.
- Tom bir otomobil kazasında öldü.
- The police carefully investigated the cause of the accident.
- Polis, kaza nedenini dikkatlice araştırdı.
- You've been in an accident, but you're going to be all right.
- Bir kaza geçirdin ama iyileşeceksin.
- Tom was still mourning his daughter Mary who had died in a car accident.
- Tom hâlâ araba kazasında ölen kızı Mary'nin yasını tutuyordu.
- Tom lost his life in a mountain climbing accident.
- Tom bir dağ tırmanışı kazasında hayatını kaybetti.
- Tom started laughing when I told him what caused the accident.
- Kazaya neyin neden olduğunu ona söylediğimde Tom gülmeye başladı.
- Tom said that he thought that it was an accident.
- Tom bunun bir kaza olduğunu düşündüğünü söyledi.
- I am very much surprised to hear that he got badly injured in a motorcar accident.
- Bir araba kazasında ağır yaralandığını duyduğumda çok şaşırdım.
- He had his only son killed in an automobile accident.
- Onun tek oğlu otomobil kazasında öldü.
- A few people were killed in the car accident.
- Araba kazasında birkaç kişi öldü.
- The police tried to keep people away from the accident.
- Polis, insanları kazadan uzak tutmaya çalıştı.
- Tom has no memory of the accident.
- Tom'un kazayla ilgili hiçbir anısı yok.
- Tom was wrong to blame Mary for the accident.
- Tom kaza için Mary'yi suçlamakla hata etti.
- He described the accident in detail to the police.
- O, kazayı polise detaylı bir şekilde anlattı.
- There appears to have been an accident.
- Bir kaza olmuş gibi görünüyor.
- He recounted the accident to me as if he had seen it with his own eyes.
- O bana kazayı kendi gözleriyle görmüş gibi anlattı.
- His carelessness resulted in the accident.
- Dikkatsizliği kazaya sebep oldu.
- John investigated the accident thoroughly.
- John kazayı iyice araştırdı.
- His carelessness brought about the accident.
- Onun dikkatsizliği kazaya neden oldu.
- I've been told Tom has been in an accident.
- Tom'un bir kaza geçirdiği bana anlatıldı.
- Were you in an accident?
- Bir kaza geçirdiniz mi?
- No one was injured in the accident.
- Kazada kimsenin burnu kanamadı.
- Nobody survived the accident.
- Kimse kazadan kurtulamadı.
- The accident resulted from his carelessness.
- Kaza onun dikkatsizliğinden kaynaklandı.
- I was at the scene when you had your accident.
- Sen kaza geçirdiğinde ben olay yerindeydim.
- A number of passengers were injured in the accident.
- Kazada çok sayıda yolcu yaralandı.
- In case there is an accident, report it to me at once.
- Kaza olursa hemen bana rapor et.
- John investigated the accident thoroughly.
- John, kazayı derinlemesine araştırdı.
- Tom told Mary about the accident.
- Tom Mary'ye kazayı anlattı.
- He lost his only son in an accident.
- Tek oğlunu bir kazada kaybetti.
- I heard about the accident for the first time yesterday.
- Kazayı ilk kez dün duydum.
- They were injured in a car accident.
- Araba kazasında yaralandılar.
- The accident took place near that intersection.
- Kaza o kavşağın yakınında meydana geldi.
- Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
- Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.
- Tom made it look like an accident.
- Tom bunun bir kaza gibi görünmesini sağladı.
- I know it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğunu biliyorum.
- Dan initially believed Linda when she said that it was an accident.
- Dan, Linda bunun bir kaza olduğunu söylediğinde başlangıçta ona inandı.
- Did you lose consciousness after the accident?
- Kazadan sonra bilincini kaybettin mi?
- He was hurt in the accident.
- Kazada yaralandı.
- The accident took place on the evening of last Sunday.
- Kaza geçen Pazar akşamı meydana gelmiştir.
- She was shaken by the accident.
- Kaza yüzünden sarsıldı.
- They blamed the driver for the accident.
- Kazadan dolayı sürücüyü suçladılar.
- She met with an unfortunate accident.
- Talihsiz bir kaza geçirdi.
- Tom is responsible for the accident.
- Kazadan Tom sorumlu.
- Tom never said anything about the accident.
- Tom kaza hakkında hiçbir şey söylemedi.
- You never told me anything about the accident.
- Kaza hakkında bana hiç bir şey söylemedin.
- It was a tragic accident.
- Bu acıklı bir kazaydı.
- Sami still maintains Layla's death was a tragic accident.
- Sami hâlâ Layla'nın ölümünün trajik bir kaza olduğunu savunuyor.
- She died in a bike accident.
- Bisiklet kazasında öldü.
- I caused an accident.
- Bir kazaya sebep oldum.
- The accident almost cost him his life.
- Kaza neredeyse onun hayatına mal oluyordu.
- The accident was caused by a fault in the refrigeration system of the appliance.
- Kazanın nedeni, cihazın soğutma sistemindeki bir arızaydı.
- Tom was injured in a car accident.
- Tom bir araba kazasında yaralandı.
- Tom was partly responsible for the accident.
- Tom kazadan kısmen sorumluydu.
- Have you told Tom about the accident?
- Tom'a kazadan bahsettin mi?
- A number of tourists were injured in the accident.
- Kazada çok sayıda turist yaralandı.
- Do you remember where you were the night Tom had his accident?
- Tom'un kaza geçirdiği gece nerede olduğunu hatırlıyor musun?
- Tom felt responsible for Mary's accident.
- Tom, Mary'nin kazasından kendini sorumlu hissetti.
- Fortunately he survived the accident.
- Neyse ki o kazayı atlattı.
- Confusion arose from the accident.
- Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Shortly after the accident, the police came.
- Kazadan kısa bir süre sonra polis geldi.
- That accident is a good example of his carelessness.
- Bu kaza onun dikkatsizliğinin iyi bir örneği.
- You are to blame for the accident.
- Kazadan siz sorumlusunuz.
- Tom's death has been officially ruled as an accident.
- Tom'un ölümü resmi olarak bir kaza olarak kabul edildi.
- Tom's parents died in car accident on his wedding night.
- Tom'un ailesi düğün gecesi araba kazasında öldü.
- That drunk driver is responsible for the accident.
- Kazadan o sarhoş sürücü sorumlu.
- He had his only son killed in an automobile accident.
- Tek oğlu bir otomobil kazasında öldü.
- Have you ever been in a serious accident?
- Hiç ciddi bir kaza geçirdiniz mi?
- Some were injured and others were killed in the accident.
- Kazada yaralananlar ve ölenler oldu.
- Mary hasn't talked to me since her sister's accident.
- Mary, kız kardeşinin kazasından beri benimle konuşmadı.
- I understand Tom had some sort of accident.
- Anladığım kadarıyla Tom bir kaza geçirmiş.
- Tom was involved in a bad accident.
- Tom fena bir kazaya karıştı.
- Tom was still mourning his daughter Mary who had died in a car accident.
- Tom hala bir araba kazasında ölen kızı Mary'nin yasını tutuyordu.
- Tom went to the police station to file an accident report.
- Tom kaza raporu doldurmak için karakola gitti.
- Tom thought it was an accident.
- Tom bunun bir kaza olduğunu düşündü.
- Did Tom die in that accident?
- Tom o kazada mı öldü?
- Tom wants to know what caused the accident.
- Tom kazaya neyin sebep olduğunu bilmek istiyor.
- His car has barely been distinguishable anymore since the accident.
- Kazadan beri arabası zar zor ayırt edilebiliyor.
- I suddenly realized that everything in my life was not an accident.
- Birden hayatımdaki her şeyin bir kaza olmadığını fark ettim.
- Tom is still trying to figure out what caused the accident.
- Tom hâlâ kazaya neyin sebep olduğunu anlamaya çalışıyor.
- The accident happened previous to my arrival.
- Kaza ben gelmeden önce oldu.
- Such an accident is likely to happen again.
- Böyle bir kazanın tekrar olması muhtemeldir.
- It was an accident, Tom.
- O bir kazaydı, Tom.
- Tom died just after the accident.
- Tom kazadan hemen sonra öldü.
- Tom spent ten days in a coma after the accident.
- Tom kazadan sonra komada on gün geçirdi.
- Tom died in a car accident.
- Tom bir araba kazasında öldü.
- He lost his life in an accident.
- O, bir kazada hayatını kaybetti.
- I asked him about the accident.
- Ona kaza hakkında soru sordum.
- Needless to say, because of the accident, he will stay away from school for a while.
- Kaza nedeniyle bir süre okuldan uzak kalacağını söylemeye gerek yok.
- Tom tried to make Mary's suicide look like an accident.
- Tom, Mary'nin intiharını kazaymış gibi göstermeye çalıştı.
- I was at the scene when you had your accident.
- Kaza yaptığında olay yerindeydim.
- After his accident, he is happy to be alive.
- Geçirdiği kazadan sonra hayatta olduğu için çok mutlu.
- This was no accident.
- Bu bir kaza değildi.
- Tom got his neck broken in a ski accident.
- Tom bir kayak kazasında boynunu kırdı.
- All the villagers know of the accident.
- Bütün köylüler kazadan haberdar.
- The accident happened the day before yesterday.
- Kaza dünden önceki gün oldu.
- Tom admitted that it was due to his carelessness that the accident had happened.
- Tom kazanın onun dikkatsizliğinden dolayı olduğunu itiraf etti.
- He was the only witness of the accident.
- Kazanın tek tanığı oydu.
- He died soon after the accident.
- O, kazadan hemen sonra öldü.
- I was told that you saw the accident.
- Kazayı gördüğünüz söylendi.
- I already told you it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğunu söyledim.
- Such behavior can cause an accident.
- Böyle bir davranış bir kazaya neden olabilir.
- His carelessness brought about the accident.
- Dikkatsizliği kazaya neden oldu.
- Never in my life have I seen such a terrible accident.
- Hayatımda hiç böyle korkunç bir kaza görmedim.
- The bus was delayed an hour by the accident.
- Kaza nedeniyle otobüs bir saat rötar yaptı.
- He became blind because of the accident.
- Kaza nedeniyle kör oldu.
- The accident happened because a small child had been left alone in the street.
- Küçük bir çocuk sokakta yalnız bırakıldığı için kaza oldu.
- They gave different versions of the accident.
- Onlar kazanın farklı versiyonlarını verdiler.
- A man called Slim was killed in the accident.
- Slim adında bir adam kazada öldü.
- Tom caused the accident.
- Kazaya Tom sebep oldu.
- Tom was skiing with his father when the accident happened.
- Kaza olduğunda Tom babasıyla kayak yapıyordu.
- He went deaf as a result of an accident.
- Kaza sonucu sağır oldu.
- The accident took place the day before yesterday.
- Kaza, önceki gün gerçekleşti.
- Tom was crippled by the accident.
- Tom kaza yüzünden sakat kaldı.
- We narrowly missed the accident.
- Biz, kazadan kıl payı kurtulduk.
- I didn't cause the accident.
- Kazaya ben sebep olmadım.
- My mother was killed in an accident.
- Annem bir kazada öldü.
- We waited at the scene of the accident till the police came.
- Polis gelinceye kadar kaza yerinde bekledik.
- We waited at the scene of the accident till the police came.
- Polis gelene kadar kaza mahallinde bekledik.
- The excited woman tried to explain the accident all in one breath.
- Heyecanlı kadın kazayı bir nefeste açıklamaya çalıştı.
- It obviously wasn't an accident.
- Belli ki kaza değildi.
- A drunk driver was responsible for the car accident.
- Araba kazasından sarhoş bir sürücü sorumluydu.
- Tom is responsible for this accident.
- Bu kazadan Tom sorumlu.
- The car was carrying 4 people when it had the accident.
- Araba kaza yaptığında 4 kişi taşıyordu.
- They blamed the driver for the accident.
- Kaza için şoförü suçladılar.
- Nothing is an accident.
- Hiçbir şey kaza değildir.
- According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
- Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
- The policeman dealt with the accident.
