|
- Acquire a more comprehensive circle of advisers.
- Daha kapsamlı bir danışman çevresi edinin.
- So, here too, we must find a new approach and make the sector our first and most important policy adviser.
- Bu durumda, sektörümüzü ilk ve en önemli politika danışmanımız yapmak için yeni bir yaklaşım bulmamız gerekiyor.
- The advisers who cautioned us years ago have been listened to.
- Yıllar önce bizi ikaz eden danışmanların sözlerine kulak verilmiştir.
- This is where the business angel, the friendly adviser, the non-executive director become essential.
- İşte bu noktada iş meleği, dost danışman ve icracı olmayan direktör çok önemli hale gelmektedir.
- The advisers who cautioned us years ago have been listened to.
- Yıllar önce bizi uyaran danışmanlar dinlenmiştir.
- I don't need advisers.
- Danışmanlara ihtiyacım yok.
- Tom is a policy adviser.
- Tom bir politika danışmanı.
- Tom was a spiritual adviser.
- Tom ruhani bir danışmandı.
- His most important adviser was Henry Kissinger.
- Onun en önemli danışmanı Henry Kissinger'di.
- Tom was a spiritual adviser.
- Tom bir manevi danışmandı.
- The president assembled his advisers for a conference.
- Başkan danışmanlarını bir konferans için topladı.
- The president assembled his advisers for a conference.
- Başkan, danışmanlarını bir konferans için bir araya getirdi.
- His most important adviser was Henry Kissinger.
- En önemli danışmanı Henry Kissinger'dı.
- Tom is a policy adviser.
- Tom bir politika danışmanıdır.
- Each student has an adviser.
- Her öğrencinin bir danışmanı var.
- Maths was Tom's weakest subject at school, but this didn't stop him getting a job as a financial adviser.
- Matematik Tom'un okuldaki en zayıf dersiydi ama bu onun finansal danışman olmasını engelleyemedi.
Show More (13)
|