İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | decide against f. | aleyhte karar vermek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | decide against (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) aleyhinde karar vermek | ||
The boss considered firing Tom, but decided against it. Patron Tom'u işten kovmayı düşündü fakat bunun aleyhinde karar verdi. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | decide against (something) f. | (bir şeyi) yapmamaya karar vermek | ||
I decided against doing that. Bunu yapmamaya karar verdim. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | decide against something f. | bir şeyin aleyhinde karar vermek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | decide against someone f. | aleyhinde karar vermek | ||
Öbek Fiiller | decide against (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) seçmemek |