- Polis, kaza ile ilgilendi.
- Describe that accident in detail.
- Kazayı ayrıntılı olarak anlatın.
- When did the accident happen to her?
- Kaza onun başına ne zaman geldi?
- What exactly do you remember about the accident?
- Kaza hakkında tam olarak ne hatırlıyorsun?
- I couldn't but sympathize with the girl who had lost her parents in the accident.
- Kazada anne ve babasını kaybeden kızın acısını paylaşmadan edemedim.
- That accident happened near his house.
- Kaza evinin yakınında oldu.
- No one survived the accident.
- Kimse kazadan kurtulamadı.
- A lot of people were injured in the accident.
- Kazada birçok insan yaralandı.
- He was injured in his left leg in the accident.
- O, kazada sol bacağından yaralandı.
- Tom wasn't injured in the accident.
- Tom kazada yaralanmadı.
- I want to find out how many people died in that accident.
- O kazada kaç kişinin öldüğünü öğrenmek istiyorum.
- Yesterday, as I was walking along the street, I saw an accident.
- Dün, sokakta yürürken bir kaza gördüm.
- The bus was delayed an hour by the accident.
- Otobüs kazadan dolayı bir saat ertelendi.
- He was crippled by the accident.
- Kaza yüzünden sakat kaldı.
- Tom said Mary almost died in the accident.
- Tom, Mary'nin kazada neredeyse öldüğünü söyledi.
- She said she had heard of the accident.
- O, kazayı duyduğunu söyledi.
- Tom hasn't talked to me since his accident.
- Tom kazadan beri benimle konuşmadı.
- Right after the accident, I was in a state of shock.
- Kazadan hemen sonra şok geçirdim.
- Tom asked Mary about the accident that she was involved in.
- Tom, Mary'ye karıştığı kaza hakkında sorular sordu.
- Twelve people were injured in the accident.
- Kazada on iki kişi yaralandı.
- He survived the accident.
- Kazadan sağ kurtuldu.
- Tom blamed Mary for the accident that killed their son.
- Tom oğullarını öldüren kaza için Mary'yi suçladı.
- He was killed in the accident.
- Kazada öldü.
- The accident occurred at dawn.
- Kaza şafak vakti meydana geldi.
- Your birth was an accident.
- Doğumunuz bir kazaydı.
- In fact, we don't have any witnesses to the accident.
- Aslında, kazaya tanık olan kimse yok.
- Memories of the accident are always with me.
- Kazanın anıları hep benimle.
- The accident took place near his home.
- Kaza evinin yakınında meydana geldi.
- The accident occurred yesterday morning.
- Kaza dün sabah meydana geldi.
- We can't discard the possibility of an accident.
- Kaza ihtimalini göz ardı edemeyiz.
- The police are looking into the cause of the accident.
- Polis kazanın nedenini araştırıyor.
- The police carefully investigated the cause of the accident.
- Polis kazanın nedenini dikkatlice araştırdı.
- The accident damaged her car's front wheels.
- Kaza arabasının ön tekerleklerine zarar verdi.
- He didn't tell John about the accident.
- John'a kazadan bahsetmedi.
- The accident happened at that intersection.
- Kaza kavşakta oldu.
- The cause of the accident was being investigated by the police.
- Kaza sebebi polis tarafından araştırılıyor.
- They agreed to look into the causes of the accident.
- Kazanın nedenlerini araştırmayı kabul ettiler.
- I wish you had told me about the accident.
- Keşke bana kazayı anlatsaydın.
- The accident took place on the highway.
- Kaza, otobanda gerçekleşti.
- They were responsible for the accident.
- Kazadan onlar sorumluydu.
- The excited woman tried to explain the accident all in one breath.
- Heyecanlı kadın tek bir nefeste kazayı anlatmaya çalıştı.
- You are not to blame for the accident.
- Kazanın suçlusu siz değilsiniz.
- The accident bereaved her of her husband.
- Kaza onu kocasından etti.
- An accident just happened.
- Az önce bir kaza oldu.
- I only just saw the accident.
- Kazayı henüz gördüm.
- The accident occurred at the mouth of the tunnel.
- Kaza tünelin ağzında meydana geldi.
- The police got to the scene of the accident.
- Polis kaza mahalline ulaştı.
- Your birth was an accident.
- Senin doğumun bir kazaydı.
- The road is blocked because of an accident.
- Bir kaza yüzünden yol kapandı.
- Tom spent ten days in a coma after the accident.
- Tom kazadan sonra on gün komada kaldı.
- He reported his accident to the police.
- Geçirdiği kazayı polise bildirdi.
- Did you see the accident?
- Kazayı gördünüz mü?
- The drivers began arguing about who was to blame for the accident.
- Şoförler kaza için kimin suçlanacağını tartışmaya başladı.
- Yamada caused the accident.
- Kazaya Yamada sebep oldu.
- The police informed us of the accident.
- Polis, kazayla ilgili bizi bilgilendirdi.
- The accident happened on a rainy day.
- Kaza yağmurlu bir günde oldu.
- Mary didn't refer to the accident she had seen.
- Mary, gördüğü kazadan bahsetmedi.
- We were told Tom had been in an accident.
- Bize Tom'un kaza geçirdiği anlatıldı.
- Tom wondered if it had really been an accident.
- Tom gerçekten bir kaza olup olmadığını merak ediyordu.
- It was an accident.
- O bir kazaydı.
- He fell asleep while he was driving and caused an accident.
- Araba kullanırken uyuyakaldı ve bir kazaya sebep oldu.
- Tom met with an accident.
- Tom bir kazaya uğradı.
- Tom wasn't the one who told me about Mary's accident.
- Bana Mary'nin kazasından bahseden kişi Tom değildi.
- The police were on the scene of the accident.
- Polis, kaza mahallindeydi.
- He lost his eyesight in an accident.
- O, görme duyusunu bir kazada kaybetti.
- Tom is still trying to figure out what caused the accident.
- Tom hâlâ kazaya neyin neden olduğunu anlamaya çalışıyor.
- Mary was injured in a car accident.
- Mary bir araba kazasında yaralandı.
- He lost his only son in an accident.
- O, tek oğlunu bir kazada kaybetti.
- No one knew for certain how the accident happened.
- Kimse kazanın nasıl olduğunu kesin olarak bilmiyordu.
- The accident was due to his carelessness.
- Kaza onun dikkatsizliği yüzünden oldu.
- Tom was almost killed in the accident.
- Tom neredeyse kazada ölüyordu.
- What do you think caused the accident?
- Kazaya neyin sebep olduğunu düşünüyorsunuz?
- The car was carrying four people when the accident occurred.
- Kaza olduğunda arabada dört kişi vardı.
- I had nothing to do with the accident.
- Kazayla hiçbir alakam yoktu.
- It was an accident, Tom.
- Bu bir kazaydı, Tom.
- Ten people were slightly injured in the accident.
- Kazada on kişi hafif yaralandı.
- By that, Boeing means that there may also have been other problems, but that an accident could have been avoided if the crew had done their job correctly.
- Boeing bununla, başka sorunların da olabileceğini, ancak mürettebat işini doğru yapsaydı kazanın önlenebileceğini kastediyor.
- Following the accident he recovered quickly.
- Kazadan sonra o çabucak iyileşti.
- The people crowded round the injured man, but they made way for the doctor when he reached the scene of the accident.
- İnsanlar yaralı adamın etrafında toplandılar, ancak kaza yerine ulaştığında doktora yol açtılar.
- His health has declined since the accident.
- Onun sağlığı kazadan beri kötüleşti.
- Tom saw an accident on his way to school.
- Tom okula giderken bir kaza görmüş.
- The government appointed a committee to investigate the accident.
- Hükümet kazayı araştırmak için bir komite atadı.
- Tom died in an automobile accident.
- Tom bir otomobil kazasında öldü.
- Tom and I both almost died in the accident.
- Tom ve ben ikimiz de neredeyse kazada ölüyorduk.
- The accident happened all of a sudden.
- Aniden kaza oldu.
- I was called out to the scene of the accident.
- Kaza mahalline çağrıldım.
- Tom had a major accident.
- Tom büyük bir kaza geçirdi.
- I got a horrible shock when I saw the car accident.
- Araba kazasını gördüğümde korkunç bir şok yaşadım.
- No one was injured in the accident.
- Kazada kimse yaralanmadı.
- When did the accident happen?
- Kaza ne zaman oldu?
- We actually didn't see the accident.
- Aslında kazayı görmedik.
- He was seriously injured in the car accident.
- Araba kazasında ağır yaralandı.
- We were faced with an unusual situation because of the accident.
- Kaza nedeniyle alışılmadık bir durumla karşı karşıya kaldık.
- A sad accident took place yesterday.
- Dün üzücü bir kaza gerçekleşti.
- Tom started laughing when I told him what caused the accident.
- Kazaya neyin sebep olduğunu söylediğimde Tom gülmeye başladı.
- How many times have you seen an accident?
- Kaç kez bir kaza gördünüz?
- Tom lost his only son in a car accident.
- Tom tek oğlunu bir araba kazasında kaybetti.
- Tom and Mary both died in the accident.
- Hem Tom hem de Mary kazada öldüler.
- The intersection where the accident happened is near here.
- Kazanın olduğu kavşak buraya yakın.
- He was injured in a car accident.
- O bir araba kazasında yaralandı.
- He lost his sight in the accident.
- Kazada görme yetisini kaybetti.
- The accident threw traffic into great confusion.
- Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu.
- Memories of the accident are always with me.
- Kazanın anıları her zaman benimle birlikte.
- Nobody survived the accident.
- Hiç kimse kazadan kurtulmadı.
- I'll ask him how the accident happened.
- Kazanın nasıl olduğunu ona soracağım.
- It wasn't an accident.
- Bu bir kaza değildi.
- An accident has happened.
- Bir kaza oldu.
- A big crowd had soon gathered at the scene of the accident.
- Kısa süre içinde kaza yerinde büyük bir kalabalık toplandı.mıştı.
- The accident was due to the driver's carelessness.
- Kaza, sürücünün dikkatsizliğinden dolayı meydana geldi.
- The accident threw traffic into great confusion.
- Kaza trafikte büyük bir karmaşa yarattı.
- Tom told Mary about the accident.
- Tom Mary'ye kazadan bahsetti.
- The children were not to blame for the accident.
- Kazanın suçlusu çocuklar değildi.
- Being injured in an accident, he could not walk.
- O bir kazada yaralandığı için yürüyemiyordu.
- Layla thought it was an accident.
- Layla bunun bir kaza olduğunu düşündü.
- I don't remember anything about the accident.
- Kaza hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum.
- Tom was hurt in a car accident.
- Tom bir araba kazasında yaralandı.
- The radio didn't inform about the accident.
- Radyo kaza hakkında bilgi vermedi.
- I had a slight accident while trekking in Nepal.
- Nepal'de trekking yaparken küçük bir kaza geçirdim.
- Nobody knows just how many people died in the accident.
- Kazada kaç kişinin öldüğünü henüz kimse bilmiyor.
- Describe the accident in detail.
- Kazayı ayrıntılı olarak anlat.
- I deeply regret having caused the accident.
- Kazaya sebep olduğum için çok pişmanım.
- It is you that are responsible for the accident.
- Kazadan sorumlu olan sensin.
- This is the worst accident that I have seen so far.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en kötü kaza.
- There was a terrible accident on the freeway yesterday.
- Dün otoyol üzerinde korkunç bir kaza oldu.
- I heard about Tom's accident.
- Tom'un kazasını duydum.
- Tom probably shouldn't tell Mary about the accident.
- Tom muhtemelen Mary'ye kazadan bahsetmemeli.
- He gave a detailed description of the accident.
- Kazanın ayrıntılı bir tarifini verdi.
- I wonder if Tom could've been involved in an accident.
- Tom bir kazaya karışmış olabilir mi merak ediyorum?
- He got his neck broken in the accident.
- Kazada boynunu kırdı.
- It was a terrible accident.
- O, korkunç bir kazaydı.
- There was a terrible accident on the freeway yesterday.
