|
- It would be good if the texts were corrected as usual.
- Metinler her zamanki gibi düzeltilirse iyi olur.
- Fortunately, these imbalances in the report can be corrected by the amendments tabled.
- Neyse ki rapordaki bu dengesizlikler sunulan değişiklik önergeleri ile düzeltilebilir.
- The text I have before me has already been corrected.
- Önümdeki metin zaten düzeltilmiş durumdadır.
- That was corrected, because supposedly it was just a typing mistake.
- Bu düzeltildi, çünkü sözde sadece bir yazım hatasıydı.
- Where mistakes have been made, they must be brought to light and corrected.
- Hataların yapıldığı yerlerde bunlar gün ışığına çıkarılmalı ve düzeltilmelidir.
- No doubt this can easily be corrected.
- Şüphesiz bu durum kolaylıkla düzeltilebilir.
- I should like to point out to the House that the Portuguese version has already been corrected.
- Meclis'e Portekiz versiyonunun zaten düzeltilmiş olduğunu belirtmek isterim.
- I hope that this omission can be corrected.
- Bu ihmalin düzeltilebileceğini umuyorum.
- These socially pernicious effects should have been corrected in this reform.
- Bu sosyal açıdan zararlı etkilerin bu reformda düzeltilmesi gerekirdi.
- Could that please be corrected?
- Bu lütfen düzeltilebilir mi?
- This approach does not correspond with the wishes of our citizens and it will have to be corrected in the years to come.
- Bu yaklaşım vatandaşlarımızın istekleriyle örtüşmemektedir ve önümüzdeki yıllarda düzeltilmesi gerekecektir.
- This is an error which must be corrected.
- Bu düzeltilmesi gereken bir hatadır.
- This should therefore be corrected.
- Dolayısıyla bu durum düzeltilmelidir.
- This should therefore be corrected.
- Bu nedenle bunun düzeltilmesi gerekmektedir.
- I actually voted against; I would appreciate it if this were corrected.
- Aslında karşı oy kullandım; bu düzeltilirse çok memnun olurum.
- The text I have before me has already been corrected.
- Önümdeki metin zaten düzeltilmiş durumda.
- I hope that this will be corrected, but I wanted to mention this to the House as well.
- Bunun düzeltileceğini umuyorum ancak bunu Meclis'e de belirtmek istedim.
- There are two point which should be corrected, however, and which I would like to explain as follows.
- Ancak düzeltilmesi gereken iki nokta var ve bunları aşağıdaki şekilde açıklamak istiyorum.
- It's going to be corrected.
- Düzeltilecek.
- If he is corrected too much, he will stop talking.
- Eğer çok fazla düzeltilirse, konuşmaktan vazgeçecek.
- If my mistakes were always corrected, I would learn faster.
- Hatalarım her zaman düzeltilseydi, daha hızlı öğrenirdim.
- This eye defect can be corrected by surgery.
- Bu göz kusuru ameliyatla düzeltilebilir.
- I had my composition corrected by the teacher.
- Kompozisyonum öğretmen tarafından düzeltildi.
- Men can only be corrected by showing them what they are.
- İnsanlar ancak onlara ne oldukları gösterilerek düzeltilebilir.
- If my mistakes were always corrected, I would learn faster.
- Hatalarım sürekli düzeltilmiş olsaydı, daha çabuk öğrenirdim.
- Men can only be corrected by showing them what they are.
- İnsanlar sadece ne olduklarını göstererek düzeltilebilir.
Show More (23)
|
