consciousness - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
consciousness bilinç n.
  • Enlargement can instil into Europe a dynamism and strength; it can create the basis for a new European consciousness.
  • Genişleme Avrupa'ya bir dinamizm ve güç aşılayabilir; yeni bir Avrupa bilincinin temelini oluşturabilir.
  • Did you lose consciousness?
  • Bilincinizi kaybetmiş miydiniz?
  • Ten minutes after the knockout, the boxer regained consciousness.
  • Nakavttan on dakika sonra,boksör yeniden bilincini kazandı.
Show More (38)
consciousness farkındalık n.
  • The documentary is meant to raise consciousness about the plight of the poor.
  • Belgesel, yoksulların kötü durumu hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
  • The documentary is meant to raise consciousness about the plight of the poor.
  • Belgesel, yoksulların içinde bulunduğu kötü durum hakkında farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
Show More (-1)
consciousness bilinçlilik n.
  • Life is a state of consciousness.
  • Hayat bir bilinçlilik halidir.
Show More (-2)