|
- I feel we are in danger of doing consumers and businesses a bad turn here.
- Burada tüketicilere ve işletmelere kötü bir dönüş yapma tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu hissediyorum.
- We cannot redirect that, and also reject the option of doing so, but we do have the flexibility instrument.
- Bunu yeniden yönlendiremeyiz ve bunu yapma seçeneğini de reddediyoruz, ancak esneklik aracına sahibiz.
- We have an opportunity of doing something about that this week.
- Bu hafta bu konuda bir şeyler yapma fırsatımız var.
- There are other countries which appeared far less capable of doing this.
- Bunu yapma konusunda çok daha az yetenekli görünen başka ülkeler de var.
- I would like to ask that this be noted and consideration given to the possibility of doing something about this.
- Bunun not edilmesini ve bu konuda bir şeyler yapma olasılığının dikkate alınmasını rica ediyorum.
- In other words, compared to our present way of doing things, we must use them differently.
- Başka bir deyişle, mevcut iş yapma biçimimizle karşılaştırıldığında, bunları farklı şekilde kullanmalıyız.
- I would like to ask that this be noted and consideration given to the possibility of doing something about this.
- Bunun dikkate alınmasını ve bu konuda bir şeyler yapma olasılığının değerlendirilmesini rica ediyorum.
- The habit of doing two or three things at once is fatal to the Occultist.
- Aynı anda iki ya da üç şey yapma alışkanlığı Okültistler için ölümcüldür.
- It's a matter of doing what's right.
- Bu doğru olanı yapma meselesi.
- If you see a man approaching you with the obvious intention of doing you good, you should run for your life.
- Size açıkça iyilik yapma niyetiyle yaklaşan bir adam görürseniz, canınızı kurtarmak için kaçmalısınız.
- Tom has a habit of doing that.
- Tom'un bunu yapma alışkanlığı var.
- It's a matter of doing what's right.
- Bu doğru olanı yapma mevzuu.
- If you see a man approaching you with the obvious intention of doing you good, you should run for your life.
- Size iyilik yapma niyetiyle yaklaşan bir adam görürseniz, canınızı kurtarmak için kaçmalısınız.
- Tom is in the process of doing that right now.
- Tom şimdi bunu yapma sürecinde.
- Tom isn't shy about doing so.
- Tom onu yapma konusunda utangaç değildir.
- I'm the only one here who has experience doing this.
- Burada bunu yapma deneyimi olan tek kişiyim.
- It's a matter of doing what's right.
- Bu ne doğruysa onu yapma mevzuu.
- Tom is in the process of doing that right now.
- Tom şu anda bunu yapma sürecinde.
- I have almost no experience doing that.
- Bunu yapma konusunda neredeyse hiç deneyimim yok.
- They won't risk doing that.
- Bunu yapma riskini almazlar.
- I'm the only one here who has experience doing this.
- Burada bunu yapma tecrübesi olan tek kişi benim.
- What was Tom's motive for doing that?
- Tom'un bunu yapma sebebi neydi?
- Will you give me your reasons for doing this?
- Bunu yapma nedenini söyler misin?
- The way you're doing that's wrong.
- Bunu yapma tarzın yanlış.
- We're in the process of doing that right now.
- Şu anda onu yapma sürecindeyiz.
- I'm in the process of doing that right now.
- Şu anda bunu yapma aşamasındayım.
- It's a matter of doing what's right.
- Doğru olanı yapma meselesi.
- Tom has the habit of doing that.
- Tom'un bunu yapma alışkanlığı var.
- We're in the process of doing that right now.
- Şu anda bunu yapma sürecindeyiz.
Show More (26)
|
