autumn - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
autumn sonbahar n.
  • As recently as autumn 2001, for example, the European Union received the Tibetan leader, Dalai Lama.
  • Örneğin 2001 sonbaharında Avrupa Birliği Tibet lideri Dalai Lama'yı kabul etti.
  • We still expect the Commission to make several important proposals this autumn to combat climatic change.
  • Komisyon'un bu sonbaharda iklim değişikliğiyle mücadele için birkaç önemli öneride bulunmasını bekliyoruz.
  • Both sides intend the discussions on these issues to take place in autumn 1999.
  • Her iki taraf da, bu konulara ilişkin görüşmelerin 1999 sonbaharında yapılmasını planlamaktadır.
Show More (124)
autumn güz n.
  • Autumn is almost here.
  • Güz gelmek üzere.
  • These green leaves turn red or yellow in autumn.
  • Bu yeşil yapraklar güz aylarında kızarır veya sararırlar.
Show More (-1)