Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
kurşun tüccarı
équipement de stabilisation automatique
rostral (column)
ldap display name
plug gauge
atomun çekirdeğinin etrafındaki yörüngede hareket eden elektron
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
be active
aktif olmak
v.
You have to
be active.
Aktif olmalısın.
I know Tom
is active.
Tom'un
aktif olduğunu
biliyorum.
This skull and crossbones was named based on the world-famous Captain Kidd who
was active
in late 17th century Britain.
Bu kafatası ve çapraz kemikler, 17. yüzyıl sonlarında İngiltere'de
aktif olan
dünyaca ünlü Kaptan Kidd'den esinlenerek adlandırılmıştır.
Show More (0)
2
be active
etkin olmak
v.
You have to
be active.
Etkin olmak
zorundasın.
Show More (-2)