|
- He is a fearless diplomat who told us the truth as he saw it.
- Kendisi bize gerçeği gördüğü gibi anlatan korkusuz bir diplomattır.
- We're fearless.
- Biz korkusuzuz.
- You're fearless.
- Siz korkusuzsunuz.
- They're fearless.
- Korkusuzlar.
- I want to find my energetic, fearless brother.
- Enerjik, korkusuz kardeşimi bulmak istiyorum.
- Tom is fearless.
- Tom korkusuzdur.
- I'm fearless.
- Ben korkusuzum.
- They seemed fearless.
- Korkusuz görünüyorlardı.
- You're fearless.
- Sen korkusuzsun.
- They're fearless.
- Onlar korkusuz.
- Tom is fearless.
- Tom korkusuz.
- They seemed fearless.
- Onlar korkusuz görünüyordu.
- They were fearless.
- Korkusuzlardı.
- They were fearless.
- Onlar korkusuzdu.
- How fearless you are!
- Ne kadar korkusuzsun!
- Tom is fearless, isn't he?
- Tom korkusuz, değil mi?
- Tom is courageous and fearless.
- Tom cesur ve korkusuz.
- Tom is courageous and fearless.
- Tom cesur ve korkusuzdur.
- Tom was fearless.
- Tom korkusuzdu.
Show More (16)
|
