|
- A computer game was given to me by my father.
- Bana babam tarafından bir bilgisayar oyunu verildi.
- He was absorbed in a computer game.
- Bir bilgisayar oyununa daldı.
- You need to have quick reactions to play these computer games.
- Bu bilgisayar oyunlarını oynamak için hızlı tepki vermeniz gerekir.
- I am playing a computer game.
- Ben bir bilgisayar oyunu oynuyorum.
- I programed my first computer game when I was twelve years old.
- İlk bilgisayar oyunumu 12 yaşındayken programlamıştım.
- Computer games are not good for one's health.
- Bilgisayar oyunları insan sağlığı için iyi değildir.
- Most boys like computer games.
- Çoğu erkek çocuk, bilgisayar oyunlarını sever.
- I programed my first computer game when I was twelve years old.
- Ben ilk bilgisayar oyunumu on iki yaşındayken programladım.
- Computer games are a way for him to pass time.
- Bilgisayar oyunları onun için bir zaman geçirme biçimidir.
- What's your favorite computer game?
- En sevdiğiniz bilgisayar oyunu nedir?
- Something you should know about me is that I'm addicted to computer games.
- Benim hakkımda bilmeniz gereken bir şey de bilgisayar oyunlarına bağımlı olduğumdur.
- Tom thought that Mary didn't like computer games.
- Tom, Mary'nin bilgisayar oyunlarını sevmediğini düşündü.
- As soon as he got home, he began to play a computer game.
- O eve gelir gelmez bir bilgisayar oyunu oynamaya başladı.
- Computer games are not good for one's health.
- Bilgisayar oyunları sağlık için iyi değil.
- The boy was absorbed in playing a computer game.
- Çocuk bir bilgisayar oyunu oynamaktan çekildi.
- He was absorbed in a computer game.
- Tüm dikkatini bilgisayar oyunlarına verdi.
- Don't you think this computer game may be a little too difficult for Tom?
- Sence de bu bilgisayar oyunu Tom için biraz zor değil mi?
- Computer games are a way for him to pass time.
- Bilgisayar oyunları onun için zaman geçirmenin bir yolu.
- What's your favorite computer game?
- Favori bilgisayar oyunun nedir?
- Tom thought that Mary didn't like computer games.
- Tom Mary'nin bilgisayar oyunlarını sevmediğini düşündü.
- You promised me that you wouldn't spend any more money on computer games.
- Bilgisayar oyunlarına daha fazla para harcamayacağına dair bana söz vermiştin.
- Tom loves playing old computer games.
- Tom eski bilgisayar oyunlarını oynamayı sever.
- Tom loves playing old computer games.
- Tom eski bilgisayar oyunlarını oynamayı seviyor.
- Dad gave me a computer game.
- Babam bana bir bilgisayar oyunu verdi.
- A computer game was given to me by my father.
- Babam bana bir bilgisayar oyunu hediye etti.
- As soon as he got home, he began to play a computer game.
- Eve gelir gelmez bilgisayar oyunu oynamaya başladı.
- All of my friends like computer games.
- Arkadaşlarımın hepsi bilgisayar oyunlarını sever.
- Something you should know about me is that I'm addicted to computer games.
- Benim hakkımda bilmen gereken bir şey bilgisayar oyunlarına bağımlı olduğumdur.
- I am playing a computer game.
- Bilgisayar oyunu oynuyorum.
- Don't you think this computer game may be a little too difficult for Tom?
- Bu bilgisayar oyununun Tom için biraz çok zor olabileceğini düşünmüyor musun?
- You promised me that you wouldn't spend any more money on computer games.
- Bilgisayar oyunlarına daha fazla para harcamayacağın konusunda bana söz vermiştin.
- The boy was absorbed in playing a computer game.
- Çocuk bilgisayar oyunu oynamaya dalmıştı.
Show More (29)
|
