1 |
bandage |
bandaj |
n. |
|
- Tom had a bandage on his left hand.
- Tom'un sol elinde bir bandaj vardı.
- Loosen the bandage a little.
- Bandajı biraz gevşetin.
- Tom put a bandage on Mary's finger.
- Tom, Mary'nin parmağına bandaj yapıştırdı.
- I've broken my arm, so I have to wear a bandage for the whole week.
- Kolumu kırdım, bir hafta boyunca bandaj takmak zorundayım.
- Let me put a fresh bandage on your arm.
- Koluna yeni bir bandaj koyayım.
- Tom is the one who took the bandage off of Mary's arm.
- Mary'nin kolundaki bandajı çıkaran Tom'du.
- He cleansed the wound before putting on a bandage.
- Bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
- Apply a bandage.
- Bir bandaj yapıştırın.
- Tom put a bandage on Mary's arm.
- Tom Mary'nin koluna bandaj yapıştırdı.
- You can take off the bandage tomorrow.
- Yarın bandajı çıkarabilirsin.
- We need to change your bandage.
- Bandajını değiştirmeliyiz.
- Mother put a bandage on Jim's cut.
- Annem Jim'in kesiğine bir bandaj koydu.
- I need to change that bandage.
- O bandajı değiştirmem gerekir.
- An EMT put a bandage on Tom's cut.
- Bir acil yardım görevlisi Tom'un kesiğine bandaj yapıştırdı.
- I've broken my arm, so I have to wear a bandage for the whole week.
- Kolumu kırdım, bu nedenle bütün hafta boyunca bandaj takmak zorundayım.
- Mother put a bandage on Jim's cut.
- Annem Jim'in kesiğine bandaj yapıştırdı.
- I'm the one who took the bandage off of Tom's arm.
- Tom'un kolundan bandajı çıkaran kişi benim.
- Tom had a bandage on his left hand.
- Tom'un sol elinde bandajı vardı.
- Apply a bandage.
- Bir bandaj uygula.
- I'm the one who took the bandage off of Tom's arm.
- Tom'un kolundaki bandajı çıkaran bendim.
- Tom put a bandage on Mary's cut.
- Tom, Mary'nin kesiğine bandaj yapıştırdı.
- I'll look for a bandage.
- Bir bandaj arayacağım.
- Tom carefully removed the bandage.
- Tom bandajı dikkatlice çıkardı.
- You can take off the bandage tomorrow.
- Bandajı yarın çıkarabilirsin.
- Let me put a fresh bandage on your arm.
- Koluna yeni bir bandaj yapıştırayım.
- I need to change that bandage.
- Bandajı değiştirmem lazım.
- He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
- Tom is the one who took the bandage off of Mary's arm.
- Tom Mary'nin kolundaki bandajı çıkaran kişi.
- She applied a bandage to the wound.
- Yaraya bir bandaj uyguladı.
- Remove the bandage.
- Bandajı çıkarın.
- Tom put a bandage on Mary's arm.
- Tom Mary'nin koluna bandaj koydu.
- She cut up the cloth to make bandages.
- Bandaj yapmak için bezi kesti.
- Tom put a bandage on Mary's cut.
- Tom Mary'nin kesiğine bir bandaj koydu.
- Loosen the bandage a little.
- Bandajı biraz gevşet.
- I'll look for a bandage.
- Bandaj arayacağım.
Show More (32)
|
2 |
bandage |
bandajlamak |
v. |
|
- Tom bandaged Mary's hand.
- Tom Mary'nin elini bandajladı.
- I need fresh bandages.
- Yeni bandajlara ihtiyacım var.
- Tom's head is covered with bandages.
- Tom'un kafası bandajla kaplı.
- She bandaged the wound.
- O, yarayı bandajladı.
- The nurse removed Tom's bandages.
- Hemşire, Tom'un bandajlarını çıkardı.
- The nurse removed Tom's bandages.
- Hemşire Tom'un bandajlarını çıkardı.
- Tom is the one who bandaged Mary's arm.
- Mary'nin kolunu bandajlayan kişi Tom'dur.
- Tom's head is covered with bandages.
- Tom'un kafası bandajla sarılı.
- Tom bandaged Mary's arm.
- Tom Mary'nin kolunu bandajladı.
- Tom bandaged his own leg.
- Tom kendi bacağını bandajladı.
Show More (7)
|
3 |
bandage |
sargı |
n. |
|
- We need to change your bandage.
- Sargınızı değiştirmemiz gerek.
- We need to change your bandage.
- Sargınızı değiştirmeliyiz.
Show More (-1)
|
4 |
bandage |
sargı bezi |
n. |
|
- She cut up the cloth to make bandages.
- Sargı bezi yapmak için kumaşı kesti.
- I need fresh bandages.
- Temiz sargı bezlerine ihtiyacım var.
Show More (-1)
|
5 |
bandage |
yarayı sarmak |
v. |
|
- She bandaged the wound.
- Yarayı sardı.
Show More (-2)
|
6 |
bandage |
sarmak |
v. |
|
- You'd better bandage the wound at once.
- Yarayı hemen sarsanız iyi olur.
Show More (-2)
|