|
- That way we can be sure there will be enough sellers and buyers in the market.
- Bu şekilde piyasada yeterince satıcı ve alıcı olacağından emin olabiliriz.
- In the United States there is only one buyer of arms and that is the Pentagon.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde tek bir silah alıcısı vardır ve o da Pentagon'dur.
- These days, outrageous packaging is a form of advertising in order to entice buyers.
- Bugünlerde, alıcıları cezbetmek için çirkin ambalajlar bir tür reklam aracı olarak kullanılıyor.
- Because in a black market blind-bidding situation, the buyer and the seller don't know each other.
- Çünkü karaborsada kör teklif durumunda alıcı ve satıcı birbirini tanımaz.
- Strange, since it has a massive amount of natural resources, and buyers from around the world.
- Tuhaf, çünkü çok miktarda doğal kaynak var ve dünyanın dört bir yanından alıcılar var.
- He has several buyers for the property.
- Mülk için birkaç alıcısı var.
- Tom is an impulsive buyer.
- Tom düşüncesiz bir alıcıdır.
- Let the buyer beware.
- Alıcı dikkatli olsun.
- A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
- Alıcı pazarı, malların bol olduğu, alıcıların geniş bir seçenek yelpazesine sahip olduğu ve fiyatların düşük olduğu bir pazardır.
- You'll find another buyer.
- Başka bir alıcı bulacaksın.
- From the buyer's point of view, the prices of these CD players are too high.
- Alıcıların bakış açısına göre, bu CD çalarların fiyatları çok yüksek.
- Fadil was very excited for having a potential buyer.
- Fadıl potansiyel bir alıcıya sahip olduğu için çok heyecanlıydı.
- You'll find another buyer.
- Başka bir alıcı bulursun.
- After considerable argument, the buyer and the seller finally came to terms.
- Uzun tartışmalardan sonra, alıcı ve satıcı sonunda anlaşmaya vardılar.
- From the buyer's point of view, the prices of these CD players are too high.
- Alıcının bakış açısından, bu CD çalarların fiyatları çok yüksek.
- Sellers and buyers are anonymous and very hard to recognize.
- Satıcılar ve alıcılar anonimdir ve tanınmaları çok zordur.
- After considerable argument, the buyer and the seller finally came to terms.
- Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı.
- Do you have a buyer for these?
- Bunlar için bir alıcın var mı?
- Let the buyer beware.
- Alıcı dikkat etsin.
- Tom is an impulsive buyer.
- Tom düşüncesiz bir alıcı.
- Most home buyers have very little imagination.
- Çoğu ev alıcısının hayal gücü çok azdır.
Show More (18)
|