1 |
concentrated |
yoğunlaşmış |
adj. |
|
- Kurds are found all over Turkey but are mainly concentrated in the south-east.
- Kürtler, Türkiye'nin her yerinde bulunur, fakat esas olarak güneydoğuda yoğunlaşmıştır.
- The discussions have concentrated to a large extent on the US model, but this is not our model.
- Tartışmalar büyük ölçüde ABD modeli üzerinde yoğunlaşmıştır, ancak bu bizim modelimiz değildir.
- The sector is concentrated - 10 banks hold 70% of assets.
- Sektör yoğunlaşmıştır - 10 banka varlıkların %70'ini elinde tutmaktadır.
- No doubt that will be where the votes will be concentrated on Wednesday.
- Çarşamba günü oyların yoğunlaşacağı yerin burası olacağına hiç şüphe yok.
- The solution is for Parliament's activities to be concentrated in one place of work.
- Çözüm, Parlamentonun faaliyetlerinin tek bir çalışma yerinde yoğunlaşmasıdır.
- I have therefore concentrated this year on some new key points.
- Bu nedenle bu yıl bazı yeni kilit noktalar üzerinde yoğunlaştım.
- Wealth is becoming more and more concentrated.
- Zenginlik giderek daha fazla yoğunlaşıyor.
- All your problems are concentrated in your heart, so you just need to examine yourself.
- Tüm sorunlarınız kalbinizde yoğunlaşmıştır, bu yüzden sadece kendinizi incelemeniz gerekir.
Show More (5)
|
2 |
concentrated |
konsantre |
adj., n. |
|
- This is a report that is very cogent, very concentrated and which we very much support and welcome.
- Bu rapor çok mantıklı, çok konsantre ve bizim de desteklediğimiz ve memnuniyetle karşıladığımız bir rapordur.
- We also want to work in a more concentrated way.
- Ayrıca daha konsantre bir şekilde çalışmak istiyoruz.
- Inhaling concentrated acetic acid can harm your lungs.
- Konsantre asetik asit solumak ciğerlerinize zarar verebilir.
- Inhaling concentrated acetic acid can harm your lungs.
- Konsantre asetik asit solumak akciğerlerinize zarar verebilir.
Show More (1)
|
3 |
concentrated |
konsantre olmuş |
adj. |
|
- We also want to work in a more concentrated way.
- Ayrıca daha fazla konsantre olmuş bir şekilde çalışmak istiyoruz.
- We concentrated.
- Biz konsantre olduk.
- Tom concentrated.
- Tom konsantre oldu.
Show More (0)
|
4 |
concentrated |
yoğun |
adj. |
|
- This is a report that is very cogent, very concentrated and which we very much support and welcome.
- Bu çok inandırıcı, çok yoğun ve çok desteklediğimiz ve memnuniyetle karşıladığımız bir rapor.
Show More (-2)
|