|
- Fadil was involved in the drug trade.
- Fadıl uyuşturucu ticaretine karıştı.
- Layla was involved in the murder.
- Layla cinayete karışmıştı.
- He admits being involved in the scandal.
- Skandala karıştığını itiraf ediyor.
- He was involved in the trouble.
- O belaya karışmıştı.
- I hope that neither of them was involved in the traffic accident.
- Umarım hiçbiri trafik kazasına karışmamıştır.
- How many cars were involved in the accident?
- Kazaya kaç araba karıştı?
- Sami was involved in the altercation.
- Sami kavgaya karıştı.
- Sami was involved in Layla's murder.
- Sami, Layla'nın cinayetine karıştı.
- He denied having been involved in the affair.
- Olaya karıştığını inkar etti.
- Tom was involved in a bad accident.
- Tom fena bir kazaya karıştı.
- Fadil was involved in those rapes and murders.
- Fadıl bu tecavüz ve cinayetlere karıştı.
- The bus Tom was on was involved in an accident.
- Tom'un bindiği otobüs bir kazaya karışmış.
- Sami was involved in the altercation.
- Sami kavgaya karışmıştı.
- Fadil was involved in those rapes and murders.
- Fadıl o tecavüz ve cinayetlere karıştı.
- Tom was involved in a bad accident.
- Tom kötü bir kazaya karışmıştı.
- Sami was involved in an incident where people were injured and killed.
- Sami insanların yaralanıp öldüğü bir kazaya karıştı.
- Layla was involved in the murder.
- Leyla cinayete karıştı.
- I hope that neither of them were involved in that traffic accident.
- Umarım ikisi de trafik kazasına karışmamıştır.
- We shouldn't be involved in this.
- Bu işe karışmamalıyız.
- I was involved in a traffic accident.
- Bir trafik kazasına karıştım.
- The police believe Tom was involved in the murder.
- Polis Tom'un cinayete karıştığına inanıyor.
- My uncle was involved in the traffic accident.
- Amcam trafik kazasına karıştı.
- Dan denied he was involved in the murder.
- Dan cinayete karıştığını reddetti.
- I don't want to be involved in this affair.
- Bu olaya karışmak istemiyorum.
- I don't think Tom was involved in the scandal.
- Tom'un skandala karıştığını sanmıyorum.
- Sami was involved in a robbery where two people died.
- Sami iki kişinin öldüğü bir soyguna karıştı.
- Sami didn't want to be involved in that.
- Sami buna karışmak istemedi.
- The bus Tom was on was involved in an accident.
- Tom'un olduğu otobüs kazaya karışmıştı.
- I wonder if Tom could've been involved in an accident.
- Tom bir kazaya karışmış olabilir mi merak ediyorum?
- Nobody else was involved in the murder.
- Cinayete karışan başka kimse yok.
- He was involved in a traffic accident.
- Bir trafik kazasına karıştı.
- My uncle was involved in the traffic accident.
- Dayım trafik kazasına karıştı.
- We shouldn't be involved in this.
- Buna karışmış olmamalıyız.
- Tom was involved in a fistfight.
- Tom yumruk yumruğa bir kavgaya karıştı.
- I think Tom might be involved in what happened.
- Bence Tom olanlara karışmış olabilir.
- Tom may have been involved in the robbery.
- Tom soyguna karışmış olabilir.
- Tom was involved in a terrible accident.
- Tom korkunç bir kazaya karıştı.
- The police believe Tom was involved in the murder.
- Polis, Tom'un cinayete karıştığına inanıyor.
- Tom asked Mary about the traffic accident she was involved in when she was five years old.
- Tom Mary'ye beş yaşındayken karıştığı trafik kazası hakkında soru sordu.
- Fadil was involved in an incident where people were injured and killed.
- Fadıl insanların yaralanıp öldüğü bir olaya karıştı.
- Dick was involved in a traffic accident.
- Dick bir trafik kazasına karıştı.
- Dan denied he was involved in the murder.
- Dan cinayete karıştığını yalanladı.
- I was just told that Tom was involved in a traffic accident.
- Az önce Tom'un bir trafik kazasına karıştığı bana anlatıldı.
- He was charged with drunken driving after he was involved in a car accident.
- Bir araba kazasına karıştıktan sonra alkollü araç kullanmakla suçlandı.
