Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
almacenamiento de materiales y residuos peligrosos
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
benchmark
ölçüt
n.
As such, it is not appropriate for us to set ourselves up as a
benchmark
for the rest of the world.
Bu nedenle, kendimizi dünyanın geri kalanı için bir
ölçüt
olarak belirlememiz uygun değildir.
The European environment mark must in any event be a
benchmark.
Avrupa çevre işareti her halükarda bir
ölçüt
olmalıdır.
In practice, the 50% aid intensity criterion constitutes a
benchmark
that can be exceeded on genuine cultural grounds.
Uygulamada %50 yardım yoğunluğu kriteri, gerçek kültürel gerekçelerle aşılabilecek bir
ölçüt
oluşturmaktadır.
I feel that this is a
benchmark
we must not disregard.
Bunun göz ardı etmememiz gereken bir
ölçüt
olduğunu düşünüyorum.
We say 'yes' to a
benchmark.
Bir kıyaslama
ölçütüne
'evet' diyoruz.
The year 2020 will then be taken as a
benchmark.
Daha sonra 2020 yılı bir
ölçüt
olarak alınacaktır.
They are therefore quite new rules and we will be using them as a
benchmark
for our accounting system.
Bu nedenle oldukça yeni kurallardır ve bunları muhasebe sistemimiz için bir
ölçüt
olarak kullanacağız.
Show More (4)
2
benchmark
kıyaslama
n.
Fourth, and finally, is the question of sectoral targets and
benchmarks.
Dördüncü ve son olarak da sektörel hedefler ve
kıyaslamalar
meselesi var.
MODINIS is the financial instrument to monitor,
benchmark
and disseminate these best practices.
MODINIS, bu en iyi uygulamaları izlemek,
kıyaslamak
ve yaygınlaştırmak için finansal bir araçtır.
Show More (-1)