|
- California is famous for its diverse culture.
- Kaliforniya, çeşitli kültürlere ev sahipliği yapmasıyla ünlü.
- We have not taken into account the Californian experience, price volatility or the inadequacy of long-term contracts.
- Kaliforniya deneyimini, fiyat dalgalanmalarını ya da uzun vadeli sözleşmelerin yetersizliğini dikkate almadık.
- Your own country, like California, has recently suffered major power cuts following liberalisation.
- Kaliforniya gibi sizin ülkeniz de liberalleşmenin ardından yakın zamanda büyük elektrik kesintileri yaşadı.
- Situations such as that in California can still be prevented by intervening in the Commission's plans in good time.
- Kaliforniya'daki gibi durumlar, Komisyon'un planlarına zamanında müdahale edilerek hala önlenebilir.
- Japan consists of four major islands and over 3,000 small islands, and is about equal to California in area.
- Japonya dört büyük ada ve 3.000'den fazla küçük adadan oluşmaktadır ve yüzölçümü yaklaşık olarak Kaliforniya'ya eşittir.
- I love California.
- Kaliforniya'yı seviyorum.
- In California, most houses have frames of wood.
- Kaliforniya'da birçok evin ahşap çerçeveleri var.
- The chances are that the boss will send you to California.
- Büyük ihtimalle patron sizi Kaliforniya'ya gönderecek.
- California was the 31st state admitted to the United States.
- Kaliforniya, Amerika Birleşik Devletleri'ne kabul edilen 31'inci eyaletti.
- Malibu is on the coast of Southern California.
- Malibu, Güney Kaliforniya sahilinde.
- Calamity Jane lived in California.
- Calamity Jane Kaliforniya'da yaşıyordu.
- John comes from Florida and his wife from California.
- John Florida'dan, karısı ise Kaliforniya'dan geliyor.
- California is about as large as Japan.
- Kaliforniya yaklaşık Japonya kadar büyüktür.
- At last, we arrived in California.
- Sonunda Kaliforniya'ya vardık.
- That old trapper lived in California.
- O yaşlı tuzakçı Kaliforniya'da yaşadı.
- Tom lives on a farm in California.
- Tom, Kaliforniya'da bir çiftlikte yaşıyor.
- Japan imports oranges from California.
- Japonya Kaliforniya'dan portakal ithal ediyor.
- He said that he had been in California for ten years.
- On yıldır Kaliforniya'da olduğunu söyledi.
- Smoking is banned in restaurants in California.
- Kaliforniya'daki restoranlarda sigara içmek yasaklandı.
- In 1848, people came to California to dig for gold.
- 1848'de insanlar altın aramak için Kaliforniya'ya geldiler.
- California and Nevada border on each other.
- Kaliforniya ve Nevada birbirlerine sınırdır.
- Young people flocked to southern California.
- Genç insanlar güney Kaliforniya'ya akın etti.
- Fremont and Sutter lived in California.
- Fremont ve Sutter Kaliforniya'da yaşadı.
- I lived in Japan for 2 years, but now I'm living in California.
- Ben 2 yıl boyunca Japonya'da yaşadım ama şimdi Kaliforniya'da yaşıyorum.
- California and Nevada border on each other.
- Kaliforniya ve Nevada birbirine sınır komşusudur.
- In California, you have to study early childhood education to work at a daycare.
- Kaliforniya'da bir kreşte çalışmak için erken çocukluk eğitimi almak zorundasınız.
- In California, most houses have frames of wood.
- Kaliforniya'da çoğu evin çerçevesi ahşaptır.
- Dan noticed the California license plate on Linda's car.
- Dan, Linda'nın arabasındaki Kaliforniya plakasını fark etti.
- At last, we reached California.
- Sonunda, Kaliforniya'ya vardık.
- California is boring.
- Kaliforniya sıkıcı.
- Because of the high fire risk, the governor of California issued a statewide campfire ban.
- Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yakma yasağı getirdi.
- She comes from California.
- Kaliforniya'dan geliyor.
- He ran for governor of California.
- Kaliforniya valiliğine adaylığını koydu.
- California is famous for its fruit.
- Kaliforniya meyveleriyle ünlüdür.
- California was the 31st state admitted to the United States.
- Kaliforniya, Birleşik Devletler'e kabul edilen 31. eyaletti.
- A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.