- Dün otoyolda korkunç bir kaza oldu.
- Fortunately, Tom didn't die in the accident.
- Allah'tan Tom kazada ölmedi.
- The accident robbed him of his best friend.
- Kaza onu en iyi arkadaşından etti.
- If that is true, then he is not responsible for the accident.
- Eğer bu doğruysa, o zaman kazadan o sorumlu değil.
- He was injured in a railway accident.
- Bir tren kazasında yaralandı.
- Did you tell Tom about your accident?
- Tom'a kazadan bahsettin mi?
- For the first month after the accident she could only drink liquids through a straw.
- Kazadan sonraki ilk bir ay boyunca sıvıları sadece pipetle içebildi.
- They became famous after the accident.
- Kazadan sonra ünlü oldular.
- The accident happened near his home.
- Kaza evinin yakınında oldu.
- Tom died in 2013 in a car accident.
- Tom 2013'te bir araba kazasında öldü.
- Tom lost his life in a mountain climbing accident.
- Tom bir dağ tırmanma kazasında hayatını kaybetti.
- Because of the accident I went too late to school.
- Kaza nedeniyle okula çok geç gittim.
- Tom wanted Mary to tell John about the accident.
- Tom Mary'nin John'a kazadan bahsetmesini istedi.
- He fell asleep while he was driving and caused an accident.
- O, araba sürerken uykuya daldı ve kazaya sebep oldu.
- The cause of the accident is unknown.
- Kazanın nedeni bilinmiyor.
- Some were injured and others were killed in the accident.
- Kazada bazıları yaralandı ve diğerleri öldü.
- The news of the accident caused public alarm.
- Kaza haberi kamuoyunda paniğe neden oldu.
- Are you sure it wasn't just an accident?
- Bunun sadece bir kaza olmadığına emin misin?
- He was injured in a car accident.
- Araba kazasında yaralandı.
- Nobody was to blame for the accident.
- Kazada kimsenin suçu yoktu.
- The accident robbed him of his best friend.
- Kaza, onun en iyi arkadaşını elinden aldı.
- Tom wasn't injured in the accident.
- Kazada Tom yaralanmamıştı.
- The driver who caused the accident was driving with a suspended license.
- Kazaya sebep olan sürücünün ehliyeti askıya alınmıştı.
- Tom died in an airplane accident.
- Tom bir uçak kazasında öldü.
- Ten people were injured in the accident.
- Kazada on kişi yaralandı.
- The accident happened suddenly.
- Kaza birdenbire oldu.
- I'm fortunate to have survived the accident.
- Kazadan sağ kurtulduğum için şanslıyım.
- It's just an accident!
- Bu sadece bir kaza!
- The driver who caused the accident saw the man.
- Kazaya sebep olan şoför, adamı gördü.
- No one laughed at my little accident and everyone seemed a little sad.
- Hiç kimse benim küçük kazama gülmedi ve herkes biraz üzgün görünüyordu.
- That accident is a very good example of what happens when you're not careful.
- Bu kaza, dikkatli olunmadığında neler olabileceğinin çok iyi bir örneği.
- Tom read about Mary's accident in the newspaper.
- Tom gazetede Mary'nin geçirdiği kazayı okudu.
- How long has it been since the accident?
- Kazadan beri ne kadar süre oldu?
- Tom and I both almost died in the accident.
- Tom ve ben kazada neredeyse ölüyorduk.
- Tom got killed in a freak accident.
- Tom korkunç bir kazada öldürüldü.
- I had a serious accident.
- Ciddi bir kaza geçirdim.
- He was hurt in a car accident.
- Bir araba kazasında yaralandı.
- Tom was killed in a hit-and-run accident.
- Tom bir vur-kaç kazasında öldü.
- Tom was killed in a car accident.
- Tom, bir araba kazasında hayatını kaybetti.
- I explained the accident to Tom.
- Tom'a kazayı açıkladım.
- It's a miracle that he wasn't killed in the accident.
- Onun kazada ölmemiş olması bir mucize.
- How long has it been since the accident?
- Kazadan bu yana ne kadar zaman geçti?
- In fact, we don't have any witnesses to the accident.
- Aslında, kaza için hiç tanığımız yok.
- The accident forced Layla into a wheelchair.
- Kaza Layla'yı tekerlekli sandalyeye mahkum etti.
- The accident prevented him from coming.
- Kaza onun gelişini engelledi.
- I was injured in a car accident.
- Bir araba kazasında yaralandım.
- Where did the accident happen?
- Kaza nerede oldu?
- I want to know what the cause of the accident was.
- Kazanın nedenini bilmek istiyorum.
- I still have a scar on my left leg from a car accident I was in when I was thirteen years old.
- On üç yaşındayken geçirdiğim bir araba kazasından dolayı sol bacağımda hâlâ bir yara izi var.
- Many people were killed in the plane accident.
- Birçok kişi uçak kazasında öldü.
- I want to know what the cause of the accident was.
- Kazanın sebebinin ne olduğunu bilmek istiyorum.
- The accident occurred yesterday morning.
- Kaza, dün sabah oldu.
- Tom has been involved in a bad accident.
- Tom kötü bir kazaya karıştı.
- The accident wasn't his fault.
- Kaza onun hatası değildi.
- Yesterday, as I was walking along the street, I saw an accident.
- Dün caddede yürürken bir kaza gördüm.
- He was seriously injured in the accident.
- Kazada ciddi şekilde yaralandı.
- At the time of the accident, almost all of the passengers on the bus were sleeping.
- Kaza anında, neredeyse otobüsteki yolcuların hepsi uyuyordu.
- He became blind because of the accident.
- Kaza yüzünden kör oldu.
- The accident happened a year ago today.
- Kaza bir yıl önce bugün oldu.
- The accident cost some people their lives.
- Kaza bazı insanların hayatına mal oldu.
- Tom said the accident wasn't Mary's fault.
- Tom kazanın Mary'nin hatası olmadığını söyledi.
- I don't want to be the one who tells Tom that Mary died in an automobile accident.
- Mary'nin bir otomobil kazasında öldüğünü Tom'a söyleyecek kişi ben olmak istemiyorum.
- Probe into the cause of the accident.
- Kaza nedenini iyice soruştur.
- Tom read about Mary's accident in the newspaper.
- Tom, Mary'nin kazasını gazetede okudu.
- It is he who is to blame for the accident.
- Kazanın suçlusu odur.
- According to this report, Tom was the one who caused the accident.
- Bu rapora göre, Tom kazaya sebep olan kişiydi.
- Tom's death has been officially ruled as an accident.
- Tom'un ölümü resmen bir kaza olarak hükme bağlandı.
- They hurried to the scene of the accident.
- Aceleyle kaza mahalline gittiler.
- His health has been getting worse since the accident.
- Kazadan beri onun sağlığı kötüleşiyor.
- He was responsible for the car accident.
- Araba kazasından o sorumluydu.
- Do you know what caused the accident?
- Neyin kazaya sebep olduğunu biliyor musun?
- Did you see the accident with your own eyes?
- Kazayı kendi gözlerinle gördün mü?
- The man died in a car accident.
- Adam bir araba kazasında öldü.
- Few passengers got injured in the accident.
- Kazada çok az yolcu yaralandı.
- This is how the accident happened.
- Kaza böyle oldu.
- He was injured in the accident.
- Kazada yaralandı.
- She doesn't drive for fear of an accident.
- Kaza yapmaktan korktuğu için araba kullanmıyor.
- He drank detergent by accident.
- Kazayla deterjan içti.
- Her father was probably killed in a car accident.
- Babası muhtemelen bir araba kazasında öldü.
- Did that accident really happen last year?
- O kaza geçen sene gerçekten oldu mu?
- They blamed Tom for causing the accident.
- Kazaya sebep olduğu için Tom'u suçladılar.
- Tom was the first to arrive at the scene of the accident.
- Kaza mahalline ilk ulaşan Tom oldu.
- She was killed in an automobile accident.
- Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
- We actually saw the accident.
- Aslında kazayı gördük.
- Tom was hurt in the accident.
- Tom kazada yaralandı.
- Tom was injured in the accident.
- Tom kazada yaralandı.
- A man named Slim was killed in that accident.
- O kazada Slim adında bir adam öldü.
- I don't believe it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğuna inanmıyorum.
- Few people were killed in the car accident.
- Araba kazasında çok az kişi öldü.
- Because of the accident, there was traffic on the bridge.
- Kazadan dolayı köprüde trafik vardı.
- Tom lost his son in an accident.
- Tom oğlunu bir kazada yitirdi.
- Tom has had trouble with his left eye ever since the accident.
- Tom'un kazadan beri sol gözünde sorun var.
- Tom wanted Mary to tell John about the accident.
- Tom, Mary'den John'a kazayı anlatmasını istedi.
- Tom witnessed the accident.
- Tom kazaya tanık oldu.
- They gave different explanations for the accident.
- Kaza için farklı açıklamalar yaptılar.
- Luckily nobody was hurt in the accident.
- Neyse ki kazada kimse yaralanmadı.
- Sami had a deadly accident.
- Sami ölümcül bir kaza geçirdi.
- The accident happened in this manner.
- Kaza bu şekilde oldu.
- If he had been careful then, the terrible accident would not have happened.
- O zaman dikkatli olmuş olsaydı, o korkunç kaza olmamış olacaktı.
- What caused the accident?
- Kazaya ne sebep oldu?
- What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.
- Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk vardığıydı.
- Unfortunately, he got his leg broken in the accident.
- Ne yazık ki kazada bacağı kırılmış.
- It was nothing more than an accident.
- Bir kazadan başka bir şey değildi.
- Tom's death may not have been an accident.
- Tom'un ölümü bir kaza olmayabilir.
- They were responsible for the accident.
- Onlar kazadan sorumluydu.
- The accident wasn't my fault.
- Kaza benim hatam değildi.
- She cursed him for causing the accident.
- Kazaya sebep olduğu için ona lanet etti.
- He actually didn't see the accident.
- O, gerçekten kazayı görmedi.
- Describe that accident in detail.
- Şu kazayı ayrıntılı olarak anlatın.
- No passengers were killed in the accident.
- Kazada hiçbir yolcu ölmedi.
- The picture of the accident makes me sick.
- Kazanın resmi midemi bulandırıyor.
- He survived a flight accident.
- Bir uçak kazasında hayatta kaldı.
- The accident was a traumatizing experience.
- Kaza travmatik bir deneyimdi.
- You never told me anything about the accident.
- Bana kaza hakkında hiçbir şey söylemedin.
- Ten people were killed or injured in the accident.
- Kazada on kişi öldü veya yaralandı.
- He survived an accident last year, but still drives recklessly.
- Geçen yıl bir kazadan kurtuldu ama hâlâ dikkatsizce araba kullanıyor.
- Tom just told me about the accident.
- Tom az önce bana kazadan bahsetti.
- According to this report, Tom was the one who caused the accident.
- Bu rapora göre kazaya sebep olan Tom'du.
- Are you the one who caused the accident?
- Kazaya sebep olan siz misiniz?
- She didn't mention the accident to me.
- Bana kazadan bahsetmedi.
- We're sorry to tell you this, but Tom didn't survive the accident.
- Bunu sana söylediğimiz için ancak Tom kazadan sağ kurtulmadı.
- I asked Tom about the accident.
- Tom'a kazayı sordum.
- A lot of passengers were injured in the accident.
- Kazada çok sayıda yolcu yaralandı.
- We can't discard the possibility of an accident.
- Kaza olasılığını göz ardı edemeyiz.
- Did anyone tell Tom about Mary's accident?
- Tom'a Mary'nin kazasından bahseden oldu mu?
- The train was late because of an accident.
- Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.
- Did you have an accident?
- Kaza mı geçirdiniz?
- He was hurt in the accident.
- O, kazada yaralandı.
- Mary's daughter died in an accident.
- Mary'nin kızı bir kazada öldü.
- Her son was killed in the accident.
- Oğlu kazada ölmüş.
- He met with an unfortunate accident.
- Talihsiz bir kaza yaşadı.
