|
- For us Europeans, this cow is, of course, a symbol of affluence.
- Biz Avrupalılar için bu inek elbette bir zenginlik sembolüdür.
- It used to be considered normal for every cow to be affected by it occasionally, thereby building up immunity.
- Eskiden her ineğin ara sıra bu hastalığa yakalanması ve böylece bağışıklık kazanması normal kabul edilirdi.
- I have never seen a cow by a ditch looking for fish.
- Hendek kenarında balık arayan bir inek hiç görmedim.
- I have never seen a cow by a ditch, looking for fish.
- Hendek kenarında balık arayan bir inek hiç görmedim.
- We give two dollars a day to a cow.
- Bir ineğe günde iki dolar veriyoruz.
- I have never seen a cow by a ditch, looking for fish.
- Hendek kenarında balık arayan bir inek hiç görmemiştim.
- If one cow appears to be infected, the entire herd is slaughtered.
- Bir ineğin enfekte olduğu görülürse, tüm sürü kesilir.
- I think I may have been a cow in another life.
- Sanırım önceki bir hayatımda inek olmuş olabilirim.
- I think I may have been a cow in another life.
- Sanırım ben öteki hayatımda bir inektim.
- I think I may have been a cow in another life.
- Başka bir hayatta inek olabileceğimi düşünüyorum.
- The goat was the poor man's cow.
- Keçi yoksul adamın ineğiydi.
- Tom wasn't the one who taught Mary how to milk a cow.
- Bir ineğin sütünü nasıl sağacağını Mary'ye öğreten kişi Tom değildi.
- A cow gives us milk.
- Bir inek bize süt verir.
- I don't have a cow.
- Benim ineğim yok.
- The cow is at the farm, too.
- İnek de çiftlikte.
- Do you drink cow's milk?
- İnek sütü içiyor musun?
- I've never seen a real cow.
- Hiç gerçek bir inek görmedim.
- I am so hungry that I could eat a cow.
- O kadar açım ki bir ineği bile yiyebilirim.
- Tom isn't the one who taught Mary how to milk a cow.
- Bir ineği nasıl sağacağını Mary'ye öğreten kişi Tom değildir.
- There is a cow in the village.
- Köyde bir inek var.
- He speaks English like a Spanish cow.
- İngilizceyi bir İspanyol ineği gibi konuşur.
- I don't know how to milk a cow.
- Bir inek nasıl sağılır bilmiyorum.
- It looks like a cow.
- O bir ineğe benziyor.
- Do you drink cow's milk?
- İnek sütü içer misin?
- Our cow does not give milk to us.
- İneğimiz bize süt vermiyor.
- He knows how to milk a cow.
- İneğin nasıl sağılacağını bilir.
- Io was one of the lovers of Zeus and was transformed into a cow by him.
- İo, Zeus'un sevgililerinden biriydi ve onun tarafından bir ineğe dönüştürüldü.
- I know how to milk a cow.
- Bir inek nasıl sağılır biliyorum.
- He speaks English like a Spanish cow.
- Bir İspanyol ineği gibi İngilizce konuşuyor.
- Oh, is that the way you milk a cow?
- Ah, sen ineği böyle mi sağıyorsun?
- I don't have a cow.
- Benim bir ineğim yok.
- There are many alternatives to cow milk, such as goat milk, almond milk, coconut milk, soy milk, hemp milk and rice milk.
- Keçi sütü, badem sütü, hindistan cevizi sütü, soya sütü, kenevir sütü ve pirinç sütü gibi inek sütüne alternatif birçok süt vardır.
- How many teeth does a cow have?
- Bir ineğin kaç dişi vardır?
- Have you ever milked a cow?
- Hiç inek sağdın mı?
- Is it a cow?
- O bir inek mi?
- How many people can you feed on an adult cow?
- Yetişkin bir inekle kaç kişiyi besleyebilirsin?
- The cow gave birth to a calf with two heads.
- İnek iki başlı bir buzağı doğurdu.
- This cow is not branded.
- Bu inek damgalanmamış.
- Is that a cow or a buffalo?
- Bu bir inek mi yoksa bufalo mu?
- Tom says he's never milked a cow.
- Tom hiç inek sağmadığını söylüyor.
- Tom wasn't the one who taught Mary how to milk a cow.
- Mary'ye inek sağmayı öğreten Tom değildi.
- Tom is the one who taught Mary how to milk a cow.
- Mary'ye inek sağmayı öğreten Tom'du.
- Tom has a cow.
- Tom'un bir ineği var.
- A bull is male and a cow is female.
