giggle - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
giggle kıkırdamak v.
  • If you're so smart, then why don't you take over my lesson and I'll just sit here and giggle!
  • Madem o kadar zekisin, neden dersimi sen almıyorsun, ben de burada oturup kıkırdayayım!
  • Giggles rippled through the audience.
  • Kıkırdamalar seyirciler arasında dalgalandı.
  • Tom giggled.
  • Tom kıkırdadı.
Show More (25)
giggle kıkır kıkır gülmek v.
  • Mary giggled.
  • Mary kıkır kıkır güldü.
  • I couldn't stop giggling.
  • Kıkır kıkır gülmekten kendimi alamadım.
  • She giggled.
  • Kıkır kıkır güldü.
Show More (1)