crackdown - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
crackdown baskı n.
  • We must have a global crackdown on this illegal trade.
  • Bu yasadışı ticarete karşı küresel bir baskı oluşturmalıyız.
  • It cannot be denied that there has been a crackdown on non-governmental media and opposition in Kazakhstan.
  • Kazakistan'da hükûmet dışı medya ve muhalefet üzerinde bir baskı olduğu inkar edilemez.
  • The police began a crackdown on illegal parking.
  • Polis yasadışı park edenlere karşı bir baskı başlattı.
Show More (1)
crackdown sıkı önlem n.
  • The police began a crackdown on illegal parking.
  • Polis, yasadışı parkta sıkı önlem almaya başladı.
Show More (-2)