- The accident is reported in today's paper.
- Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
- Several passengers on the train were injured in the accident.
- Trendeki birkaç yolcu, kazada yaralandı.
- Because of the accident I went too late to school.
- Kaza yüzünden okula çok geç gittim.
- The accident was entirely avoidable.
- Kaza tamamen önlenebilirdi.
- They were badly injured in a car accident.
- Onlar bir araba kazasında fena halde yaralandı.
- The train was late because of an accident.
- Tren bir kaza yüzünden gecikti.
- Tom had a minor accident.
- Tom küçük bir kaza geçirdi.
- Perhaps it's time you told Tom about your accident.
- Belki de Tom'a senin kazanı anlatmanın zamanı gelmiştir.
- Tom was in an accident.
- Tom bir kaza geçirdi.
- Tom didn't tell Mary about the accident.
- Tom, Mary'e kazadan bahsetmedi.
- He got his neck broken in the accident.
- Kazada boynu kırıldı.
- There was nothing on the radio about the accident.
- Radyoda kazayla ilgili hiçbir şey yoktu.
- Did Tom say anything about his accident?
- Tom kazası hakkında bir şey söyledi mi?
- Tom had heard nothing about the accident.
- Tom kaza hakkında bir şey duymamıştı.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
- Kaza ağırlıklı olarak öngörülemeyen hava koşulları nedeniyle meydana gelmiştir.
- She was hurt in the accident.
- Kadın kazada yaralanmış.
- I survived the car accident and now I need a cigarette.
- Araba kazasından kurtuldum ve şimdi bir sigaraya ihtiyacım var.
- He survived a flight accident.
- Bir uçuş kazasından kurtuldu.
- He is responsible for the accident.
- Kazadan o sorumlu.
- Tom was a witness to the accident.
- Tom, bir kaza tanığıydı.
- His carelessness resulted in an accident.
- Onun dikkatsizliği bir kaza ile sonuçlandı.
- Tom may not have died in the accident.
- Tom kazada ölmüş olmayabilir.
- Today's paper gives further details of the accident.
- Bugünkü gazete kazayla ilgili daha fazla ayrıntı veriyor.
- Tom hasn't been the same since the accident.
- Tom kazadan beri aynı değil.
- You can't blame Tom for the accident.
- Kaza için Tom'u suçlayamazsın.
- The accident happened because he wasn't careful.
- Dikkatli olmadığı için kaza oldu.
- Her son was killed in the accident.
- Oğlu kazada öldürüldü.
- Tom lost his only son in a car accident.
- Tom bir araba kazasında tek oğlunu kaybetti.
- I'm the only one who survived the accident.
- Ben kazadan sağ kalan tek kişiyim.
- The news that her son was injured in the accident was a great shock to her.
- Oğlunun kazada yaralandığı haberi onun için büyük bir şok oldu.
- It was because of the accident that I was late for school.
- Okula geç kalışım kaza yüzündendi.
- Tom said the accident wasn't Mary's fault.
- Tom, kazanın Mary'nin hatası olmadığını söyledi.
- Do you think it was an accident?
- Bunun bir kaza olduğunu mu düşünüyorsun?
- Tom lost both his hands in a tragic accident at work.
- Tom iş yerinde trajik bir kaza sonucu iki elini de kaybetti.
- Tom hasn't been able to eat solid food since his accident.
- Tom kazadan beri katı yiyecekler yiyemiyor.
- There were a number of reasons for this accident.
- Bu kazanın birçok nedeni var.
- Was Tom in the accident?
- Tom kazada mıydı?
- He wishes the accident hadn't happened.
- Kazanın olmamış olmasını diliyor.
- They became famous after the accident.
- Onlar kazadan sonra ünlü oldular.
- There was a terrible accident on the freeway yesterday.
- Dün otobanda korkunç bir kaza oldu.
- Did Tom mention the accident?
- Tom kazadan bahsetti mi?
- Tom died in an accident.
- Tom bir kazada hayatını kaybetti.
- As a result of the accident, several passengers were killed.
- Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü.
- Tom had heard nothing about the accident.
- Tom kaza hakkında hiçbir şey duymamıştı.
- If it had not been for the accident, we would have been in time.
- Eğer o kaza olmasaydı, biz zamanında varırdık.
- As a result of the accident, several passengers were killed.
- Kaza sonucunda birçok yolcu hayatını kaybetti.
- It has been almost 4 years since Tom passed away in a car accident.
- Tom bir araba kazasında öleli neredeyse 4 yıl oldu.
- Tom said Mary almost died in the accident.
- Tom, kazada neredeyse Mary'nin öldüğünü söyledi.
- The man crossing the street saw the driver who caused the accident.
- Karşıdan karşıya geçen adam kazaya sebep olan sürücüyü gördü.
- The road is blocked because of an accident.
- Yol kaza nedeniyle kapandı.
- Fortunately he survived the accident.
- Neyse ki kazadan sağ kurtuldu.
- Tom was a witness to the accident.
- Tom kazaya tanık oldu.
- Tom started crying when I told him about the accident.
- Tom ona kazayı söylediğim zaman ağlamaya başladı.
- The cause of the accident is still not clear.
- Kazanın nedeni hâlâ net değil.
- Her father was probably killed in a car accident.
- Onun babası muhtemelen bir araba kazasında öldü.
- The accident occurred on Friday.
- Kaza Cuma günü meydana geldi.
- I am very much surprised to hear that he got badly injured in a motorcar accident.
- Ben onun bir otomobil kazasında kötü yaralandığını duyunca çok şaşırdım.
- The accident has caused many deaths.
- Kaza, çok fazla ölüme neden oldu.
- He was killed in a car accident.
- O, bir araba kazasında öldü.
- Did you see the accident?
- Kazayı gördün mü?
- Her carelessness resulted in an accident.
- Onun dikkatsizliği bir kazaya neden oldu.
- What was the cause of the accident?
- Kazanın sebebi neydi?
- Your account of the accident corresponds with the driver's.
- Kazayla ilgili anlattıklarınız şoförün anlattıklarıyla örtüşüyor.
- Tom survived the accident.
- Tom kazadan sağ kurtuldu.
- His careless driving caused the accident.
- Onun dikkatsiz sürüşü kazaya sebep oldu.
- The scene of the car accident was a horrifying sight.
- Araba kazasının olduğu yer korkunç bir manzaraydı.
- If that accident had happened in a city, it would have caused a disaster.
- Eğer bu kaza bir şehirde olsaydı, bir felakete neden olurdu.
- I hope that none of them got into an accident.
- Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- The accident almost cost him his life.
- Kaza neredeyse hayatına mal oluyordu.
- Nobody is to blame for the accident.
- Kaza için kimse suçlanmayacak.
- He was hurt in a car accident.
- O, bir araba kazasında yaralandı.
- Three people were injured in the accident.
- Kazada üç kişi yaralandı.
- In case there is an accident, report it to me at once.
- Bir kaza olması durumunda derhal bana bildirin.
- This accident has psychologically traumatized him.
- Bu kaza onu psikolojik olarak travmatize etti.
- Sami first thought it was an accident.
- Sami ilk önce bunun bir kaza olduğunu düşündü.
- My little brother was injured in the accident.
- Küçük erkek kardeşim kazada yaralandı.
- Possibly, the accident will delay his arrival.
- Muhtemelen, bu kaza onun gelişini geciktirecek.
- Where did the accident take place?
- Kaza nerede meydana geldi?
- Tom isn't the one who told me about Mary's accident.
- Bana Mary'nin kazasından bahseden kişi Tom değildir.
- Ten people were killed or injured in the accident.
- Kazada on kişi öldü ya da yaralandı.
- The accident was due to careless driving.
- Kaza dikkatsiz sürüş nedeniyle oldu.
- I haven't spoken with Tom since his accident.
- Kazadan beri Tom'la konuşmadım.
- Two cars were in an accident.
- İki araba kaza yaptı.
- My uncle was the only person injured in the car accident.
- Amcam araba kazasında yaralanan tek kişiydi.
- Many lives were lost in the accident.
- Kazada birçok kişi hayatını kaybetti.
- Such behavior can cause an accident.
- Böyle bir davranış kazaya neden olabilir.
- He was killed in a railroad accident.
- Bir demiryolu kazasında öldü.
- Tom injured his left hand in an accident.
- Tom bir kazada sol elini yaraladı.
- Your account of the accident corresponds with the driver's.
- Kaza tanımın sürücününkine uyuyor.
- Quite a few people were injured in the accident.
- Kazada oldukça az sayıda kişi yaralandı.
- No one survived the accident.
- Hiç kimse kazadan kurtulmadı.
- Tom shouldn't tell Mary about the accident.
- Tom, Mary'ye kazadan bahsetmemeli.
- The accident wasn't Tom's fault.
- Kaza Tom'un hatası değildi.
- This is where the accident happened.
- Bu, kazanın olduğu yerdir.
- It is still unclear what caused the accident.
- Kazaya neyin sebep olduğu hala açık değil.
- He went blind from the accident.
- Kaza yüzünden kör oldu.
- Tom probably knows more about the accident than he told us.
- Tom muhtemelen kaza hakkında bize anlattığından daha çok şey biliyor.
- Did Tom mention the accident?
- Tom kazadan söz etti mi?
- Fortunately, Tom didn't die in the accident.
- Neyse ki Tom kazada ölmedi.
- He gave a short account of the accident.
- Kaza hakkında kısa bir açıklama yaptı.
- For fear of an accident, my father doesn't drive.
- Kaza olur korkusuyla babam araba kullanmaz.
- There was nothing on the radio about the accident.
- Radyoda kaza hakkında bir şey yoktu.
- Are you the one who caused the accident?
- Kazaya sebep olan kişi sen misin?
- This is his sixth accident.
- Bu onun altıncı kazası.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
- Kaza büyük ölçüde öngörülemeyen hava koşullarından kaynaklanmıştır.
- I think it was an accident.
- Sanırım bir kazaydı.
- He blamed the accident on me.
- O, kazayla ilgili beni suçladı.
- I got my left arm hurt in the accident.
- Kazada sol kolumu incittim.
- An accident has happened.
- Bir kaza meydana geldi.
- If that is true, then he is not responsible for the accident.
- Eğer bu doğruysa o, kazadan sorumlu değil.
- Thank you for not blaming me for the accident.
- Kaza yüzünden beni suçlamadığınız için teşekkür ederim.
- The accident happened because a small child had been left alone in the street.
- Kaza, küçük bir çocuk sokakta yalnız bırakıldığı için oldu.
- Tom didn't die in a car accident.
- Tom bir araba kazasında ölmedi.
- Maybe he was in an accident?
- Belki bir kaza geçirmiştir?
- Do you remember where you were the night Tom had his accident?
- Tom'un kazayı yaptığı gece sen nerede olduğunu hatırlıyor musun?
- The doctor saved the four people injured in the accident.
- Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.
- The police blamed the accident on the taxi driver.
- Polis kazadan taksi şoförünü sorumlu tuttu.
- Tom was injured in an accident.
- Tom bir kazada yaralandı.
- Confusion arose from the accident.
- Kazadan dolayı karmaşa oluştu.
- He had been working in the factory for three years when the accident occurred.
- Kaza meydana geldiğinde, üç yıldır fabrikada çalışıyordu.
- Both Tom and Mary died in the accident.
- Hem Tom hem de Mary kazada öldü.
- The train was delayed because of an accident.
- Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.
- Tom broke his leg in a cycling accident.
- Tom bisiklet kazasında bacağını kırdı.
- He blamed me for the accident.
- Kaza için beni suçladı.
- Carelessness can lead to a serious accident.
- Dikkatsizlik ciddi bir kazaya neden olabilir.
- His account of the accident agrees with yours.
- Kazayla ilgili anlattıkları sizinkilerle uyuşuyor.
- His car was a total loss from the accident.
- Arabası kazada perte çıktı.
- When I was crossing the street, I saw an accident.
- Caddeden karşıya geçerken bir kaza gördüm.
- Did he mention the accident?