- Boğa erkek, inek dişidir.
- I know how to milk a cow.
- Bir ineği nasıl sağacağımı biliyorum.
- He exchanged his cow for two horses.
- İneğini iki atla değiştirdi.
- A cow chases away flies with its tail.
- Bir inek kuyruğu ile sinekleri kovar.
- A cow chases away flies with its tail.
- Bir inek sinekleri kuyruğuyla kovalar.
- Don't have a cow.
- Bir ineğim yok.
- I learned to milk a cow.
- İnek sağmayı öğrendim.
- When was the last time you milked a cow?
- En son ne zaman bir inek sağdın?
- Where is the cow?
- İnek nerede?
- Cow's milk is tastier than soy milk.
- İnek sütü soya sütünden daha lezzetlidir.
- I have eaten a whole cow.
- Ben bütün bir inek yedim.
- The cow moos.
- İnek böğürüyor.
- It is my cow.
- Bu benim ineğim.
- This is my cow.
- Bu benim ineğim.
- I have a cow.
- Benim bir ineğim var.
- Is that a cow or a buffalo?
- O bir inek mi yoksa bizon mu?
- This cheese is made from cow's milk.
- Bu peynir inek sütünden yapılıyor.
- He knows how to milk a cow.
- İnek sağmayı bilir.
- I am mooing like a cow.
- İnek gibi böğürüyorum.
- I have a cow.
- Bir ineğim var.
- He knows how to milk a cow.
- İnek nasıl sağılır bilir.
- Cow's milk is tastier than soy milk.
- İnek sütü soya sütünden daha lezzetli.
- How do you milk a cow?
- Bir inek nasıl sağılır?
- How many teeth does a cow have?
- Bir ineğin kaç dişi var?
- I am mooing like a cow.
- Ben bir inek gibi böğürüyorum.
- I've never actually seen a real cow.
- Ben hiç gerçek bir inek görmedim.
- A bull is male and a cow is female.
- Bir boğa erkektir ve bir inek dişidir.
- A cow is a useful animal.
- İnek yararlı bir hayvandır.
- Analyn sold the cow.
- Analyn ineği sattı.
- This cheese is made from cow's milk.
- Bu peynir inek sütünden yapılır.
- The cow gave birth to a calf with two heads.
- İnek, çift başlı bir buzağı doğurdu.
- It looks like a cow.
- İneğe benziyor.
- Eating a dog is no different from eating a cow.
- Bir köpek yemek, bir inek yemekten farklı değildir.
- Our cow doesn't give us any milk.
- İneğimiz bize hiç süt vermiyor.
- I prefer goat cheeses to cheeses from cow milk.
- Keçi peynirlerini inek sütünden yapılan peynirlere tercih ederim.
- I have eaten a whole cow.
- Bütün bir ineği yedim.
- This is my cow.
- Bu benim ineğimdir.
- The cow is grazing in the field.
- İnek tarlada otluyor.
- When was the last time you milked a cow?
- En son ne zaman bir inek sağdınız?
- Does a cow have a pink udder?
- Bir ineğin pembe memesi olur mu?
- This is the first time I've ever milked a cow.
- İlk defa bir inek sağdım.
- Yanni was wearing a cow hide.
- Yanni bir inek postu giyiyordu.
- Io was one of the lovers of Zeus and was transformed into a cow by him.
- Io, Zeus'un aşıklarından biriydi ve onun tarafından bir ineğe dönüştürüldü.
- Even the blackest cow only gives white milk.
- En siyah inek bile sadece beyaz süt verir.
- Tom is the one who taught Mary how to milk a cow.
- Bir ineği nasıl sağacağını Mary'ye öğreten kişi Tom'dur.
- I've never actually seen a real cow.
- Ben aslında hiç gerçek bir inek görmedim.
- It is my cow.
- O benim ineğimdir.
- How do you milk a cow?
- Bir ineği nasıl sağarsın?
- Have you ever milked a cow?
- Hiç bir inek sağdın mı?
- Don't have a cow.
- İnek gibi davranma.
- Tom isn't the one who taught Mary how to milk a cow.
- Mary'ye inek sağmayı öğreten Tom değildi.
- The cow supplies us with milk.
- İnek bize süt sağlamaktadır.
- I prefer goat cheeses to cheeses from cow milk.
- Ben keçi peynirini inek sütünden yapılmış peynire tercih ederim.
- Tom was the one who taught Mary how to milk a cow.
- Tom, Mary'ye inek sağmayı öğreten kişiydi.
Show More (97)
|