|
- Over here is the dining room, elevator banks, and that's the bar.
- Burası yemek odası, asansör kapıları ve şurası da bar.
- Tom turned on the light in the dining room.
- Tom yemek odasındaki ışığı açtı.
- Has the house got a dining room?
- Evin bir yemek odası var mı?
- Where's the dining room?
- Yemek odası nerede?
- The tablecloth on our dining room table is white.
- Yemek odası masasındaki örtü beyazdır.
- Their dining room is very spacious.
- Onların yemek odası çok geniş.
- Don't put your books on the dining room table.
- Kitaplarınızı yemek odası masasına koymayın.
- There were three empty beer cans on the dining room table in front of Tom.
- Yemek odası masasında Tom'un önünde üç boş bira kutusu vardı.
- They're eating dinner now in the dining room.
- Yemek odasında şimdi akşam yemeği yiyorlar.
- Take the jug to the dining room.
- Sürahiyi yemek odasına götür.
- They're eating dinner now in the dining room.
- Şu anda yemek odasında akşam yemeği yiyorlar.
- Tom is alone in the dining room with Mary.
- Tom Mary ile yemek odasında yalnız.
- Tom flipped on the dining room light.
- Tom yemek odasının ışığını yaktı.
- The living room adjoins the dining room.
- Oturma odası, yemek odasına bitişiktir.
- What time does the dining room open?
- Yemek odası saat kaçta açılır?
- Has the house got a dining room?
- Evin yemek odası var mı?
- Tom entered the dining room, carrying a tray.
- Tom elinde bir tepsiyle yemek odasına girdi.
- Why are there people in the dining room?
- Yemek odasında neden insanlar var?
- Tom went into the dining room.
- Tom yemek odasına gitti.
- Tom flipped on the dining room light.
- Tom yemek odası lambasını açtı.
- Why are there people in the dining room?
- Neden yemek odasında insanlar var?
- The dining room isn't open yet.
- Yemek odası henüz açılmadı.
- Tom turned on the light in the dining room.
- Tom yemek odasının ışığını açtı.
- Tom is alone in the dining room with Mary.
- Tom yemek odasında Mary ile yalnız kaldı.
- Their dining room is very spacious.
- Yemek odaları çok geniş.
- The living room adjoins the dining room.
- Oturma odası yemek odasına bitişiktir.
- She kept the dining room warm in the winter.
- Kışın yemek odasını sıcak tuttu.
- I don't know exactly where I left my keys, but I think they're on the dining room table.
- Anahtarlarımı nereye bıraktığımı tam olarak bilmiyorum ama sanırım onlar yemek odası masasındalar.
- Is the dining room open now?
- Yemek odası şimdi açık mı?
- There are three bedrooms, a kitchen, a dining room, a living room, and a bathroom.
- Üç yatak odası, bir mutfak, bir yemek odası, bir oturma odası ve bir banyo var.
- The house has a dining room, a bedroom and a study.
- Evin bir yemek odası, bir yatak odası ve bir çalışma odası var.
- Tom is eating dinner now in the dining room.
- Tom şimdi yemek odasında akşam yemeği yiyor.
- Tom is eating dinner now in the dining room.
- Tom şu anda yemek odasında yemek yiyor.
- We eat dinner in the dining room.
- Biz yemek odasında akşam yemeği yeriz.
- Tom put three candles on the dining room table.
- Tom yemek odası masasına üç tane mum koydu.
- The living room adjoins the dining room.
- Oturma odasıyla yemek odası yan yanadır.
- The house has a dining room, a bedroom and a study.
- Evde bir yemek odası, bir yatak odası ve bir çalışma odası var.
Show More (34)
|