- O, kazadan bahsetti mi?
- The police are investigating the cause of the accident.
- Polis, kaza nedenini araştırıyor.
- The accident was caused chiefly by the unpredictable weather.
- Kazanın başlıca nedeni öngörülemeyen havaydı.
- He was injured in the accident.
- O, kazada yaralandı.
- Not only I, but also you are responsible for this accident.
- Bu kazadan sadece ben değil, sen de sorumlusun.
- He died in a horse riding accident.
- Bir at binme kazasında öldü.
- Tom didn't actually see the accident.
- Tom aslında kazayı görmedi.
- The bus Tom was on was involved in an accident.
- Tom'un olduğu otobüs kazaya karışmıştı.
- I don't blame you for the accident; it was not your fault.
- Kaza için sizi suçlamıyorum; bu sizin hatanız değildi.
- There were a few passengers in the train who were injured in the accident.
- Trende, kazada yaralanmış olan birkaç yolcu vardı.
- I almost died last year in a car accident.
- Geçen yıl bir araba kazasında neredeyse ölüyordum.
- He recounted the accident to me as if he had seen it with his own eyes.
- Kazayı bana kendi gözleriyle görmüş gibi anlattı.
- Experts are investigating the accident.
- Uzmanlar kazayı araştırıyorlar.
- That wasn't an accident.
- Bu bir kaza değildi.
- Tom knew that was no accident.
- Tom bunun kaza olmadığını biliyordu.
- A couple of flights were delayed on account of a minor accident.
- Küçük bir kaza yüzünden birkaç uçuş ertelendi.
- Following the accident he recovered quickly.
- Kazadan sonra çabuk iyileşti.
- At the time of the accident, almost all of the passengers on the bus were sleeping.
- Kaza sırasında otobüsteki yolcuların neredeyse tamamı uyumaktaydı.
- Tom was the one who told me about Mary's accident.
- Mary'nin kazasını bana söyleyen Tom'du.
- The accident happened suddenly.
- Kaza aniden oldu.
- He fully realizes that he was the cause of the accident.
- Kazaya kendisinin sebep olduğunun tamamen farkında.
- An accident may happen at any time.
- Bir kaza her zaman olabilir.
- He had been working in the factory for three years when the accident occurred.
- Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.
- Just tell me it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğunu söyle.
- Tom could've died in the accident.
- Tom kazada ölebilirdi.
- All three of my sisters died in the accident.
- Üç kız kardeşim de kazada öldü.
- There is something mysterious about the accident.
- Kaza konusunda gizemli bir şey var.
- I had nothing to do with the accident.
- Kazayla bir ilgim yoktu.
- The passengers who were injured in the accident were taken to the nearest hospital.
- Kazada yaralanan yolcular en yakın hastaneye götürüldü.
- One of the boys who died in the train accident was named Tom.
- Tren kazasında ölen oğlanlardan birinin adı Tom'du.
- I deeply regret having caused the accident.
- Kazaya sebep olduğuma son derece pişmanım.
- He reported his accident to the police.
- O, kazasını polise bildirdi.
- According to the bus driver, it wasn't an accident.
- Otobüs şoförüne göre kaza değildi.
- The question is who caused the accident.
- Asıl soru kazaya kimin sebep olduğu.
- Tom was in a motorcycle accident.
- Tom motosiklet kazası geçirdi.
- She broke down when she heard about the accident.
- Kazayı duyunca yıkıldı.
- I was in an accident.
- Bir kaza geçirdim.
- Yamada caused the accident.
- Yamada kazaya neden oldu.
- According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
- Gazete haberlerine göre, dün akşam bir uçak kazası olmuş.
- Tom probably didn't die in the accident.
- Tom muhtemelen kazada ölmedi.
- Tom got addicted to painkillers after his accident.
- Tom geçirdiği kazadan sonra ağrı kesicilere bağımlı oldu.
- A big crowd had soon gathered at the scene of the accident.
- Çok geçmeden kaza mahallinde büyük bir kalabalık toplandı.
- That accident was due to his carelessness.
- Bu kaza onun dikkatsizliği yüzünden oldu.
- How do you account for the accident?
- Kazayı nasıl açıklıyorsunuz?
- After the accident, the police told the crowd to keep back.
- Kazadan sonra polis kalabalığa geri çekilmelerini söyledi.
- The accident happened in one of the President's official trips.
- Kaza Başkan'ın resmi gezilerinden birinde oldu.
- Two men had their arms severed in Taiwan after a tug-of-war accident.
- Tayvan'da bir halat çekme kazası sonucu iki adamın kolları koptu.
- Several passengers on the train were injured in the accident.
- Kazada trendeki birkaç yolcu yaralandı.
- The accident happened in one of the President's official trips.
- Kaza, başkanın resmi gezilerinden birinde oldu.
- The accident happened all of a sudden.
- Kaza birden oldu.
- He was killed in a train accident.
- Bir tren kazasında öldü.
- The police are investigating the cause of the accident.
- Polis kazanın nedenini araştırıyor.
- Since the accident, Tom has given up hope of becoming a professional dancer.
- Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.
- He was late as a result of the accident.
- Kazanın sonucu olarak geç kaldı.
- There is something mysterious about the accident.
- Kazada esrarengiz bir şeyler var.
- I remember the day when the accident happened.
- Kazanın olduğu günü hatırlıyorum.
- Tom fell asleep while driving and caused an accident.
- Tom direksiyon başında uyuyakalıp kazaya neden oldu.
- I wasn't injured in the accident.
- Kazada yaralanmadım.
- The accident deprived them of their happiness.
- Kaza onları mutluluklarından mahrum etti.
- There was an accident on the side of the road.
- Yolun kenarında bir kaza vardı.
- Tom didn't survive the accident.
- Tom kazadan sağ çıkamadı.
- Tom explained how the accident happened.
- Tom kazanın nasıl olduğunu açıkladı.
- I dealt with the accident.
- Kazanın üstesinden geldim.
- Who is to blame for the accident?
- Kazanın suçlusu kim?
- Tom met with an accident.
- Tom bir kaza geçirdi.
- Since the accident, Tom has given up hope of becoming a professional dancer.
- Kazadan beri Tom profesyonel bir dansçı olma umudunu yitirdi.
- I'm sure it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğuna eminim.
- Tom couldn't have done anything to prevent the accident.
- Tom kazayı önlemek için hiçbir şey yapamazdı.
- I'm not sure why Tom is being blamed for the accident.
- Tom'un neden kaza için suçlandığından emin değilim.
- We didn't actually see the accident.
- Aslında kazayı görmedik.
- It must've been an accident.
- Bir kaza olmalı.
- The drivers began arguing about who was to blame for the accident.
- Sürücüler kazada kimin suçlu olduğu konusunda tartışmaya başladılar.
- Who is the victim of the accident?
- Kazanın kurbanı kimdir?
- The car was carrying 4 people when it had the accident.
- Kaza olduğunda arabada dört kişi vardı.
- I learned about the accident in the newspaper.
- Kazayı gazeteden öğrendim.
- Tom was hurt in a car accident.
- Tom araba kazasında yaralandı.
- I blamed him for the accident.
- Kaza için onu suçladım.
- Almost all of the passenger in the bus were asleep when the accident happened.
- Kaza olduğunda otobüsteki yolcuların neredeyse tamamı uyuyordu.
- There was an accident on Fifth Avenue yesterday.
- Dün Beşinci Cadde'de bir kaza vardı.
- Do you think it was an accident?
- Bunun bir kaza olduğunu düşünüyor musun?
- We are looking into the cause of the accident.
- Kazanın nedenini araştırıyoruz.
- Tom wondered if it had really been an accident.
- Tom bunun gerçekten bir kaza olup olmadığını merak etti.
- Tom admitted that it was due to his carelessness that the accident had happened.
- Tom kazanın kendi dikkatsizliği yüzünden olduğunu kabul etti.
- A combination of several mistakes led to the accident.
- Birkaç hatanın bir araya gelmesi kazaya yol açtı.
- I dealt with the accident.
- Ben kaza ile ilgilendim.
- The police took some pictures of the scene of the accident.
- Polis kaza mahallinin bazı fotoğraflarını çekti.
- The accident was due to his careless driving.
- Kaza dikkatsiz araç kullanmasından kaynaklanmıştır.
- He blamed the accident on me.
- Kazadan beni sorumlu tuttu.
- That was no accident.
- Bu bir kaza değildi.
- Only one person survived the accident.
- Sadece bir kişi kazadan sağ kurtuldu.
- There was an accident at the intersection.
- Kavşakta bir kaza vardı.
- He witnessed the accident.
- Kazaya tanık oldu.
- After the accident, the injured were taken to hospital.
- Kazadan sonra yaralılar hastaneye kaldırıldı.
- The radio didn't inform about the accident.
- Radyo, kaza hakkında bilgi vermedi.
- Tom wanted to know what caused the accident.
- Tom kazaya neyin sebep olduğunu bilmek istedi.
- She was injured in a car accident.
- Bir araba kazasında yaralandı.
- The accident caused traffic confusion.
- Kaza trafik karışıklığına neden oldu.
- His carelessness resulted in the accident.
- Onun dikkatsizliği kazaya neden oldu.
- The accident took place at that corner.
- Kaza o köşede oldu.
- I wonder if Tom could've been involved in an accident.
- Acaba Tom bir kazaya karışmış olabilir mi?
- You are to blame for the accident.
- Kazanın suçlusu sensin.
- The cause of the accident is not known to us.
- Kazanın nedeni bizce bilinmiyor.
- I want to know what caused the accident.
- Kazaya neyin sebep olduğunu bilmek istiyorum.
- It was an unfortunate accident.
- O talihsiz bir kazaydı.
- This place is an accident waiting to happen.
- Burası kazaya davetiye çıkaran bir yer.
- That was no accident; someone set the house on fire.
- Bu bir kaza değildi; biri evi ateşe verdi.
- Tom didn't know anything at all about the accident.
- Tom, kaza hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
- The cause of the accident is not known to us.
- Kazanın nedeni tarafımızdan bilinmiyor.
- Tom was the one who told me about Mary's accident.
- Bana Mary'nin kazasından bahseden kişi Tom'du.
- He didn't tell John about the accident.
- O, John'a kazadan bahsetmedi.
- I was told that you saw the accident.
- Bana senin kazayı gördüğün söylendi.
- The police are investigating the accident.
- Polis kazayı araştırıyor.
- Few people were killed in the car accident.
- Araba kazasında çok az insan öldü.
- Have you heard about the accident?
- Kazayı duydun mu?
- The policeman blamed the accident on the driver.
- Polis memuru kazadan şoförü sorumlu tuttu.
- Tom died in a tragic accident.
- Tom trajik bir kazada öldü.
- The accident happened the day before yesterday.
- Kaza, önceki gün oldu.
- I know it's going to be unpleasant to talk about the accident.
- Kaza hakkında konuşmanın tatsız olacağını biliyorum.
- The accident happened at that intersection.
- Kaza o kavşakta oldu.
- The accident happened through my carelessness.
- Kaza benim dikkatsizliğim yüzünden oldu.
- He was seriously injured in the car accident.
- O, araba kazasında ciddi şekilde yaralandı.
- She was injured in the car accident.
- Kazada yaralandı.
- The accident has caused many deaths.
- Kaza birçok ölüme neden oldu.
- That's no accident.
- O bir kaza değil.
- Did that accident really happen last year?
- Kaza gerçekten geçen yıl mı oldu?
- He saw the accident on the way to school.
- O, okula giderken kaza gördü.
- Did you happen to see the accident?
- Kazayı gördün mü?
- Tom died in a hit-and-run accident.
- Tom bir vur-kaç kazasında öldü.
- Tom was blinded in a railroad accident.
- Tom bir demiryolu kazasında kör oldu.
- I know it's going to be unpleasant to talk about the accident.
- Kaza hakkında konuşmanın hoş olmayacağını biliyorum.
- Maybe it really was an accident.
- Belki de gerçekten bir kazaydı.
- For fear of an accident, my father doesn't drive.