- I've been involved in a filthy trade.
- İğrenç bir ticarete karıştım.
- Sami was involved in an incident where people were injured and killed.
- Sami insanların yaralandığı ve öldüğü bir olaya karıştı.
- Tom was involved in serious crime.
- Tom ciddi suçlara karışmıştı.
- Tom was involved in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasına karıştı.
- He was charged with drunken driving after he was involved in a car accident.
- Karıştığı trafik kazasının ardından alkollü araç kullanmaktan yargılandı.
- He was involved in a traffic accident.
- O bir trafik kazasına karıştı.
- Layla may have been involved in the robbery.
- Layla soyguna karışmış olabilir.
- Tom asked Mary about the accident that she was involved in.
- Tom, Mary'ye karıştığı kaza hakkında sorular sordu.
- He was involved in a scandal.
- Bir skandala karıştı.
- The people who were involved in Pierrette's death do not have the slightest regrets.
- Pierrette'in ölümüne karışan insanlar en ufak bir pişmanlık duymuyorlar.
- Tom denied he was involved in the murder.
- Tom cinayete karıştığını reddetti.
- Fadil was involved in an incident where people were injured and killed.
- Fadıl insanların yaralandığı ve öldüğü bir olaya karışmıştı.
- Nobody else was involved in the murder.
- Cinayete başka kimse karışmadı.
- Tom has been involved in a bad accident.
- Tom kötü bir kazaya karıştı.
- I was involved in a petty argument.
- Küçük bir tartışmaya karıştım.
- I was involved in a traffic accident.
- Ben bir trafik kazasına karıştım.
- This oil company was involved in a massive oil corruption scandal.
- Bu petrol şirketi büyük bir petrol yolsuzluğu skandalına karıştı.
- He was involved in a murder case.
- Bir cinayet davasına karıştı.
- Tom was involved in Mary's abduction.
- Tom, Mary'nin kaçırılması olayına karışmıştı.
- I was just told that Tom was involved in a traffic accident.
- Sadece bana Tom'un bir trafik kazasına karıştığı söylendi.
- How many cars were involved in the accident?
- Kazaya kaç tane araba karıştı?
- I find it hard to believe that Tom was involved in the kidnapping.
- Tom'un kaçırılma olayına karıştığına inanmakta zorlanıyorum.
- Tom was charged with drunken driving after he was involved in a car accident in Boston.
- Tom, Boston'da bir trafik kazasına karıştıktan sonra alkollü araç kullanmakla suçlandı.
- The dead man was involved in a fight.
- Ölen adam bir kavgaya karışmıştı.
- I was involved in a petty argument.
- Ben küçük bir tartışmaya karıştım.
- Tom was involved in a minor accident.
- Tom ufak bir kazaya karıştı.
- Tom is involved in everything.
- Tom her şeye karışır.
- Layla may have been involved in the robbery.
- Leyla soyguna karışmış olabilir.
- I wonder if Tom could've been involved in an accident.
- Acaba Tom bir kazaya karışmış olabilir mi?
- He was involved in a murder case.
- O, bir cinayet olayına karıştı.
- I was involved in the quarrel.
- Ben münakaşaya karıştım.
- Sami didn't want to be involved in that.
- Sami bu işe karışmak istemedi.
- I don't think Tom is involved in that scandal.
- Tom'un bu skandala karıştığını sanmıyorum.
- He admits being involved in the scandal.
- Skandala karıştığını kabul ediyor.
- Tom might've been involved in the robbery.
- Tom soyguna karışmış olabilir.
- Tom asked Mary about the accident that she was involved in.
- Tom Mary'ye karıştığı kaza hakkında sorular sordu.
- He was involved in a scandal.
- O bir skandala karışmıştı.
- Fadil was involved in a robbery where two people died.
- Fadıl iki kişinin öldüğü bir soyguna karıştı.
- I think Tom might be involved in what happened.
- Tom'un olanlara karışmış olabileceğini düşünüyorum.
- Tom was involved in a minor accident.
- Tom küçük bir kazaya karıştı.
- Tom was involved in a street brawl.
- Tom bir sokak kavgasına karıştı.
- He denied having been involved in the affair.
- O, olaya karıştığını inkar etti.
Show More (83)
|