attract - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
attract çekmek v.
  • Malta is even being reproached for attracting too many offshore companies because of its favourable tax laws.
  • Malta, elverişli vergi yasaları nedeniyle çok sayıda offshore şirketi kendine çektiği için bile suçlanıyor.
  • In the United States of America, it is highly profitable and attracts a great deal of investment.
  • Amerika Birleşik Devletleri'nde bu iş oldukça kârlıdır ve büyük miktarda yatırım çekmektedir.
  • Albania also needs all these things in order to attract investors.
  • Arnavutluk'un da yatırımcıları çekmek için tüm bunlara ihtiyacı var.
Show More (75)
attract cezbetmek v.
  • Why do you not propose a world-wide Socrates in order to attract brains?
  • Beyinleri cezbetmek için neden dünya çapında bir Sokrates önermiyorsunuz?
  • This unexpected fast speed attracted many wealthy patients who were waiting for organs.
  • Bu beklenmedik hız, organ bekleyen birçok varlıklı hastayı cezbetti.
  • The anonymous Internet is said to attract criminals and those interested in black market activities as well.
  • Anonim internetin suçluları ve karaborsa faaliyetleriyle ilgilenenleri de cezbettiği söyleniyor.
Show More (9)
attract kendine çekmek v.
  • She definitely is going to attract people with her nice figure.
  • Güzel fiziğiyle kesinlikle insanları kendine çekecek.
  • This establishment attracts a clientele of both tourists and businessmen.
  • Bu müessese hem turist hem de işadamlarından oluşan bir müşteri kitlesini kendine çekiyor.
  • Coral reefs attract a variety of beautiful marine life.
  • Mercan resifleri çeşitli güzel deniz canlılarını kendine çeker.
Show More (2)