- Kaza yapma korkusuyla babam araba kullanmıyor.
- Experts are investigating the accident.
- Uzmanlar kazayı araştırıyor.
- Sami first thought it was an accident.
- Sami önce bunun bir kaza olduğunu düşündü.
- The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.
- Kocasının bir kazada öldüğü haberi onun için büyük bir şok oldu.
- Tom is the one who told me about Mary's accident.
- Mary'nin kazasını bana söyleyen Tom'du.
- The doctor saved the four people injured in the accident.
- Doktor kazada yaralanan dört kişiyi kurtardı.
- Only one person survived the accident.
- Kazadan sadece bir kişi kurtuldu.
- His wife was killed in the accident.
- Karısı kazada hayatını kaybetti.
- I had a Segway accident last week.
- Geçen hafta bir Segway kazası geçirdim.
- Almost all of the passenger in the bus were asleep when the accident happened.
- Kaza olduğunda neredeyse otobüsteki yolcuların hepsi uyuyordu.
- If that accident had happened in a city, it would have caused a disaster.
- Bu kaza bir şehirde olmuş olsaydı, bu bir felakete neden olurdu.
- No one can understand how the accident happened.
- Kazanın nasıl olduğunu hiç kimse anlayamıyor.
- There was nothing Tom could've done to prevent the accident.
- Kazayı önlemek için Tom'un yapabileceği bir şey yoktu.
- Tom has had a minor accident.
- Tom küçük bir kaza geçirdi.
- An accident may happen at any time.
- Kaza her an olabilir.
- The discovery of oil was a lucky accident.
- Petrolün keşfi şanslı bir kazaydı.
- Tom told me about the accident.
- Tom bana kazadan bahsetti.
- After the accident, Tom decided to stop skating.
- Kazadan sonra Tom paten kaymayı bırakmaya karar verdi.
- I was recently in an automobile accident.
- Yakın zamanda bir otomobil kazası geçirdim.
- Tom died three weeks after the accident.
- Tom kazadan üç hafta sonra öldü.
- None of us thought he was to blame for the accident.
- Hiçbirimiz onun kaza için suçlu olduğunu düşünmedik.
- I felt responsible for Tom's accident.
- Tom'un kazasından kendimi sorumlu hissettim.
- How did the accident happen?
- Kaza nasıl meydana geldi?
- The girl was visibly shaken after the accident.
- Kız kazadan sonra gözle görülür şekilde sarsılmıştı.
- How many cars were involved in the accident?
- Kazaya kaç araba karıştı?
- Possibly, the accident will delay his arrival.
- Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.
- She met with an unfortunate accident.
- Şanssız bir kaza geçirmiş.
- Tom didn't tell Mary about the accident.
- Tom Mary'ye kazadan bahsetmedi.
- It was just a happy accident.
- Bu sadece mutlu bir kazaydı.
- It was just an accident.
- Sadece bir kazaydı.
- Tom broke his leg in a cycling accident.
- Tom bir bisiklet kazasında bacağını kırdı.
- Tom was involved in a bad accident.
- Tom kötü bir kazaya karışmıştı.
- You're responsible for this accident.
- Bu kazadan sen sorumlusun.
- Tom struggled to walk again after the accident.
- Tom kazadan sonra tekrar yürümek için çabaladı.
- Did you tell Tom about your accident?
- Kazan hakkında Tom'a söyledin mi?
- I hope that none of them got into an accident.
- Umarım hiçbiri kaza geçirmemiştir.
- Tom met with an unfortunate accident.
- Tom talihsiz bir kaza geçirdi.
- Who caused the accident?
- Kazaya kim sebep oldu?
- I explained the accident to him.
- Ona kazayı açıkladım.
- Ten people were slightly injured in the accident.
- On kişi kazada hafif yaralandı.
- The accident happened on a side street.
- Kaza yan sokakta oldu.
- His account of the accident agrees with yours.
- Onun kazayla ilgili ifadesi sizinkiyle uyuşuyor.
- Tom claimed that it was an accident.
- Tom bunun bir kaza olduğunu iddia etti.
- If it had not been for the accident, we would have been in time.
- Eğer kaza olmasaydı, zamanında yetişirdik.
- It was an unfortunate accident.
- Talihsiz bir kazaydı.
- Tom claims that he saw the accident.
- Tom kazayı gördüğünü iddia ediyor.
- Tom didn't see the accident.
- Tom kazayı görmedi.
- The car was destroyed in the accident.
- Araba kazada yok oldu.
- Had he known the facts, the accident might have been avoided.
- Gerçekleri bilseydi, kaza önlenebilirdi.
- There was a terrible accident on the freeway.
- Otoyolda korkunç bir kaza oldu.
- The accident happened before my very eyes.
- Kaza gözlerimin önünde oldu.
- Tom made it look like an accident.
- Tom kaza süsü verdi.
- Many people were killed in the accident.
- Kazada birçok insan öldü.
- We were injured in a car accident.
- Bir araba kazasında yaralandık.
- The man saw the driver who caused the accident.
- Adam kazaya sebep olan sürücüyü gördü.
- Tom asked Mary about the accident that she was involved in.
- Tom Mary'ye karıştığı kaza hakkında sorular sordu.
- Nobody knows how the accident occurred.
- Kazanın nasıl olduğunu kimse bilmiyor.
- I only just saw the accident.
- Kazayı yeni gördüm.
- The police cruiser pulled to a stop near the spot where the accident happened.
- Polis aracı kazanın olduğu yere yakın bir yerde durdu.
- This is where the accident happened.
- Kazanın olduğu yer burası.
- Tom may not have died in the accident.
- Tom kazada ölmemiş olabilir.
- The accident took place near that intersection.
- Kaza kavşağın yanında oldu.
- She was shaken by the accident.
- Kazadan dolayı sarsılmıştı.
- The news of the accident was a great shock to me.
- Kaza haberi benim için büyük bir şok oldu.
- This is no accident.
- Bu bir kaza değil.
- Tom died in a train accident.
- Tom bir tren kazasında öldü.
- I have nothing to do with the accident, and I know nothing.
- Kazayla hiçbir ilgim yok ve hiçbir şey bilmiyorum.
- His carelessness resulted in the accident.
- Dikkatsizliği kazaya neden oldu.
- If the accident happens, report to me.
- Eğer bir kaza olursa, bana haber verin.
- My mother was killed in an accident.
- Annem bir kazada öldürüldü.
- Tom was killed in the accident.
- Tom kazada öldü.
- The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.
- Kazada 5 kişi ölmüş ve 100 kişi de yaralanmıştır.
- Neither Tom nor Mary died in the accident.
- Ne Tom ne de Mary kazada öldü.
- Tom broke his right arm in the accident.
- Tom kazada sağ kolunu kırdı.
- We have to prevent such an accident from happening again.
- Böyle bir kazanın tekrar olmasını engellemeliyiz.
- What did Tom tell you about the accident?
- Tom sana kaza hakkında ne söyledi?
- Tom isn't the one who told me about Mary's accident.
- Mary'nin kazasını bana söyleyen Tom değildi.
- We were held up for two hours on account of an accident.
- Bir kaza yüzünden iki saat bekletildik.
- For the first month after the accident she could only drink liquids through a straw.
- Kazadan sonraki bir ay boyunca, sadece pipet kullanarak sıvı tüketebildi.
- The accident deprived them of their happiness.
- Kaza onları saadetten mahrum bıraktı.
- Tom almost died in that accident.
- Tom o kazada neredeyse ölüyordu.
- Tom had a bad accident.
- Tom kötü bir kaza geçirdi.
- Maybe it wasn't an accident.
- Belki de kaza değildi.
- He blamed me for the accident.
- O, kaza için beni suçladı.
- I assume it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğunu düşünüyorum.
- He lost his eyesight in that accident.
- O kazada gözlerini kaybetti.
- I was recently in an automobile accident.
- Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
- There were a few passengers in the train who were injured in the accident.
- Trende, kazada yaralanan birkaç yolcu vardı.
- My mother never drives for fear of causing an accident.
- Kaza olur korkusuyla annem asla araba sürmez.
- Few passengers survived the accident.
- Çok az yolcu kazadan kurtuldu.
- You'll understand how terrible this accident was when you read the article.
- Makaleyi okuduğunuzda bu kazanın ne kadar korkunç olduğunu anlayacaksınız.
- As many as ten people saw the accident.
- On kadar kişi kazayı gördü.
- No one was injured in the accident.
- Kazada yaralanan olmadı.
- Fortunately he didn't die in the accident.
- Neyse ki kazada ölmedi.
- We were held up for two hours on account of the accident.
- Kaza nedeniyle iki saat bekletildik.
- The man injured in the accident was taken to the hospital.
- Kazada yaralanan adam hastaneye kaldırıldı.
- The train was delayed because of an accident.
- Tren bir kaza yüzünden gecikti.
- You can't blame him for the accident.
- Kaza için onu suçlayamazsın.
- Is this the place where the accident happened?
- Kazanın olduğu yer burası mı?
- Tom got hurt in an accident at work.
- Tom işyerinde bir kazada yaralandı.
- Tom wanted to know the cause of the accident.
- Tom kazanın nedenini öğrenmek istedi.
- That accident was due to his carelessness.
- Bu kaza onun dikkatsizliği nedeniyle oldu.
- He saw the accident on the way to school.
- Okula giderken kazayı görmüş.
- Do you think it might not have been an accident?
- Sence bu bir kaza olmayabilir mi?
- Tom lost both his hands in a tragic accident at work.
- Tom her iki elini de işyerindeki trajik bir kazada kaybetti.
- The motorway was closed due to a major accident.
- Otoyol büyük bir kaza nedeniyle kapatıldı.
- What do you think caused the accident?
- Sizce kazaya ne sebep oldu?
- Did you personally see the accident?
- Kazayı bizzat gördünüz mü?
- Tom probably knows more about the accident than he told us.
- Tom muhtemelen kaza hakkında bize anlattığından daha fazlasını biliyor.
- The accident took place on the evening of last Sunday.
- Kaza, geçen Pazar akşamı gerçekleşti.
- I'm very sorry for having caused the accident.
- Kazaya sebep olduğum için çok üzgünüm.
- You are responsible for this accident.
- Kazadan sen sorumlusun.
- The car was carrying 4 people when it had the accident.
- Kaza olduğunda araba dört kişi taşıyordu.
- He met with an unfortunate accident.
- Talihsiz bir kaza geçirdi.
- Are you certain it was an accident?
- Kaza olduğuna emin misiniz?
- He was a witness to the accident.
- Kazaya tanık olmuştu.
- Sami had a little accident.
- Sami küçük bir kaza geçirdi.
- Tom was injured in an accident.
- Tom araba kazasında yaralandı.
- I want to minimize the chances of another accident.
- Başka kaza olasılıklarını en aza indirgemek istiyorum.
- We haven't really talked since the accident.
- Kazadan beri gerçekten konuşmadık.
- He witnessed the accident.
- O, kazaya tanıklık etti.
- The police are now investigating the cause of the accident.
- Polis, şu anda kazanın nedenini araştırıyor.
- Tom caused the accident.
- Tom kazaya neden oldu.
- Tom fell asleep while driving and caused an accident.
- Tom araba kullanırken uyuyakaldı ve bir kazaya neden oldu.
- There is no one to blame for the accident.
- Kaza için suçlanacak kimse yok.
- Sami had a little accident.
- Sami küçük bir kaza yaşadı.
- The accident cost some people their lives.
- Kaza, bazı insanların hayatlarını mal oldu.
- It's just an accident!
- Bu sadece bir kaza.
- Everything happened by accident.
- Her şey kazayla oldu.
- Tom was really glad to hear that Mary hadn't been injured in the accident.
- Tom, Mary'nin kazada yaralanmadığını duyunca çok sevindi.
- I was told to inform you that your father was killed in an accident.
- Babanızın bir kazada öldüğünü size bildirmem söylendi.
- Tom shouldn't tell Mary about the accident.
- Tom, Mary'ye kazayı söylememeli.
- After he was injured in an accident, he could no longer walk.