- Bir çift Kaliforniya'da yanlışlıkla 1400 altın sikkeden oluşan bir hazine keşfetti.
- Malibu is on the coast of Southern California.
- Malibu Güney Kaliforniya kıyısında yer almaktadır.
- Governor Gavin Newsom ordered the closure of all bars and wineries in California.
- Vali Gavin Newsom, Kaliforniya'daki tüm bar ve şarap imalathanelerinin kapatılmasını emretti.
- At last, we reached California.
- Sonunda Kaliforniya'ya ulaştık.
- Tom lives on a farm in California.
- Tom Kaliforniya'da bir çiftlikte yaşıyor.
- Japan consists of four major islands and over 3,000 small islands, and is about equal to California in area.
- Japonya dört büyük ada ve 3.000'in üzerinde küçük adadan oluşur ve alan olarak hemen hemen Kaliforniya'ya eşittir.
- They grow oranges in California.
- Kaliforniya'da portakal yetiştiriyorlar.
- Squaw Valley, California, is one of the largest ski resorts in the United States.
- Squaw Valley, Kaliforniya, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük kayak merkezlerinden biridir.
- They grow oranges in California.
- Onlar Kaliforniya'da portakal yetiştirirler.
- She was born in 1946, on August 19, in California.
- 1946'da, 19 Ağustos'ta Kaliforniya'da doğdu.
- There's a drought in California.
- Kaliforniya'da bir kuraklık var.
- California is famous for its fruits.
- Kaliforniya, meyveleri ile ünlüdür.
- Roughly half of America's fruits and vegetables come from California.
- Amerika'nın meyve ve sebzelerinin yaklaşık yarısı Kaliforniya'dan geliyor.
- Roughly half of America's fruits and vegetables come from California.
- Amerika'nın meyvelerinin ve sebzelerinin kabaca yarısı Kaliforniya'dan geliyor.
- California is about as large as Japan.
- Kaliforniya yaklaşık Japonya kadar büyük.
- Agriculture is an important industry in California.
- Tarım Kaliforniya'da önemli bir sanayidir.
- Gold had been discovered in California.
- Altın Kaliforniya'da keşfedildi.
- Young people flocked to southern California.
- Gençler Güney Kaliforniya'ya akın etti.
- In California, you have to study early childhood education to work at a daycare.
- Kaliforniya'da, bir çocuk yuvasında çalışmak için erken çocukluk eğitimi almanız gerekir.
- I lived in Japan for 2 years, but now I'm living in California.
- İki yıl Japonya'da yaşadım ama şimdi Kaliforniya'da yaşıyorum.
- I'm sending her to California.
- Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
- California is famous for its fruit.
- Kaliforniya, meyvesi ile ünlüdür.
- California is famous for its fruits.
- Kaliforniya meyveleriyle meşhurdur.
- Gold had been discovered in California.
- Kaliforniya'da altın keşfedilmişti.
- That old trapper lived in California.
- Şu yaşlı avcı Kaliforniya'da yaşadı.
- Because of the high fire risk, the governor of California issued a statewide campfire ban.
- Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yasağı yayınladı.
- California is famous for its fruit.
- Kaliforniya, meyvesiyle ünlüdür.
- She was born in 1946, on August 19, in California.
- 19 Ağustos 1946'da Kaliforniya'da doğdu.
- His wife comes from California.
- Karısı Kaliforniya'dan geliyor.
- There's a drought in California.
- Kaliforniya'da kuraklık var.
- I live in southern California.
- Güney Kaliforniya'da yaşıyorum.
- California is famous for its fruit.
- Kaliforniya meyveleriyle meşhurdur.
- Japan imports oranges from California.
- Japonya Kaliforniya'dan portakal ithal eder.
- I live in southern California.
- Kaliforniya'nın güneyinde yaşıyorum.
- Agriculture is an important industry in California.
- Tarım, Kaliforniya'da önemli bir endüstridir.
- The fire, which has been raging for over a week in eastern California, continues to expand.
- Kaliforniya'nın doğusunda bir haftayı aşkın süredir devam eden yangın genişlemeye devam ediyor.
- If he could visit any North American city, it'd be San Francisco, California.
- Eğer herhangi bir Kuzey Amerika şehrini ziyaret edebilseydi, bu San Francisco, Kaliforniya olurdu.
- Nixon was born in California.
- Nixon Kaliforniya'da doğdu.
Show More (70)
|