folding - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
folding katlama n.
  • I don't have a problem doing the laundry, but I hate folding the clothes.
  • Çamaşır yıkarken bir sorunum yok ama giysileri katlamaktan nefret ediyorum.
  • I don't have a problem doing the laundry, but I hate folding the clothes.
  • Çamaşır yıkamakla ilgili bir sorunum yok ama katlamaktan nefret ediyorum.
  • Origami is the art of folding paper.
  • Origami, kağıt katlama sanatıdır.
Show More (1)
folding katlanır adj.
  • A priest skillfully drew a picture of a priest on a folding screen.
  • Bir rahip, katlanır bir perdeye ustaca bir rahip resmi çizdi.
Show More (-2)