excruciating - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
excruciating dayanılmaz adj.
  • Tom has been in excruciating pain.
  • Tom'un dayanılmaz bir ağrısı var.
  • It was excruciating.
  • Dayanılmazdı.
  • In the morning, the pain was excruciating.
  • Sabah, ağrı dayanılmazdı.
Show More (5)