- O bir kazada yaralandıktan sonra, artık yürüyemiyordu.
- As a result of the accident, several passengers were killed.
- Kaza sonucunda birçok yolcu öldü.
- That was no accident.
- O, kaza değildi.
- Three people were killed in the accident.
- Kazada üç kişi öldü.
- We have to make a close analysis of the accident.
- Kaza hakkında yakın inceleme yapmak zorundayız.
- He was driving at over 120 kph when the accident happened.
- Kaza olduğunda saatte 120 km hızla gidiyordu.
- Tom's hand-eye coordination has never been the same since the accident.
- Tom'un el-göz koordinasyonu kazadan beri hiç eskisi gibi olmadı.
- Tom asked me who was responsible for the accident.
- Tom bana kazadan kimin sorumlu olduğunu sordu.
- Tom was seriously injured in the accident.
- Tom kazada ciddi şekilde yaralandı.
- A man called Slim was killed in the accident.
- Slim denilen bir adam kazada öldü.
- The accident came about through my carelessness.
- Kaza benim dikkatsizliğim yüzünden meydana geldi.
- Tom lost both his parents in the accident.
- Tom kazada hem annesini hem babasını kaybetti.
- It was a terrible accident.
- Korkunç bir kazaydı.
- It is you that are responsible for the accident.
- Kazanın sorumlusu sizsiniz.
- The police are still investigating the cause of the accident.
- Polis hâlâ kazanın nedenini araştırıyor.
- Did you hear about Tom's accident?
- Tom'un kazasını duydun mu?
- What happened was an accident.
- Olan bir kazaydı.
- If there were an accident, we would have to report it.
- Eğer bir kaza olsaydı, bunu rapor etmek zorunda kalırdık.
- If Tom had been careful, this accident wouldn't have happened.
- Tom dikkatli olsaydı, bu kaza olmazdı.
- The traffic jam was caused by an accident.
- Trafik sıkışıklığına bir kaza neden oldu.
- The three people gave three different accounts of the accident.
- Üç kişi kazayla ilgili üç farklı açıklama yaptı.
- Three pedestrians were victims of an accident.
- Üç yaya bir kazanın kurbanı oldu.
- Three pedestrians were victims of an accident.
- Üç yaya, kaza kurbanı oldu.
- It is no use blaming him for the accident now.
- Artık kaza için onu suçlamanın bir faydası yok.
- He was responsible for the car accident.
- Araba kazasından sorumluydu.
- Where did the accident take place?
- Kaza nerede oldu?
- Unfortunately, he got his leg broken in the accident.
- Maalesef kazada bacağını kırdı.
- I got my leg hurt in the accident.
- Kazada bacağımı yaraladım.
- You have only to read this article to see how serious the accident was.
- Kazanın ne kadar ciddi olduğunu görmek için bu yazıyı okumanız yeterli.
- The accident's only survivor was a baby.
- Kazadan kurtulan tek kişi bir bebekti.
- The accident happened at that crossing.
- Kaza o geçitte oldu.
- That was just an accident.
- O yalnızca bir kazaydı.
- He gave a short account of the accident.
- Kısa bir kaza açıklaması yaptı.
- The accident held up traffic.
- Kaza trafiği durdurdu.
- She struggled to walk again after the accident.
- Kazadan sonra tekrar yürümekte güçlük çekti.
- He was charged with drunken driving after he was involved in a car accident.
- Bir araba kazasına karıştıktan sonra alkollü araç kullanmakla suçlandı.
- It was because of the accident that I was late for school.
- Kaza yüzünden okula geç kaldım.
- I'm sure it was just a terrible accident.
- Bunun sadece berbat bir kaza olduğundan eminim.
- Tom never said anything about the accident.
- Tom kaza hakkında bir şey söylemedi.
- Tom injured his left hand in an accident.
- Tom, bir kazada sol elini sakatladı.
- Four people were in the car when the accident happened.
- Kaza olduğunda arabada dört kişi vardı.
- The accident happened because of our carelessness.
- Kaza bizim dikkatsizliğimizden dolayı oldu.
- Thank God nobody got hurt in this accident.
- Tanrıya şükür bu kazada kimse yaralanmadı.
- Such an accident is likely to happen again.
- Böyle bir kazanın tekrar olması muhtemel.
- I asked him about the accident.
- Ona kazayı sordum.
- It was a tragic accident.
- Trajik bir kazaydı.
- The accident wasn't your fault.
- Kaza senin hatan değildi.
- You are responsible for this accident.
- Bu kazadan sorumlusunuz.
- Please give me the details of the accident.
- Lütfen bana kazanın detaylarını verin.
- It was an accident.
- Bir kazaydı.
- I got my right leg hurt in the accident.
- Kazada sağ bacağımı yaraladım.
- They were injured in a car accident.
- Onlar bir araba kazasında yaralandılar.
- Yesterday, there was a terrible accident on the highway.
- Dün karayolunda korkunç bir kaza vardı.
- It was no accident.
- Bu bir kaza değildi.
- I said it was an accident.
- Onun bir kaza olduğunu söyledim.
- Tom was killed in a train accident.
- Tom bir tren kazasında hayatını kaybetti.
- I don't think it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğunu sanmıyorum.
- There were fifteen persons injured in the accident.
- Kazada yaralanan on beş kişi vardı.
- Reckless driving will lead to an accident.
- Dikkatsiz sürüş kazaya yol açacaktır.
- Tom blamed Mary for the accident that killed their son.
- Tom, oğullarının ölümüne neden olan kaza için Mary'yi suçladı.
- He lost his eyesight in the accident.
- Kazada gözlerini kaybetti.
- The police are looking into the cause of the accident.
- Polis, kazanın sebebini araştırıyor.
- Tom was killed in a car accident last night.
- Tom dün gece bir araba kazasında öldü.
- They blamed Tom for causing the accident.
- Onlar kazaya neden olduğu için Tom'u suçladı.
- Was there anything on the news about the accident?
- Haberlerde kazayla ilgili bir şey var mıydı?
- The accident took place near his home.
- Kaza onun evinin yanında gerçekleşti.
- Tom saw an accident on his way to school.
- Tom okula giderken bir kaza gördü.
- We should probably not tell Tom yet about the accident.
- Tom'a henüz kazadan bahsetmemeliyiz.
- He died soon after the accident.
- Kazadan kısa bir süre sonra öldü.
- I didn't know about the accident.
- Kazadan haberim yoktu.
- It was not until yesterday that I heard about the accident.
- Düne kadar, kazadan haberim yoktu.
- That wasn't entirely an accident.
- Bu tamamen bir kaza değildi.
- Tom started crying when I told him about the accident.
- Ona kazayı anlattığımda Tom ağlamaya başladı.
- It's a miracle that he wasn't killed in the accident.
- Kazada ölmemiş olması bir mucize.
- The ambulance came up a few moments after the accident.
- Ambulans kazadan birkaç dakika sonra geldi.
- There was an accident on the side of the road.
- Yolun kenarında bir kaza oldu.
- It happened completely by accident.
- Tamamen kazayla oldu.
- Dan claimed that it was an accident.
- Dan bunun bir kaza olduğunu iddia etti.
- Tom was almost killed in the accident.
- Tom kazada neredeyse ölüyordu.
- It was a freak accident.
- Korkunç bir kazaydı.
- Shortly after the accident, the police came.
- Kazadan hemen sonra polis geldi.
- Tom never did regain his memory after the accident.
- Tom kazadan sonra hafızasını asla geri kazanamadı.
- How did the railway accident at Tokyo Station happen?
- Tokyo İstasyonu'ndaki tren kazası nasıl oldu?
- Very few passengers survived the accident.
- Kazadan çok az yolcu kurtuldu.
- Tom had a skiing accident.
- Tom bir kayak kazası geçirdi.
- There was an accident at the intersection.
- Kavşakta bir kaza oldu.
- He was killed in a car accident.
- Bir araba kazasında öldü.
- The police informed us of the accident.
- Polis bize kaza hakkında bilgi verdi.
- No one laughed at my little accident and everyone seemed a little sad.
- Kimse benim küçük kazama gülmedi ve herkes biraz üzgün görünüyordu.
- If he had not met with that accident, he would be alive now.
- Eğer o kaza olmasaydı, şimdi hayatta olacaktı.
- Tom says that he can't remember anything that happened on the day of the accident.
- Tom kaza günü olan hiçbir şeyi hatırlamadığını söylüyor.
- Nobody was to blame for the accident.
- Kaza için kimse suçlanamazdı.
- His car was a total loss from the accident.
- Arabası kazada tamamen zarar görmüş.
- I'll still have a scar from that accident.
- O kazadan sonra hala bir yara izim olacak.
- Tom was killed in an automobile accident.
- Tom bir otomobil kazasında hayatını kaybetti.
- She was killed in an automobile accident.
- Bir otomobil kazasında öldü.
- Tom is sure it wasn't an accident.
- Tom bunun bir kaza olmadığından emin.
- It was not an accident.
- Bu bir kaza değildi.
- Did you tell Tom about Mary's accident?
- Tom'a Mary'nin kazasından bahsettin mi?
- A lot of people were injured in the accident.
- Kazada birçok kişi yaralandı.
- I learned about the accident in the newspaper.
- Ben kaza konusunu gazeteden öğrendim.
- Tom is the one who caused the accident.
- Tom kazaya sebep olan kişidir.
- I got my left arm hurt in the accident.
- Kazada sol kolum yaralandı.
- Tom died in a motorcycle accident.
- Tom bir motosiklet kazasında öldü.
- Tom was in a bike accident.
- Tom bir bisiklet kazası geçirdi.
- Carelessness can lead to a serious accident.
- Dikkatsizlik ciddi bir kazaya yol açabilir.
- Yesterday, there was a terrible accident on the highway.
- Dün otoyolda korkunç bir kaza oldu.
- Tom said he thought that it was an accident.
- Tom bunun bir kaza olduğunu düşündüğünü söyledi.
- We have to make a close analysis of the accident.
- Kazayı yakından analiz etmeliyiz.
- That was just an accident.
- Bu sadece bir kazaydı.
- We haven't talked to each other since the accident.
- Kazadan beri birbirimizle konuşmadık.
- The accident happened right before our eyes.
- Kaza gözlerimizin önünde oldu.
- Tom lost his sight in an accident.
- Tom bir kazada görüşünü kaybetti.
- Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
- The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.
- Kaza bilançosu; 5 ölü ve 100 yaralı idi.
- I had a slight accident while trekking in Nepal.
- Nepal'de yürüyüş yaparken hafif bir kaza geçirdim.
- Tom lost his son in an accident.
- Tom oğlunu bir kazada kaybetti.
- I didn't see the accident.
- Kazayı görmedim.
- Yesterday, Tom was injured in a motorbike accident, so he can't attend gym class for the time being.
- Dün, Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor.
- The policeman blamed the accident on the driver.
- Polis, kaza için sürücüyü suçladı.
- There was nothing Tom could've done to prevent the accident.
- Tom'un kazayı önlemek için yapabileceği hiçbir şey yoktu.
- As many as ten people saw the accident.
- Kazayı on kadar kişi gördü.
- Tom has been in an accident.
- Tom bir kaza geçirdi.
- The accident came about through my carelessness.
- Kaza, benim dikkatsizliğim nedeniyle meydana geldi.
- She said she had heard of the accident.
- Kazayı duyduğunu söyledi.
- The accident has caused many deaths.
- Kaza, çok sayıda ölüme neden oldu.
- The news of the accident was a great shock to me.
- Kaza haberi bana büyük bir şok oldu.
- It is a complete mystery what caused the accident.
- Bu kazaya neyin sebep olduğu tam bir sır.
- Fortunately, Tom didn't die in the accident.
- Bereket versin ki Tom kazada ölmedi.
- Are you certain it was an accident?
- Onun bir kaza olduğundan emin misin?
- The cause of the accident is still not clear.
- Kazanın nedeni henüz belli değil.
- Tom blamed me for the accident.
- Tom kaza için beni suçladı.
