entirety - Türkçe İngilizce Sözlük

entirety

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"entirety" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
entirety i. külliyet
entirety i. tümlük
entirety i. bütün
entirety i. tüm
entirety i. bütünlük
entirety i. tamlık
entirety i. mükemmellik
entirety i. tüm/bütün şey

"entirety" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

İngilizce Türkçe
General
in its entirety zf. bütünü ile
Examine the question in its entirety.
Soruyu bütünü ile inceleyin.

More Sentences
in its entirety zf. bütünüyle
Our position relates to the report and not to the outcome of the Convention in its entirety.
Tutumumuz raporla ilgili olup, Konvansiyon'un bütünüyle ilgili değildir.

More Sentences
Colloquial
in its entirety expr. tamamını
We Swedish Social Democrats chose to vote in favour of the resolution in its entirety and in favour of Amendment No 12.
Biz İsveçli Sosyal Demokratlar, kararın tamamı ve 12 No'lu Değişiklik lehinde oy kullanmayı tercih ettik.

More Sentences
in their entirety expr. tamamını
We have therefore chosen to vote against these reports in their entirety.
Dolayısıyla bu raporların tamamına karşı oy kullanmayı tercih ettik.

More Sentences
General
tenancy by the entirety i. mal ortaklığı
entirety concept i. bütünlük kavramı
conceived in its entirety i. kendi bütünlüğü içinde düşünülmüş
in its entirety zf. tamamen
in its entirety zf. kendi bütünselliği içerisinde
in its entirety zf. baştan sona
in its entirety zf. bütün yanlarıyla
in its entirety zf. bütün yönleriyle
Phrases
taken in its entirety expr. bütünüyle ele alındığında
Trade/Economic
tenant by entirety i. müşterek mülkiyet
Law
estate by the entirety i. eşlerden birisi öldüğünde bütün malların diğer eşe kalması
estate by the entirety i. eşler arasında bütün malların iştirak halinde mülkiyeti
tenancy by the entirety i. iştirak halinde mülkiyet
estate by entirety i. iştirak halinde mülkiyet
tenancy by the entirety i. karı koca arasındaki müşterek mülkiyet
tenancy by the entirety i. karı koca arasındaki mal ortaklığı
Politics
apply in its entirety f. bütünü ile uygulamak
this regulation shall be binding in its entirety and directly applicable in the member states expr. bu tüzük üye devletlerde bütünüyle bağlayıcıdır ve doğrudan uygulanır