dancing - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
dancing dans etme n.
  • I'm tired of dancing.
  • Dans etmekten yoruldum.
  • I think she is good at dancing.
  • Bence dans etmekte iyi.
  • Betty is crazy about dancing.
  • Betty dans etmek için deli oluyor.
Show More (93)
dancing dans adj.
  • Allegedly many were not homosexual but just enjoying the western culture of drinking alcohol and dancing.
  • İddialara göre birçoğu homoseksüel değildi, sadece alkol ve dans gibi batı kültürünün tadını çıkarıyordu.
  • Once we won first prize in a dancing competition.
  • Bir keresinde bir dans yarışmasında birincilik ödülü kazanmıştık.
  • Once we won first prize in a dancing competition.
  • Bir keresinde, dans yarışmasında birincilik ödülü kazanmıştık.
Show More (18)
dancing dans n.
  • Her skill in dancing is well known.
  • Danstaki yeteneği çok iyi biliniyor.
Show More (-2)