1 |
blast |
patlama |
n. |
|
- Tom died in the blast.
- Tom patlamada öldü.
- It was a blast.
- Bir patlamaydı.
- The blast was very strong.
- Patlama çok güçlüydü.
- The blast was very strong.
- Patlama çok kuvvetliydi.
- It was a blast.
- O bir patlamaydı.
- You could hear the blast for kilometers.
- Patlamanın sesini kilometrelerce öteden duyabilirdiniz.
- The blast destroyed everything.
- Patlama her şeyi yok etti.
- Sami heard an awful blast.
- Sami korkunç bir patlama duydu.
- The rocket blast opens the celebrations.
- Roket patlaması kutlamaları başlattı.
- Tom was injured in the blast.
- Tom patlamada yaralandı.
- A lot of people were killed by the blast.
- Patlamada birçok insan öldü.
Show More (8)
|
2 |
blast |
şiddetli rüzgar |
n. |
|
- And weary winter comin' fast and cozy here beneath the blast.
- Yorucu kış, şiddetli rüzgârla birlikte hızla ve rahat bir şekilde geliyor.
Show More (-2)
|
3 |
blast |
patlatma |
n. |
|
Show More (-2)
|