buying - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
buying satın alma n.
  • It is also a question of buying the cleanest form of fuel.
  • Bu aynı zamanda en temiz yakıt türünü satın alma meselesidir.
  • In addition, this would make the line between donating money and buying votes a very fine one.
  • Ayrıca bu, para bağışlamak ile oy satın almak arasındaki çizgiyi de çok ince bir çizgi haline getirecektir.
  • It is the consumers themselves who will bring in a moratorium on buying them.
  • Bunları satın alma konusunda moratoryum getirecek olan tüketicilerin kendileridir.
Show More (24)
buying alım n.
  • Currently we are again seeing a massive surge in reliance on intervention buying to support prices.
  • Şu anda fiyatları desteklemek için müdahale alımlarına olan bağımlılıkta yine büyük bir artış görüyoruz.
  • You could save money by buying in bulk.
  • Toplu alım yaparak tasarruf edebilirsin.
Show More (-1)
buying alış n.
  • The buying market, the selling market, the national market, the regional market?
  • Alış piyasası mı, satış piyasası mı, ulusal piyasa mı, bölgesel piyasa mı?
Show More (-2)