- The accident destroyed all his hopes for success.
- Kaza başarı için tüm umutlarını yıktı.
- Did you see the accident with your own eyes?
- Kazayı kendi gözlerinizle gördünüz mü?
- The driver who caused the accident didn't stick around.
- Kazaya sebep olan sürücü buralarda değildi.
- It wasn't an accident.
- O bir kaza değildi.
- I hope it was only an accident.
- Umarım sadece bir kazadır.
- What did Tom tell you about the accident?
- Tom sana kaza hakkında ne anlattı?
- There's been another accident.
- Başka bir kaza daha oldu.
- Such things are often a result of accident rather than malice.
- Bu tür şeyler çoğunlukla kötülükten daha ziyade bir kaza sonucudur.
- You had better not tell your father about the accident.
- Babana kazadan bahsetmesen iyi olur.
- I already told you it was an accident.
- Zaten sana onun bir kaza olduğunu söyledim.
- After the accident, the injured were taken to hospital.
- Kazadan sonra yaralılar hastaneye götürüldü.
- We were injured in a car accident.
- Biz bir araba kazasında yaralandık.
- They blamed him for the accident.
- Kaza için onu suçladılar.
- Did you personally see the accident?
- Kazayı şahsen gördün mü?
- The accident prevented him from coming.
- Kaza onun gelmesini engelledi.
- Tom is sure that it was an accident.
- Tom bunun bir kaza olduğundan emin.
- The accident took place on the highway.
- Kaza, otoyolda meydana geldi.
- The bus Tom was on was involved in an accident.
- Tom'un bindiği otobüs bir kazaya karışmış.
- Do you know how the accident happened?
- Kazanın nasıl olduğunu biliyor musun?
- Tom was an accident waiting to happen.
- Tom gerçekleşmeyi bekleyen bir kazaydı.
- The accident was caused by a fault in the refrigeration system of the appliance.
- Kazaya cihazın soğutma sistemindeki bir arıza neden oldu.
- It was you that was responsible for the accident.
- Kazanın sorumlusu sizdiniz.
- She doesn't drive for fear of an accident.
- O bir kaza korkusuyla araba sürmez.
- Harry was late for class yesterday because of his accident.
- Harry, dün geçirdiği kaza yüzünden derse geç kaldı.
- She was unconscious for a whole day after the accident.
- Kazadan sonra bir gün boyunca bilinci yerinde değildi.
- The accident happened suddenly.
- Kaza birden oldu.
- I'm the only one who survived the accident.
- Kazadan sağ kurtulan tek kişi benim.
- You can't blame Tom for the accident.
- Kazadan dolayı Tom'u suçlayamazsın.
- Tom fell asleep while he was driving and caused an accident.
- Tom araba sürerken uykuya daldı ve bir kazaya sebep oldu.
- I have nothing to do with this accident.
- Bu kazayla hiçbir ilgim yok.
- It is he who is to blame for the accident.
- Kazadan sorumlu olan odur.
- Tom didn't tell Mary about the accident.
- Tom, Mary'ye kazadan bahsetmedi.
- Tom reported his accident in detail.
- Tom kazasını ayrıntılı olarak anlattı.
- Tom said he thought it was an accident.
- Tom bunun bir kaza olduğunu düşündüğünü söyledi.
- My mother never drives for fear of causing an accident.
- Annem kaza yapmaktan korktuğu için asla araba kullanmaz.
- I'm very sorry for causing the accident.
- Kazaya sebep olduğum için çok üzgünüm.
- Tom survived the accident relatively unscathed.
- Tom kazadan nispeten yara almadan kurtuldu.
- Who else witnessed the accident?
- Başka kim kazaya tanık oldu?
- My uncle was the only person injured in the car accident.
- Araba kazasında yaralanan tek kişi Dayımdı.
- Tom said it was an accident.
- Tom bunun bir kaza olduğunu söyledi.
- The accident caused traffic confusion.
- Kaza trafik karmaşasına neden oldu.
- Tom got hurt in an accident at work.
- Tom iş yerindeki bir kazada yaralandı.
- Soon after the accident they found a live animal there.
- Kazadan kısa bir süre sonra orada canlı bir hayvan buldular.
- It is I that am responsible for the accident.
- Kazadan sorumlu olan benim.
- Neither Tom nor Mary died in the accident.
- Kazada ne Tom ne de Mary öldü.
- He saw the accident on his way to school.
- Okula giderken kazayı görmüş.
- The accident happened suddenly.
- Kaza ansızın oldu.
- He was killed in the accident.
- O, kazada öldü.
- Tom said it was an accident.
- Tom onun bir kaza olduğunu söyledi.
- He had to give up his dream after his accident.
- Geçirdiği kazadan sonra hayallerinden vazgeçmek zorunda kaldı.
- It was an accident!
- Bu bir kazaydı!
- There is no one to blame for the accident.
- Kaza için suçlayacak kimse yok.
- We're sure that it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğundan eminiz.
- Nobody knows how the accident occurred.
- Kazanın nasıl meydana geldiğini kimse bilmiyor.
- She was unconscious for a whole day after the accident.
- O, kazadan sonra bütün gün bilinçsizdi.
- Were you in an accident?
- Kaza mı geçirdin?
- Are you saying that the accident was Tom's fault?
- Kazanın Tom'un hatası olduğunu mu söylüyorsun?
- Tom died in the accident.
- Tom kazada öldü.
- I assume it was an accident.
- Bunun bir kaza olduğunu varsayıyorum.
- For the first month after the accident she could only drink liquids through a straw.
- Kazadan sonraki ilk bir ay boyunca sadece pipetle sıvı içebildi.
- Tom is the one who told me about Mary's accident.
- Bana Mary'nin kazasından bahseden kişi Tom'dur.
- It was all an accident.
- O tamamen bir kazaydı.
- When did the accident take place?
- Kaza ne zaman meydana geldi?
- I want to know more about the accident that killed Tom.
- Tom'un ölümüne sebep olan kaza hakkında daha fazla şey bilmek istiyorum.
- He lost his parents in a plane accident.
- Ailesini bir uçak kazasında kaybetti.
- Tom is responsible for this accident.
- Bu kazadan Tom sorumludur.
- Such things often happen by accident rather than by design.
- Bu tür şeyler genellikle tasarlamadan ziyade kaza sonucu meydana gelir.
- We're sure it wasn't an accident.
- Bunun bir kaza olmadığına eminiz.
- The cause of the accident was being investigated by the police.
- Kazanın nedeni polis tarafından araştırılıyordu.
- The investigating committee is looking into the cause of the accident.
- Soruşturma komitesi kazanın nedenini araştırıyor.
- Tom was killed in a car accident.
- Tom bir araba kazasında öldü.
- The accident robbed him of his best friend.
- Kaza onu en iyi arkadaşından mahrum bıraktı.
- He wishes the accident hadn't happened.
- Keşke kaza olmasaydı diyor.
- Describe the accident in detail.
- Kazayı ayrıntılı olarak açıklayın.
- You are responsible for this accident.
- Bu kazadan siz sorumlusunuz.
- Dozens of people were injured in the terrible accident.
- Korkunç kazada düzinelerle insan yaralandı.
- The accident deprived him of his sight.
- Kaza onu görme yetisinden yoksun bıraktı.
- Tom and I are the only ones who survived the accident.
- Kazadan sadece Tom ve ben kurtulduk.
- He is to blame for the accident.
- Kazanın suçlusu odur.
- It is a complete mystery what caused the accident.
- Kazaya neyin sebep olduğu tam bir muamma.
- His carelessness resulted in an accident.
- Dikkatsizliği kazayla sonuçlandı.
- Tom fell asleep while he was driving and caused an accident.
- Tom araba kullanırken uyuyakaldı ve bir kazaya neden oldu.
- He lost his parents in a plane accident.
- O bir uçak kazasında ebeveynlerini kaybetti.
- Nobody is to blame for the accident.
- Kaza için kimse suçlanamaz.
- I'll ask him how the accident happened.
- Ona kazanın nasıl olduğunu soracağım.
- Did he mention the accident?
- Kazadan bahsetti mi?
- It was an awful accident.
- O korkunç bir kazaydı.
- The accident occurred at the mouth of the tunnel.
- Kaza, tünelin ağzında meydana geldi.
- Many people were killed in the plane accident.
- Uçak kazasında birçok insan öldü.
- Joan broke her left arm in the accident.
- Joan kazada sol kolunu kırdı.
- The policeman blamed the taxi driver for the accident.
- Polis kaza için taksi şoförünü suçladı.
- The accident was a traumatizing experience.
- Kaza sarsıcı bir deneyim oldu.
- Tom didn't mention the accident to me.
- Tom bana kazadan bahsetmedi.
- It was all an accident.
- Hepsi bir kazaydı.
- How many times have you seen an accident?
- Kaç kere bir kaza gördün?
- The driver who caused the accident was driving with a suspended license.
- Kazaya neden olan sürücü, askıya alınmış bir ehliyetle araba kullanıyordu.
- There were fifteen persons injured in the accident.
- Kazada on beş kişi yaralandı.
- He described the accident in detail.
- Kazayı ayrıntılı olarak anlattı.
- Tom was skiing very fast before the accident.
- Tom kazadan önce çok hızlı kayıyordu.
- Has Tom been told about the accident?
- Tom'a kazadan bahsedildi mi?
- The accident happened two years ago.
- Kaza iki yıl önce oldu.
- Many people were killed in the accident.
- Kazada birçok kişi öldü.
- They agreed to look into the causes of the accident.
- Onlar kazanın nedenlerini araştırmak için anlaştılar.
- I almost died in that accident.
- O kazada neredeyse ölüyordum.
- He met with an accident and broke some bones.
- O bir kazaya uğradı ve bazı kemiklerini kırdı.
- He was late as a result of the accident.
- Kaza nedeniyle geç kaldı.
- His health has been getting worse since the accident.
- Kazadan beri sağlığı kötüye gidiyor.
- Have you heard about the accident?
- Kazadan haberiniz var mı?
- The man crossing the street saw the driver who caused the accident.
- Caddeyi geçmekte olan adam, kazaya sebep olan şoförü gördü.
- An awful accident happened yesterday.
- Dün korkunç bir kaza oldu.
- Tom was killed in an accident three years ago.
- Tom üç yıl önce bir kazada öldü.
- He was the only witness of the accident.
- Kazanın tek tanığıydı.
- He actually didn't see the accident.
- Aslında kazayı görmedi.
- Thank you for not blaming me for the accident.
- Kaza için beni suçlamadığınız için size teşekkür ederim.
- Tom was in a bicycle accident.
- Tom bir bisiklet kazası geçirdi.
- He met with an accident and broke some bones.
- Bir kaza geçirdi ve bazı kemikleri kırıldı.
- He described the accident in detail to the police.
- Kazayı polise ayrıntılı olarak anlattı.
- What was the cause of the accident?
- Kazanın nedeni neydi?
- Her carelessness resulted in an accident.
- Dikkatsizliği bir kazayla sonuçlandı.
- Please give me the details of the accident.
- Lütfen bana kaza detayları veriniz.
- I escaped the accident by the skin of my teeth.
- Kazadan kıl payı kurtuldum.
- I think Tom shouldn't tell Mary about the accident.
- Bence Tom kazayı Mary'ye anlatmamalı.
- He was seriously injured in the accident.
- Kazada ciddi şekilde yaralanmış.
- The accident happened suddenly.
- Kaza pat diye oldu.
- He got killed in an automobile accident.
- O bir otomobil kazasında öldü.
- Layla thought it was an accident.
- Leyla onun bir kaza olduğunu düşünüyordu.
- The policeman dealt with the accident.
- Polis memuru kaza ile ilgilendi.
- Do you know what caused the accident?
- Kazaya neyin sebep olduğunu biliyor musun?
- That drunk driver is responsible for the accident.
- O sarhoş sürücü kazadan sorumlu.
- This accident resulted from the carelessness of the driver.
- Bu kaza sürücünün dikkatsizliği sonucu meydana gelmiştir.
Show More (1371)
|