Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
structural faults
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
ensuing
ardından gelen
adj.
I denounce this war and the
ensuing
split between victors and vanquished.
Bu savaşı ve
ardından gelen
galipler ve mağluplar arasındaki bölünmeyi kınıyorum.
Show More (-2)
2
ensuing
sonraki
adj.
Ensuing
Commission proposals have adhered rigidly to this roughly sketched-out agenda.
Komisyon'un
sonraki
teklifleri, kabataslak çizilen bu gündeme sıkı sıkıya bağlı kalmıştır.
Show More (-2)