disgrace - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
disgrace utanç n.
  • This is a disgrace to Europe.
  • Bu Avrupa için bir utanç kaynağıdır.
  • What happened is a disgrace to you and your institution.
  • Yaşananlar sizin ve kurumunuz için bir utanç kaynağıdır.
  • That is a disgrace for Europe!
  • Bu Avrupa için bir utançtır!
Show More (16)
disgrace rezalet n.
  • That is a total disgrace, about which we should hang our heads in shame.
  • Bu, utanç içinde başımızı öne eğmemiz gereken koca bir rezalettir.
  • It is an absolute disgrace.
  • Bu tam bir rezalet.
  • The European Union should do something about this, it is a disgrace.
  • Avrupa Birliği bu konuda bir şeyler yapmalıdır, bu bir rezalettir.
Show More (9)
disgrace yüz karası n.
  • These slums are a disgrace to the city.
  • Bu gecekondular kent için bir yüz karasıdır.
  • Tom is a disgrace to his family.
  • Tom ailesi için bir yüz karasıdır.
Show More (-1)
disgrace rezil etmek v.
  • He would rather die than disgrace himself.
  • Kendini rezil etmektense ölmeyi tercih eder.
  • I would rather die than disgrace myself.
  • Kendimi rezil etmektense ölmeyi tercih ettim.
Show More (-1)
disgrace kepaze etmek v.
  • I would rather die than disgrace myself.
  • Kendimi kepaze etmektense ölmeyi yeğlerim.
Show More (-2)
disgrace ayıp n.
  • There is no disgrace in being poor.
  • Fakirlik ayıp değildir.
Show More (-2)
disgrace kara leke n.
  • Your behavior brought disgrace on our family.
  • Davranışların ailemize kara leke sürdü.
Show More (-2)
disgrace utandırmak v.
  • Tom has disgraced his family.
  • Tom ailesini utandırdı.
Show More (-2)