|
- I knew that the bill would be rejected.
- Tasarının reddedileceğini biliyordum.
- His application was rejected.
- Onun başvurusu reddedildi.
- Tom's plan has been rejected.
- Tom'un planı reddedildi.
- My credit card was rejected by the ATM.
- Kredi kartım ATM tarafından reddedildi.
- Tom's college application was rejected.
- Tom'un üniversite başvurusu reddedildi.
- It's painful to be rejected.
- Reddedilmek can sıkıcı.
- Chances are the bill will be rejected.
- Tasarının reddedilme ihtimali var.
- The appeal was rejected.
- Temyiz reddedildi.
- His application was rejected.
- Başvurusu reddedildi.
- That was rejected.
- O reddedildi.
- The appeal was rejected.
- Başvuru reddedildi.
- Tom has been rejected by three schools.
- Tom üç okul tarafından reddedildi.
- Layla was rejected by her family.
- Leyla, ailesi tarafından reddedildi.
- Her application to join the party was rejected.
- Partiye katılmak için yaptığı başvuru reddedildi.
- He was rejected because his health was poor.
- Sağlığı kötü olduğu için reddedildi.
- Your suggestion will be rejected by the teacher.
- Öneriniz öğretmen tarafından reddedilecektir.
- Some people cannot tolerate to be rejected, and when this happens, they want revenge.
- Bazı insanlar reddedilmeye tahammül edemezler ve bu olduğunda intikam almak isterler.
- Being rejected is painful.
- Reddedilmek acı vericidir.
- Being rejected is painful.
- Reddedilmek acıdır.
- The proposal was rejected.
- Teklif reddedildi.
- Their offer to buy the house was rejected.
- Evi satın alma teklifleri reddedildi.
- My credit card was rejected by the cashpoint.
- Kredi kartım bankamatik tarafından reddedildi.
- Both plans were rejected.
- Her iki plan da reddedildi.
- His college application was rejected.
- Üniversite başvurusu reddedildi.
- The plan was rejected as being impractical.
- Plan pratik olmadığı için reddedildi.
- That was rejected.
- Reddedildi.
- My credit card was rejected by the cashpoint.
- Benim kredi kartım bankamatik tarafından reddedildi.
- Chances are the bill will be rejected.
- Muhtemelen tasarı reddedilecek.
- It's painful to be rejected.
- Reddedilmek acı verici.
- Tom felt he was rejected.
- Tom reddedildiğini hissetti.
- The official informed Bob that his request for a parking permit had been rejected.
- Görevli Bob'a park izni talebinin reddedildiğini bildirdi.
- My plan was rejected.
- Planım reddedildi.
- Tom was afraid of being rejected.
- Tom reddedilmekten korkuyordu.
- Tom was rejected.
- Tom reddedildi.
- For understandable reasons, they have been rejected.
- Anlaşılabilir nedenlerden dolayı reddedildiler.
- Layla was rejected by her family.
- Layla ailesi tarafından reddedilmişti.
- Some people cannot tolerate to be rejected, and when this happens, they want revenge.
- Bazı insanlar reddedilmeye tahammül edemezler ve bu olduğunda intikam isterler.
- Sami was very afraid of being rejected.
- Sami reddedilmekten çok korkuyordu.
- Tom's plan was rejected.
- Tom'un planı reddedildi.
- Her application to join the party was rejected.
- Partiye katılmak için olan başvurusu reddedildi.
- Layla was rejected by her mother.
- Leyla annesi tarafından reddedildi.
Show More (38)
|
